O, herkesten farklıydı

Kalplere şifaydı

Gönüllere şifaydı

Akıllara şifaydı

Beyinlere şifaydı...

Evi, evinin bahçesi adeta bir cennet bahçesiydi. Milli bayramlarda, dini bayramlarda, mübarek gecelerde, teravihlerde veya herhangi bir günde binlerce insan dolardı o eve, o bahçeye...

Yedirirdi, içirirdi, giydirirdi.. İhtiyacı olanın ihtiyacını giderirdi. Sıkıntısı olanın sıkıntısına çare olurdu, çare bulurdu. Sorusu olanların sorularına cevap olurdu. Kapısına giden herkesi ama herkesi mânen, madden doyururdu.

Misafiri kim olursa olsun hep güler yüzle karşılardı. Rahatsızlığı olduğu zamanlarda bile, misafirini yalnız bırakmaz, uzun saatler sohbet eder, zat-ı şerifinden mahrum bırakmazdı. Ki o sohbetler, mübarek ağzından çıkan her söz paha biçilmez birer hazineydi.

Tevazu nedir diye sorsalar işte o Haydar Hocaydı.

O kadar cömertti ki herkesin de cömert olmasını isterdi. Yedirene, içirene, hayır yapana çok dua ederdi. Cimriyi hiç sevmezdi. Nasıl sevsin ki; Allahın, Resulü'nün ve Ehl-i Beyt'in sevmediğini.

İşte cömertlik nedir diye sorsalar, o Haydar Hocaydı.

Bizim hem dünyamıza, hem ahiretimize ışık tutardı. Dünyalık işlerimizde de bize rehber olurdu, manevi işlerimizde de. Çünkü O, bir ilim deryası, bir gönül insanıydı. O, çağın bilgesiydi.

"İnsan gönüldür gönül" deyip karşısındakinin gönlüne bakardı.

O, sadece karşısındakine insan olduğu için değer verir ve insan yetiştirirdi.

Allah için sever yine ikaz ettiği zaman da Allah için ikaz ederdi.

O herkese bir baba şefkatiyle yaklaşır ve o şekilde muamele ederdi.

O herkesin babasıydı.

İşte bütün sevenlerinin "babamızı kaybettik" demelerinin nedeni de tam da buydu.

Çünkü Haydar Baş demek, büyük küçük demeden herkesi, bütün insanlığı kucaklayan bir Baba demekti.

O, bütün milletine sahip çıkan bir lider, dünyayı kurtaracak ilme sahip bir fikir, ilim insanıydı.

"Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'tir" diyen bir Ehl-i Beyt aşığı ve bütün İslam dünyasını birleştirici ilme ve güce sahip bir liderdi O.

"Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk birleştirici harçtır" diyen gerçek bir Atatürkçü, Hoca Atatürk'tü O.

"Vatan sevgisi imandır" hadis-i şerifi ile yola çıkan, kurduğu ve lideri olduğu partinin adını "Bağımsız Türkiye Partisi" koyan, kamil bir imana sahip gerçek bir vatanseverdi O.

Bütün ömrünü milletine adamış, her anı hizmetle geçmiş kutlu bir yaşam, kutlu bir insan.

Ayrılık acıdır.

Acımız tarifsiz.

Hocamız gitti,

Babamız gitti,

Liderimiz gitti...

Giderken de binlerce insan, binlerce genç yetiştirdi. Öyle bir donattı ki her biri bir Haydar Baş oldu.

Ve son olarak; kimsenin şüphesi olmasın Hocamızın, Baş'ımızın bıraktığı bütün emanetlerine gözümüz gibi sahip çıkacağız ve ilelebet bu hak davayı başımızın üstünde taşıyacağız. Allah'ın izniyle son nefesimize kadar hak olan haklı yolumuza devam edeceğiz.

Ne mutlu ki Haydar Hoca ile beraber olana ve O'nun emanetlerine sahip çıkana...