'Onun emri benim emrimdir'
İmam Takî buyurdu ki: "Benden sonraki İmam, oğlum Ali'dir. Onun emri benim emrim, sözü benim sözüm ve ona itaat etmek bana itaat etmektir. Ondan sonraki İmam ise oğlu Hasan'dır. Onun emri babasının emri, sözü babasının sözü ve ona itaat etmek babasına itaat etmektir"
22.08.2016 00:00:00
Hamdan b. Süleyman rivâyet etmiştir:
"Bize Sakar b. Ebû Dülef anlattı: Ebû Ca'fer Muhammed b. Ali er-Rızâ'nın (a.s.) şöyle dediğini duydum: 'Benden sonraki İmam, oğlum Ali'dir. Onun emri benim emrim, sözü benim sözüm ve ona itaat etmek bana itaat etmektir. Ondan sonraki İmam ise oğlu Hasan'dır. Onun emri babasının emri, sözü babasının sözü ve ona itaat etmek babasına itaat etmektir.'
Sonra İmam (a.s.) sustu. Bunun üzerine dedim ki: 'Ey Resûlullah'ın oğlu! Hasan'dan sonraki İmam kimdir?'
İçin için ağladı. Sonra şöyle dedi: 'Hasan'dan sonraki İmam, hak ile Kâim olup beklenen oğludur.'
Dedim ki: 'Ey Resûlullah'ın oğlu! Niçin el-Kâim olarak adlandırılmıştır.'
Dedi ki: 'Çünkü adının unutulmasından ve imametine inananların çoğunun mürted olmasından sonra ortaya çıkacaktır.'
Dedim ki: 'Niçin el-Muntazar/Beklenen olarak isimlendirilmiştir.'
Buyurdu ki: 'Çünkü öyle bir gaybeti olacaktır ki gaybetinin günleri artacak, süresi uzadıkça uzayacaktır. O dönemde samimi bir inanca sahip olanlar onun ortaya çıkışını bekleyecek, şüphe içinde olanlar da onu inkâr edecekler, inkârcılar da ondan söz edilmesini alayla karşılayacaklardır. Çıkışı için tarihler verip duranlar onu yalanlayacak, gecikmesine sabredemeyen aceleciler helâk olacaklar ve teslim olanlar da kurtulacaklardır." (Kemâlu'd-Din ve Tamamu'n-Ni'meh, s. 378).
Muhammed Cevad'ın (a.s.) Ashabı Hüseyin b. Said el-Ahvazî:
Hammad el-Ahvazî'nin oğludur. Güvenilir bir râvidir. İmam Rızâ'dan (a.s.), Ebû Ca'fer'den (a.s.) ve Ebû'l-Hasan İmam Ali el-Hâdi'den (a.s.) hadis rivâyet etmiştir. (Hayatu'l-İmam Muhammed el-Cevad (a.s.), s. 139-141).
Hasan b. Said el-Ahvazî:
Hüseyin'in kardeşi, İmam Rızâ'nın (a.s.) ve İmam Cevad'ın (a.s.) ashabındandı. (Hayatu'l-İmam Muhammed el-Cevad (a.s.), s. 139-141).
Hasan ve Hüseyin el-Ahvazî kardeşler önce İmam Rızâ'nın (a.s.), ardından İmam Cevad'ın (a.s.) yanında birlikte ilmî çalışmalarda bulundular. Birlikte tasnif işlerini yürüttüler. Bazı kimselerin doğru yolu bulmasında bu iki zatın etkisi büyüktür.
Hasan b. Said, İshak b. İbrahim el-Hudeynî ve ondan sonra da Ali b. Reyyan'ı İmam Rızâ (a.s.) ile görüştürmüştü. Bu da bu iki zâtın Ehl-i Beyt medreselerini tanımalarına sebep olmuştu. İmam Rızâ'dan hadis dinlemiş ve onun adıyla da tanınmışlardı. Abdullah b. Muhammed el-Hudeynî'yi ve başkalarını da bu şekilde Ehl-i Beyt mektebiyle tanıştırmış, bunlar da birçok hizmetler sunmuştu. Bu ikisi ayrıca birçok kitap kaleme almışlardır. Nitekim Hasan'ın elli kitap yazdığı söylenmiştir.
