logo
02 MAYIS 2024

Nurettin Topçu Hüseyin Avni'yi anlatıyor

19.02.2002 00:00:00
Tanımak ve tanıtmak borcunda olduğumuz önemli şahsiyetlerden, mütefekkirlerimizden biri de elbette ki Nurettin Topçu'dur. Ancak onu daha sonraya bırakarak, bir kaç günden beri sizlere tanıtmaya çalıştığımız Hüseyin Avni Ulaş'ı o usta kalemden sizlere takdim etmek istiyorum. Her ikisini ve bu toprakların vatan olmasında, vatan kalmasında emeği olan cümle ecdadımızı hayırlarla, rahmetle, minnetle yâd ediyoruz ve sözü merhum Topçu'ya bırakıyoruz:

"Bir hayatın romanını birkaç sayfaya sığdırmak güç; fakat bir hayatın rüyasını bir kaç dakikada görebilmek mümkündür. Bir ölünün hâtırası huzurundaki bir kaç dakikamızı böyle bir rüyaya hasretmek istiyorum. O anılış, o biliniş, feragatlerle dolu yaşayışından ibret alınsın, nesle örnek olsun gibi düşüncelerle Hüseyin Avni'nin manevi huzuruna çıkmayı aradım. Onun huzuruna çıkmak için bu vesileler sönük kaldı ancak şöyle bir rüyanın sahibiyim.

Bir adam yaşıyordu, Birinci Cihan Harbinden evvel. Hukuk mektebini yeni bitirmiş, zeki, enerjik, mizahı çok seven ve dünya kederi nedir bilmemişçesine neşeli, ince yapılı, Anadolu'nun Doğu çocuklarından olduğunu ilk bakışta hatırlatan kaşları bitişik bir genç... Erzurum'un Kümbet köyünden Gençağazade Musa Bey'in oğlu Hüseyin Avni... Ancak bir kaç yılın neşesi ile geçiveren bir gençliğe, muharebe davulları son verdi; Birinci Dünya Harbi çıktı ve Hüseyin Avni Kafkas cephesine yollandı. Otuz sene sonra asıl çilesini dolduracak olan neşe ve emel dolu bir civanmert gencin Kafkas dağlarında geçirdiği üç sene, ilk inziva devri oldu. Turan yolculuğuna çıkarken İttihat ve Terakki dostu olan genç ocaklı, o dağların baş döndüren zirvelerinde, ateşin yanında tipi, açlık ve soğuk mücadelesinde Anadolumun çocuklarıyla üç yıl baş başa kaldı. Dostoyevski, Rus köylüsünü Sibirya zindanlarında tanımıştı. Hüseyin Avni Anadolu köylüsünü, Kafkas dağlarında tanıdı. Döndüğü zaman artık ne Ocaklı idi ne de Turancı... Ta damarlarına, hayır hücrelerine sinen yarı ilahî bir ilhamla pek iyi anlamıştı ki milliyet davası, Anadolu davasıdır.

İttihat ve Terakki devrinde, bir çetenin bir milleti nasıl mahvedebileceğini yakından görmüştü. Kafkaslarda geçirdiği üç sene, üç senenin faciaları yanında yaşadığı murakabe hayatı onu davanın alemdarı yapacaktı.

Harpten sonra Erzurum seçimlerine namzetliğini koydu. Neticeyi kendine bildiren, Erzurum Lala Paşa Camiî önünde ona "Seçimi kazanmasan ne yapacaktın?" diye sorduğu zaman, sefalet ve facialar harbinin gazisi, Malazgirt kahramanı Alparslan gibi haykırmışıt: "Tek başıma mücadeleye atılacaktım."

Millî mücadelenin, Malazgirt'ten sonra Anadolu devletinin ikinci kuruluşunun başlangıcı olan Erzurum Kongresi'ni, bugün isimleri unutulanlarla birlikte başardı. Otuzüç yaşında, İstanbul'daki son Osmanlı Meclisi Mebusanına Erzurum mebusu olarak girdiği zaman, dört sene önceki neşeli gençlikten pek az şey kalmış gibiydi. Neşe, yerini derin düşünceye bırakmış, ince yapı değişmiş, saçlarına aklar dağılmış, hareketleri ağırlaşmış, vaktinden pek evvel olgunlaşmıştı. Onun İstanbul'daki bir kış ikameti, bir misafirlik gibi oldu. Baharda bir kaç arkadaşı ile, Alemdağ yolundan yayan Anadolu'ya kaçtı. 1920 yılının 23 Nisanında açılan meclise, yeni bir dünyaya girer gibi girdi. Orada ruhunun hayatını yaşayacaktı. Mecliste milletin her zümresinden gelmiş mebuslar vardı. Hocaların sayısı çoktu. Sırtında heybesiyle gelen Doğulu mebuslar da vardı. Bunlardan hiçbiri yukardan ısmarlanmış veya önce şefler tarafından beğenilip seçilmiş insanlar değildi. Kuvvetli ve zayıfları ile milletin hakiki mümessilleri idiler. Bu meclisin üç senelik içtimaında Hüseyin Avni sanki üç asırlık bir tarih yaptı. Az zamanda meclisin ruhu oluvermişti. Hakikatın anlayışsızlığa kurban gideceği yerde o akl-ı selimi hakim kılıyor, hakkın çiğnendiği yerde Allah'ın çekilmiş kılıcı oluyordu.

