1- Devletimiz ekonomide acilen yabancı sermaye hastalığı ve uluslararası dilencilik mantığından vazgeçmelidir.
2- Bir an önce bağımsızlık hakkımız olan senyorajı devreye koyarak ekonomide milli paramızı devreye koymalıyız.
3- Başta altın, bor, toryum olmak üzerine bütün madenlerimizi hemen devletleştirmeli ve devlet-millet ortaklığı ile işletmeliyiz.
4- Acilen iletişim, haberleşme, ulaşım araçlarını, enerji santrallerini, limanlarımızı devletleştirmeliyiz.
5- Tarımda tüm kotaları kaldırıp, çiftçiyi teşvik etmeli, ülkemizde yetişen ürünleri ve üreticiyi korumak için gümrük duvarları örmeliyiz.
6- Sanayide, teknolojide yerli ve milli hamleler yaparak, öz kaynaklarımız ve genç beyinler ile kendi geleceğimizi oluşturmalıyız.
7- Bir an önce aramızdaki ayrılıkları bir tarafa atıp ortak milli ve manevi değerler etrafında birleşmeli, ideolojik ve inanç sapkınlıklarından kurtulmalıyız.
Bu noktada toplumun önüne geçen siyasiler ve sosyal yapılar ayrıştırıcı değil birleştirici olmak zorundadır.
8- Medya hem barışta hem de olası krizlerde, provokasyonlarda, saldırılarda emperyalistlerin sesi gibi değil devlet-millet birliğinin sesi olmalıdır.
9- Devletlerin iç güvenlik ve istihbarat sistemlerindeki sızıntılar, ulusal güvenliği ciddi şekilde tehdit edebilir ki, bu konuda karnemiz maalesef kırık. 15 Temmuz kalkışmasını kim haber vermişti? Enişte!
O halde sivil ve askeri istihbarat ve de emniyet güçleri yeniden yapılandırılmalıdır.
10- Günümüzde savaş ve barış ortamında yerli ve milli savunma sanayi ve hava savunma sistemlerinin caydırıcılığı ortaya bir kez daha çıkmıştır.
Maalesef milli savunma sanayi birkaç özel şirkete endekslenmiş ve hava savunma sistemlerimiz ise NATO tarafından kelepçelenmiştir.
11- Türkiye, nükleer teknoloji ve savunma sanayii alanında bir an önce tam bağımsızlığını sağlamalıdır.
12- Türkiye, bölgesel istikrarsızlıktan etkilenmemek dost-düşman tarifini yeniden belirlemesi ve bu coğrafya üzerinde hedefleri olanlar ile değil karşılıklı menfaat ilişkileri dahilinde komşu ve bölgesel devletlerle iş birliği yapması bir zaruret olduğu ortaya çıkmıştır.
13- Türkiye, olası provokasyon ve saldırılara karşı milli birliği acilen temin etmeli, devlet-millet bütünlüğünü inanç temelli öğelerle sağlamalı, başta ekonomi olmak üzere toplumsal dayanıklılığı artıracak politikaları acilen hayata geçirmelidir.
14- Tarih boyu hür yaşamış bu milletin yıllardır ABD'nin, AB'nin, NATO'nun kapısında beklemesi, onlara umut bağlaması kısaca esaretinde zillettir ve bu zilleti, 'ne Ab ne ABD. Yaşasın tam bağımsız Türkiye' hedefi ile bitirmek milli ve manevi bir görevdir.
15- Bütün bunları ve daha fazlasını yapmak için adaletin önce sinelerde hayat bulması ve devletin omurgası olması şarttır.
Aklı hür, vicdanı hür, imanı temiz nesiller yetiştirmek ise hem milletimizin hem de devletimizi beka meselesidir.
AKP iktidarı bunları başarabilir mi?
Örnek vereyim!
NATO Zirvesi öncesi, İletişim Başkanı Fahrettin Altun "NATO misyonlarında en fazla görev alan ülkelerden biri olarak Türkiye, yakın coğrafyasında ve küresel alanda barışın ve adaletin anahtarı olmuştur" ifadelerini kullandı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan: "(NATO'da) Türkiye olarak adil külfet paylaşımını ve Avrupa güvenliğinin pekiştirilmesini özellikle savunuyoruz" dedi.
Demek ki AKP'nin tam bağımsız Türkiye hedefi yok.
Bir örnek daha!
Trump görüşmesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, enerji ve yatırım başta olmak üzere farklı alanlarda iki ülkenin büyük potansiyele sahip olduğunu, özellikle savunma sanayi alanındaki işbirliğinin ilerletilmesinin toplam 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefine ulaşılmasını kolaylaştıracağını ifade etti.
Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve model ortaklığın devamı vurgulandı.
Erdoğan, özellikle savunma sanayii, ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması, F-16 tedarik süreci, F-35 programına Türkiye'nin yeniden katılımı ve CAATSA yaptırımlarının kaldırılması konularına odaklandı.
Demek ki bunca yaşananlara, milyonlarca Müslümanın kanına rağmen hala dost-düşman tarifi yapamıyoruz.
2- Bir an önce bağımsızlık hakkımız olan senyorajı devreye koyarak ekonomide milli paramızı devreye koymalıyız.
3- Başta altın, bor, toryum olmak üzerine bütün madenlerimizi hemen devletleştirmeli ve devlet-millet ortaklığı ile işletmeliyiz.
4- Acilen iletişim, haberleşme, ulaşım araçlarını, enerji santrallerini, limanlarımızı devletleştirmeliyiz.