(Ricâl-i Keşşî, s. 552).
"Bize Sakar b. Ebû Dülef anlattı: Ebû Ca'fer Muhammed b. Ali er-Rızâ'nın (a.s.) şöyle dediğini duydum: 'Benden sonraki İmam, oğlum Ali'dir. Onun emri benim emrim, sözü benim sözüm ve ona itaat etmek bana itaat etmektir. Ondan sonraki İmam ise oğlu Hasan'dır. Onun emri babasının emri, sözü babasının sözü ve ona itaat etmek babasına itaat etmektir.'
Sonra İmam (a.s.) sustu. Bunun üzerine dedim ki: 'Ey Resûlullah'ın oğlu! Hasan'dan sonraki İmam kimdir?'
İçin için ağladı. Sonra şöyle dedi: 'Hasan'dan sonraki İmam, hak ile Kâim olup beklenen oğludur.'
Dedim ki: 'Ey Resûlullah'ın oğlu! Niçin el-Kâim olarak adlandırılmıştır.'
Dedi ki: 'Çünkü adının unutulmasından ve imametine inananların çoğunun mürted olmasından sonra ortaya çıkacaktır.'
Dedim ki: 'Niçin el-Muntazar/Beklenen olarak isimlendirilmiştir.'
Buyurdu ki: 'Çünkü öyle bir gaybeti olacaktır ki gaybetinin günleri artacak, süresi uzadıkça uzayacaktır. O dönemde samimi bir inanca sahip olanlar onun ortaya çıkışını bekleyecek, şüphe içinde olanlar da onu inkâr edecekler, inkârcılar da ondan söz edilmesini alayla karşılayacaklardır. Çıkışı için tarihler verip duranlar onu yalanlayacak, gecikmesine sabredemeyen aceleciler helâk olacaklar ve teslim olanlar da kurtulacaklardır." (Kemâlu'd-Din ve Tamamu'n-Ni'meh, s. 378).
Muhammed Cevad'ın (a.s.) Ashabı Hüseyin b. Said el-Ahvazî:
Hammad el-Ahvazî'nin oğludur. Güvenilir bir râvidir. İmam Rızâ'dan (a.s.), Ebû Ca'fer'den (a.s.) ve Ebû'l-Hasan İmam Ali el-Hâdi'den (a.s.) hadis rivâyet etmiştir. (Hayatu'l-İmam Muhammed el-Cevad (a.s.), s. 139-141).
Hasan b. Said el-Ahvazî:
Hüseyin'in kardeşi, İmam Rızâ'nın (a.s.) ve İmam Cevad'ın (a.s.) ashabındandı. (Hayatu'l-İmam Muhammed el-Cevad (a.s.), s. 139-141).
Hasan ve Hüseyin el-Ahvazî kardeşler önce İmam Rızâ'nın (a.s.), ardından İmam Cevad'ın (a.s.) yanında birlikte ilmî çalışmalarda bulundular. Birlikte tasnif işlerini yürüttüler. Bazı kimselerin doğru yolu bulmasında bu iki zatın etkisi büyüktür.
Hasan b. Said, İshak b. İbrahim el-Hudeynî ve ondan sonra da Ali b. Reyyan'ı İmam Rızâ (a.s.) ile görüştürmüştü. Bu da bu iki zâtın Ehl-i Beyt medreselerini tanımalarına sebep olmuştu. İmam Rızâ'dan hadis dinlemiş ve onun adıyla da tanınmışlardı. Abdullah b. Muhammed el-Hudeynî'yi ve başkalarını da bu şekilde Ehl-i Beyt mektebiyle tanıştırmış, bunlar da birçok hizmetler sunmuştu. Bu ikisi ayrıca birçok kitap kaleme almışlardır. Nitekim Hasan'ın elli kitap yazdığı söylenmiştir.
(Ricâl-i Keşşî, s. 552).