Prof. Dr. Adil Türkoğlu, "ailenin katı tutumu çocukların geleceklerini karartır, çocuğu başarısız olan veli, önce kendini sorgulamalı" dedi.
Çukurova Üniversitesi (Ç.Ü) Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adil Türkoğlu, yarıyıl tatilinin yaklaşmasıyla birlikte öğrencilerde "karne kabusu"nun başladığını belirterek, aileleri çoçuklarına karşı anlayışlı olmaları konusunda uyardı.
Türkoğlu, yaptığı açıklamada, 8 Şubat Cuma günü başlayacak yarıyıl tatilinde, kırık notlardan dolayı üzücü olayların yaşanmaması için en büyük görevin anne ve babalara düştüğünü söyledi. Öğrencilerin, çocukluk ve gençliğin verdiği duygusal yapıyla daha fazla kırılgan olduklarını, onurlarıyla oynandığında ise istenmeyen yollara başvurabileceklerini belirten Türkoğlu, "Başarısız da başarılı da olsa çocuklar, bizim çocuklarımızdır, bu asla unutulmamalı" dedi.
Türkoğlu, şöyle konuştu: "Ailelerin, katı tutumu çocukların geleceklerini karartıyor. Hiçbir çocuk isteyerek başarısız olmaz. Bu nedenle, çocuğu başarısız olan veli, önce kendini sorgulamalı. (Nerede hata yapıyorum?) sorusunun cevabı aranmalı ve çocuğu incitecek sözlerden kaçınmalıdır."
Veliler televizyonun esiri
Öğrencilerin, en büyük yakınmalarının anne ve babalarının kendileriyle ilgilenmemesi olduğuna dikkati çeken Türkoğlu, buna karşılık velilerin, "Çok yoğun çalışıyorum, çocuğumla ilgilenecek vakit bulamıyorum) mazeretine sığındıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Bir insan, işyerinde ne kadar yoğun çalışırsa çalışsın, günde yarım saatini çocuğuna ayırsa yeter. Oysa, veliler bunu yapmak yerine televizyona adeta esir oluyorlar. Ya haber programlarını, ya pembe dizileri ya da ilgi alanlarına giren başka programları izlerken, çocuklarını unutuyorlar. Çocukla geçirilecek zamanın uzunluğu değil işlevi önemlidir. Yarım saati dolu dolu geçiren, çocuğuna sevildiğini hissettiren, gününün nasıl geçtiğini soran anne-babalar, bunun mükafatını çocuklarında başarı olarak göreceklerini unutmamalıdır."
Türkoğlu, yapılan bilimsel araştırmaların, çocuğu dövmekle, aşağılamakla, onurunu kırmakla ya da başka bir şekilde incitmekle hiçbir yere varılamayacağını gösterdiğini belirterek, bu yaklaşımın sorunu çözmekten ziyade tamamen çözümsüzlüğe sürüklediğini anlattı.
Karne paralarına farklı fiyat tepkisi
Ulusal Demokrat Sendikalar Konfederasyonu Çorum Temsilcisi Lokman Erdoğan, yaklaşan yarıyıl tatili öncesinde karne fiyatlarının 100 bin lira olarak açıklanmasına rağmen, okul idarelerinin "farklı fiyat" uygulayarak, öğrenci ve velileri zor durumda bıraktığını savundu.
Erdoğan, düzenlediği basın toplantısında, "Karne Parası" adı altında öğrencilerden para istenmesinden rahatsız olduklarını belirterek, "Maliyeti 56 bin lira olan ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılı evrak fiyat listesinde fiyatı 100 bin lira olarak belirtilen karneler için, her okulda maalesef ayrı fiyat belirlenmektedir" dedi.
Erdoğan, okulların içinde bulundukları sıkıntıları bildiklerini, ancak bir okulun elektrik ve boya parası ile diğer olağanüstü durumlarda kullanabileceği kaynağın, Milli Eğitim bakanlığı'nca ayrılması gerektiğini savundu.
İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Yavaş ile konuyla ilgili görüşmelerinde kendilerine, karne parası olarak 100 bin lira alınacağını söylediğini ifade eden Erdoğan, "Ancak, okullarda 500 binliraya kadar karne parası istendiğini öğrendik. Okul idarecilerinin, yasal olmayan bu uygulamaya son vermelerini istiyoruz" diye konuştu.