5- Tarımda tüm kotaları kaldırıp, çiftçiyi teşvik etmeli, ülkemizde yetişen ürünleri ve üreticiyi korumak için gümrük duvarları örmeliyiz.
6- Sanayide, teknolojide yerli ve milli hamleler yaparak, öz kaynaklarımız ve genç beyinler ile kendi geleceğimizi oluşturmalıyız.
7- Bir an önce aramızdaki ayrılıkları bir tarafa atıp ortak milli ve manevi değerler etrafında birleşmeli, ideolojik ve inanç sapkınlıklarından kurtulmalıyız.
Bu noktada toplumun önüne geçen siyasiler ve sosyal yapılar ayrıştırıcı değil birleştirici olmak zorundadır.
8- Medya hem barışta hem de olası krizlerde, provokasyonlarda, saldırılarda emperyalistlerin sesi gibi değil devlet-millet birliğinin sesi olmalıdır.
9- Devletlerin iç güvenlik ve istihbarat sistemlerindeki sızıntılar, ulusal güvenliği ciddi şekilde tehdit edebilir ki, bu konuda karnemiz maalesef kırık. 15 Temmuz kalkışmasını kim haber vermişti? Enişte!
O halde sivil ve askeri istihbarat ve de emniyet güçleri yeniden yapılandırılmalıdır.
10- Günümüzde savaş ve barış ortamında yerli ve milli savunma sanayi ve hava savunma sistemlerinin caydırıcılığı ortaya bir kez daha çıkmıştır.
Maalesef milli savunma sanayi birkaç özel şirkete endekslenmiş ve hava savunma sistemlerimiz ise NATO tarafından kelepçelenmiştir.
11- Türkiye, nükleer teknoloji ve savunma sanayii alanında bir an önce tam bağımsızlığını sağlamalıdır.
12- Türkiye, bölgesel istikrarsızlıktan etkilenmemek dost-düşman tarifini yeniden belirlemesi ve bu coğrafya üzerinde hedefleri olanlar ile değil karşılıklı menfaat ilişkileri dahilinde komşu ve bölgesel devletlerle iş birliği yapması bir zaruret olduğu ortaya çıkmıştır.
13- Türkiye, olası provokasyon ve saldırılara karşı milli birliği acilen temin etmeli, devlet-millet bütünlüğünü inanç temelli öğelerle sağlamalı, başta ekonomi olmak üzere toplumsal dayanıklılığı artıracak politikaları acilen hayata geçirmelidir.
14- Tarih boyu hür yaşamış bu milletin yıllardır ABD'nin, AB'nin, NATO'nun kapısında beklemesi, onlara umut bağlaması kısaca esaretinde zillettir ve bu zilleti, 'ne Ab ne ABD. Yaşasın tam bağımsız Türkiye' hedefi ile bitirmek milli ve manevi bir görevdir.
15- Bütün bunları ve daha fazlasını yapmak için adaletin önce sinelerde hayat bulması ve devletin omurgası olması şarttır.
Aklı hür, vicdanı hür, imanı temiz nesiller yetiştirmek ise hem milletimizin hem de devletimizi beka meselesidir.
AKP iktidarı bunları başarabilir mi?
Örnek vereyim!
NATO Zirvesi öncesi, İletişim Başkanı Fahrettin Altun "NATO misyonlarında en fazla görev alan ülkelerden biri olarak Türkiye, yakın coğrafyasında ve küresel alanda barışın ve adaletin anahtarı olmuştur" ifadelerini kullandı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan: "(NATO'da) Türkiye olarak adil külfet paylaşımını ve Avrupa güvenliğinin pekiştirilmesini özellikle savunuyoruz" dedi.
Demek ki AKP'nin tam bağımsız Türkiye hedefi yok.
Bir örnek daha!
Trump görüşmesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, enerji ve yatırım başta olmak üzere farklı alanlarda iki ülkenin büyük potansiyele sahip olduğunu, özellikle savunma sanayi alanındaki işbirliğinin ilerletilmesinin toplam 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefine ulaşılmasını kolaylaştıracağını ifade etti.
Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve model ortaklığın devamı vurgulandı.
Erdoğan, özellikle savunma sanayii, ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması, F-16 tedarik süreci, F-35 programına Türkiye'nin yeniden katılımı ve CAATSA yaptırımlarının kaldırılması konularına odaklandı.
Demek ki bunca yaşananlara, milyonlarca Müslümanın kanına rağmen hala dost-düşman tarifi yapamıyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025
- Çay, buğday derken sıra zeytinde / 22.06.2025
- 10 kez fullemek için önce bir araba lazım / 21.06.2025
- Allah'ın dininde renkten renge girip kaypaklık etmeyin / 20.06.2025
- Bizim ünlülerin vicdanı yok mu? / 19.06.2025
- MOSSAD’ın Afganlı ajanları ve Türkiye / 18.06.2025
- İran, İsrail ve biz / 16.06.2025
- Bugün İslam Dini ‘kemale’ erdi / 15.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025
- Çay, buğday derken sıra zeytinde / 22.06.2025
- 10 kez fullemek için önce bir araba lazım / 21.06.2025
- Allah'ın dininde renkten renge girip kaypaklık etmeyin / 20.06.2025
- Bizim ünlülerin vicdanı yok mu? / 19.06.2025
- MOSSAD’ın Afganlı ajanları ve Türkiye / 18.06.2025
- İran, İsrail ve biz / 16.06.2025
- Bugün İslam Dini ‘kemale’ erdi / 15.06.2025