Abdurrahman bin A'yan, şöyle der:

Ben İmam Muhammed Bâkır (aleyhisselam)'ın yanında iken Kaim (aleyhisselam) hakkında şöyle arz ettim: "Kaim (aleyhisselam)'ın çabuk zuhur etmesini ve Süfyani'nin olmamasını arzuluyorum."

Şöyle buyurdu: "Hayır, vallahi gerçekleşmesi gereken kaçınılmaz bir durumdur."

Hamran bin A'yan şöyle der: "Sonra bir süre tayin etti ve kesin süre Allah'ın yanındadır" (En'am, 2) ayeti hakkında İmam Muhammed Bâkır (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "Süre ikiye ayrılır. Birisi kesindir, diğeri ise mevküftur."

"Kesin olan süre ve zaman nedir?" diye arz edince şöyle buyurdu: "Allah'ın iradesinin kesin olarak gerçekleşeceği zamandır."

Hamran şöyle dedi: "İnşaallah Süfyani olayı kesin değildir."

Şöyle buyurdu: "Hayır! Vallahi Süfyani olayı kesindir."

Fuzeyl bin Yesar şöyle der:

İmam Muhammed Bâkır (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "Bazı olaylar kesindir, bazıları ise kesin değildir: Süfyani olayı ise kaçınılmaz ve kesindir."

Halladi Sai (Saffar) şöyle der:

İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "Süfyani kaçınılmazdır ve o sadece Receb ayında zuhur edecektir."

Birisi şöyle arz etti: "Ey Ebu Abdullah! O çıkıp hareket edince bizim halimiz nice olur?"

Şöyle buyurdu: "Böyle olursa bize doğru gelin." (Yani Hz. Mehdi'nin zuhur edeceği şehir olan Mekke'ye gelin. Çünkü kurtuluş, sadece biz Ehl-i Beyt sayesindedir).

Cabir-i Cufi şöyle der:

İmam Muhammed Bâkır (aleyhisselam)'a Süfyani'yi sorduğumda şöyle buyurdu: "Süfyani'nin çıkışından önce karşınıza Şeysabanı çıkacak. Tıpkı yerden su çıkar gibi Kûfe'den çıkacak, o sizlerin kervanınızı öldürecek. Ondan sora Süfyanin'in çıkışını ve Kaim (aleyhisselam)'ın zuhurunu bekleyin."

Ali bin Ebu Hamza şöyle der:

Mekke ile Medine arasında İmam Musa Kâzım (aleyhisselam)'ın yol arkadaşı idim. Bir gün bana şöyle buyurdu: "Ey Ali! Eğer bütün gök ve yer ehli Abbasoğulları'na karşı ayağa kalksa yeryüzü onların kanına doyar, sonra da Süfyani zuhur ederdi."

Şöyle arz ettim: "Ey efendim, onun çıkışı kesin midir?"

Buyurdu ki: "Evet."

Sonra biraz düşündükten sonra başını kaldırarak şöyle buyurdu: "Abbasoğullarının hükümeti hile ve desisedir. Onların hükümeti yıkılınca, artık kökleri kurudu diyecekler. Ama tekrar başa geçtiklerinde halk diyecek ki: Henüz yıkılmalarından uzun zaman geçmedi." (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).

OKAN EGESEL