Yüce kitabımız Kur'an da ölümden kaçışın olamayacağı, ayeti kerimelerle beyan edilmiştir; "Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir." (Al-i İmran; 185)Evet, ölüm gerçeği eğer insanların hafızasına mutlak olacak bir iş olarak kazınırsa işte o zaman o kişiler yaratılış gayelerine uygun olarak yaşamak durumunda kalır ve hayat felsefesi "hayat-ölüm dengesi" biçiminde geçer. Her attığı adımı önceden hesaplar, tabir yerindeyse; her işinde "kırk ölçer bir biçer." Hayatını bu şartlarda programlayan bir insan, hem kendi adına, hem toplum yararına kurtulmuş, dünya ve ahret mutluluğunu yakalamış olur. İnsanlar ölüm konusunda çeşitli zafiyetler yaşamaktadır?İnsanların ölüm hakkındaki zafiyetleri, sadece ölümün varlığı ya da doğruluğu ile alakalı olmaktan ziyade, "ölümün yakınlığını unutma" noktasındadır. Bu fikir insanın hazırlığını her zaman geciktirir ve gelecek olan ölüm gerçeğine karşı ilgisini azaltır?Dolayısıyla da hazırlıksız yakalanır!Kendimizden başlayarak bir test edersek, meselenin bu bağlamda olduğuna şahit oluruz? İmanla alakalı olarak birimize bir soru sorulsa; Allah'a inanıyor musun? Ahrete, öldükten sonra tekrar dirilmeye, ölümün her an gelebileceğine v.s inanıyor musun? Diye?Genel olarak verilecek cevap aynıdır; "evet inanıyorum!" Ama iş davranışa geldiğinde durumun hiç de böyle olmadığını görürüz, insanların çoğu inanıyor ama inandığı gibi yaşamıyor?İşte inandığı halde davranışlara aynı oranda yansımayan şeylerin başında ölüm gelmektedir. Peygamber buyruğundaki denge bir türlü sağlanamamaktadır. "hiç ölmeyecek gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahret için çalışın" dengesi maalesef çok sağlanabilen bir denge olamamaktadır. Çünkü insanlar daha çok dünyayı ve dünya nimetlerini sevmekte ahret ikinci plana atılmaktadır. Bu gerçek yine Kur'an'da beyan edilmektedir; "Hayır! Siz dünyayı seviyorsunuz ve ahireti bırakıyorsunuz."( Kıyamet suresi / 20,21)Her türlü nefsi ve şeytani engellere rağmen madem; "O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır." o zaman mutlak bir gelecek olan ölüme hazırlıklı olmak zorundayız. Selam olsun hayata ve ölüme hazırlıklı olanlara?
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’tan gençlere mesaj / 29.03.2024
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024