Abdullah-ı Dehlevî hazretlerine hasta sâhipleri gelir, hastalarının şifa bulması için duâ etmesini isterlerdi. O da, gelenleri boş çevirmez, sıhhate kavuşmaları için duâ buyururdu... Allahü teâlâ, böyle sevgili bir kulunun duâsını kabûl buyurduğu için, hasta ânında iyi olurdu. Bunu işiten herkes, Abdullah-ı Dehlevî'nin hâne-i saâdetlerinin önünde birikip, dertlerine derman ararlardı.Talebesinden Mevlevî Kerâmetullah, zâtülcenb hastalığına yakalanmışdı. Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin elini hastanın üzerine temas ettirmesiyle, hastalık Allahü teâlânın izniyle geçti.Delhi Câmisinin imâmı Mevlevî Fadl Ahmed'in çocuğu uzun zamandır hasta yatıyordu. Bir gece rüyâda, Abdullah-ı Dehlevî hazretleri kendi evine gelip, hasta oğluna bir şey içirdi. Sabah olunca oğlunun tamâmen iyileştiğini gördü. Çok sevindi. Sıdk ve hâlis bir niyet ile biraz para alıp, huzûruna geldi ve; "Bunları kabûl ediniz." diye arzetti. Abdullah-ı Dehlevî tebessüm edip; "Bu bizim geceki hizmetimizin ücreti midir?" diyerek keşf-i kerâmet buyurduğunda, Mevlevî Fadl Ahmed; "Hayır efendim, bunlar, bu geceki, lütuf ve inâyetinize şükür bile olamaz." dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.