Çukurova Üniversitesi (Ç.Ü) Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adil Türkoğlu, yarıyıl tatilinin yaklaşmasıyla birlikte öğrencilerde "karne kabusu"nun başladığını belirterek, aileleri çoçuklarına karşı anlayışlı olmaları konusunda uyardı.
Türkoğlu, yaptığı açıklamada, 8 Şubat Cuma günü başlayacak yarıyıl tatilinde, kırık notlardan dolayı üzücü olayların yaşanmaması için en büyük görevin anne ve babalara düştüğünü söyledi. Öğrencilerin, çocukluk ve gençliğin verdiği duygusal yapıyla daha fazla kırılgan olduklarını, onurlarıyla oynandığında ise istenmeyen yollara başvurabileceklerini belirten Türkoğlu, "Başarısız da başarılı da olsa çocuklar, bizim çocuklarımızdır, bu asla unutulmamalı" dedi.
Türkoğlu, şöyle konuştu: "Ailelerin, katı tutumu çocukların geleceklerini karartıyor. Hiçbir çocuk isteyerek başarısız olmaz. Bu nedenle, çocuğu başarısız olan veli, önce kendini sorgulamalı. (Nerede hata yapıyorum?) sorusunun cevabı aranmalı ve çocuğu incitecek sözlerden kaçınmalıdır."
Veliler televizyonun esiri
Öğrencilerin, en büyük yakınmalarının anne ve babalarının kendileriyle ilgilenmemesi olduğuna dikkati çeken Türkoğlu, buna karşılık velilerin, "Çok yoğun çalışıyorum, çocuğumla ilgilenecek vakit bulamıyorum) mazeretine sığındıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Bir insan, işyerinde ne kadar yoğun çalışırsa çalışsın, günde yarım saatini çocuğuna ayırsa yeter. Oysa, veliler bunu yapmak yerine televizyona adeta esir oluyorlar. Ya haber programlarını, ya pembe dizileri ya da ilgi alanlarına giren başka programları izlerken, çocuklarını unutuyorlar. Çocukla geçirilecek zamanın uzunluğu değil işlevi önemlidir. Yarım saati dolu dolu geçiren, çocuğuna sevildiğini hissettiren, gününün nasıl geçtiğini soran anne-babalar, bunun mükafatını çocuklarında başarı olarak göreceklerini unutmamalıdır."
Türkoğlu, yapılan bilimsel araştırmaların, çocuğu dövmekle, aşağılamakla, onurunu kırmakla ya da başka bir şekilde incitmekle hiçbir yere varılamayacağını gösterdiğini belirterek, bu yaklaşımın sorunu çözmekten ziyade tamamen çözümsüzlüğe sürüklediğini anlattı.
Karne paralarına farklı fiyat tepkisi
Ulusal Demokrat Sendikalar Konfederasyonu Çorum Temsilcisi Lokman Erdoğan, yaklaşan yarıyıl tatili öncesinde karne fiyatlarının 100 bin lira olarak açıklanmasına rağmen, okul idarelerinin "farklı fiyat" uygulayarak, öğrenci ve velileri zor durumda bıraktığını savundu.
Erdoğan, düzenlediği basın toplantısında, "Karne Parası" adı altında öğrencilerden para istenmesinden rahatsız olduklarını belirterek, "Maliyeti 56 bin lira olan ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılı evrak fiyat listesinde fiyatı 100 bin lira olarak belirtilen karneler için, her okulda maalesef ayrı fiyat belirlenmektedir" dedi.
Erdoğan, okulların içinde bulundukları sıkıntıları bildiklerini, ancak bir okulun elektrik ve boya parası ile diğer olağanüstü durumlarda kullanabileceği kaynağın, Milli Eğitim bakanlığı'nca ayrılması gerektiğini savundu.
İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Yavaş ile konuyla ilgili görüşmelerinde kendilerine, karne parası olarak 100 bin lira alınacağını söylediğini ifade eden Erdoğan, "Ancak, okullarda 500 binliraya kadar karne parası istendiğini öğrendik. Okul idarecilerinin, yasal olmayan bu uygulamaya son vermelerini istiyoruz" diye konuştu.