Davasının temeli hakimiyet idi. Millet hakimiyeti, hem içeride hem dışarıda çiğnenmişti. İngiliz silahlarıyla mücehhez Yunanlıyı Anadolu'nun mukaddes topraklarından çıkarıp atmak için nasıl mücadele ettiyse, içteki düşmanla da öyle çarpıştı. "Asıl cihad nefsimizle yapılan cihaddır" diyen Hatemü'l Enbiya'dan ilham alarak milletin kalbi olan mecliste, Allah'tan başkasından korkmayan bir veli gibi çalıştı. Korkan ruhlara da her zaman kuvvet oluyordu. Menfaat siperlerine karşı hamiyet cephesini kurdu. Milleti bütün hürriyetlere layık görmeyenlere isyan ediyordu: Her hakikatin menşei, menbaı ve mastarı hürriyettir, diyordu".

Merhum Nurettin Topçu'nun, Hüseyin Avni Ulaş hakkında yazdıklarının tamamına nisbetle buraya aldığımız ancak bir paragraf mesabesindedir.

Hüseyin Avni Bey hakkında daha geniş bilgi edinmek isteyenler; Erzurum Kitaplığı serisinde çıkan Muammer Çelik'in aynı adlı eserini okumalıdırlar.
 
Aziz Karaca / diğer yazıları
Tepkiler peş peşe geldi
1 Mayıs’ın kaybedeni Özgür Özel mi?
Özgür Özel'den Erdoğan görüşmesi öncesi kritik hamle
Eski genel başkanlarla görüştü
‘Benim adıma yalan uyduranlar benden sonra da çoğalacaktır'
Konu: Uydurma hadisler
Yasaklı 1 Mayıs'ın bilançosu açıklandı
210 kişi gözaltına alındı
İYİ Parti'de toplu istifa
İl yönetimi düştü
Dervişoğlu koltuğu Akşener'den devraldı
Karşılıklı jestler yapıldı
Yerlikaya'dan polislere teşekkür mesajı
'Sizlerle iftihar ediyorum'
Cesedi tarla sahibi tarafından bulundu
Köpek sürüsü parçaladı!
Konunun bir numaralı muhatabı cevapladı
Taksim inadı neden?
Barikatı aşmak isteyen gruplara müdahale edildi
Saraçhane'de polis müdahalesi
İstanbul'un enflasyonu nisanda yüzde 78.81'e yükseldi
Aylık artış yüzde 4.89
Taksim'e yürümek isteyen gruplara müdahale edildi
Birçok kişi gözaltına alındı
'Taksim özgürleşene kadar bu mücadele sürecek'
Özel'e de Taksim izni çıkmadı
Hak-İş'ten Taksim'de açıklama
Filistin bayraklı çelenk bırakıldı
Tepkiler peş peşe geldi
1 Mayıs’ın kaybedeni Özgür Özel mi?
Özgür Özel'den Erdoğan görüşmesi öncesi kritik hamle
Eski genel başkanlarla görüştü
‘Benim adıma yalan uyduranlar benden sonra da çoğalacaktır'
Konu: Uydurma hadisler
Yasaklı 1 Mayıs'ın bilançosu açıklandı
210 kişi gözaltına alındı
İYİ Parti'de toplu istifa
İl yönetimi düştü
Dervişoğlu koltuğu Akşener'den devraldı
Karşılıklı jestler yapıldı
Yerlikaya'dan polislere teşekkür mesajı
'Sizlerle iftihar ediyorum'
Cesedi tarla sahibi tarafından bulundu
Köpek sürüsü parçaladı!
Konunun bir numaralı muhatabı cevapladı
Taksim inadı neden?
Barikatı aşmak isteyen gruplara müdahale edildi
Saraçhane'de polis müdahalesi
İstanbul'un enflasyonu nisanda yüzde 78.81'e yükseldi
Aylık artış yüzde 4.89
Taksim'e yürümek isteyen gruplara müdahale edildi
Birçok kişi gözaltına alındı
'Taksim özgürleşene kadar bu mücadele sürecek'
Özel'e de Taksim izni çıkmadı
Hak-İş'ten Taksim'de açıklama
Filistin bayraklı çelenk bırakıldı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.