Eski Başkanlar'dan Emekli Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun deyimiyle "Dört yıllık suskunluk süresinde" (30 Ağustos 2002-30 Ağustos 2006 dönemi-Yazarın notu) el yordamıyla ilerler, buluttan nem kapar, askerin hangi konuda ne düşündüğünü Hilmi Bey'in (Özkök...) yetki verdiği, konuşmasına izin verdiği kimselerin ağzından lâfı cımbızla çekerek alırdık.. Remil atar, istihareye yatardık..Bu suskun ve bulutlar arkasındaki gri dönem çok şükür bitti..30 Ağustos 2006'dan itibaren ise Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları, (Arcayürek'e göre biri müstesna) milleti aydınlatma görevlerini gerektiği şekilde yerine getirmeye başladılar.Orgeneral Büyükanıt Kara Kuvvetler Komutanlığını devrettiği gün üç noktanın altını çizdi:1. Türkiye son yıllarda, şimdiye kadar olmadığı şekilde iç ve dış tehditlerle karşı karşıyadır.2. Asker iç politikanın dışındadır. Fakat Anayasa'nın ilk üç maddesini korumak ve kollamak politika demek değildir. 3. Atatürk'ün, "Cumhuriyeti kuranlar, onu korumaya da muktedir olmalıdırlar" şeklindeki ifadesi, yalnız askerin değil, tüm ulusun rehberi durumundadır. Türkiye Cumhuriyeti, üniter, laik, demokratik sosyal bir hukuk devletidir. Böyle kalmaya ve tüm gelişimi bu yönde sağlamaya devam edecektir. "Cumhuriyet"i; sivil bürokratla beraber askerin kurduğunu söylemeye gerek yok sanırım..Gri dönemin sonuna yaklaşırken, bu yılın 26 Ocak günü Murat Yetkin önemli bir yazı yazdı.. "İsminin saklı tutulmasını isteyen üst düzey askeri bir kaynak" ona bir çok şeyin yanında şunu da söylemişti: "Örneğin Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi'ni işletme yetkisine sahip. Anayasa'nın değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif edilemeyecek ilk üç maddesi var. Anayasa böyle diyor ama, birisi çıkıp değiştirilmesini teklif ederse ne yaptırım uygulanacağını söylemiyor. Demek ki aslında buna yasal bir engel yok. Ama bir anlayış birliği var. Bu bozulmadığı, temel ilkelere sahip çıkıldığı sürece sorun çıkmaz." Şimdi ortaya son derece ilginç bir durum çıkmıştır.Büyükanıt Anayasa'nın değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek ilk üç maddesine büyük önem atfetmektedir.Bu yılın Ocak ayında üst düzey bir görev üstlenen ve isminin saklı tutulmasını isteyen askeri bir kaynak ise bu maddeler hakkında muğlak fikirlere sahiptir, değiştirilmesi hakkında ne yapılacağını bilmemektedir, yâni Büyükanıt'la ters düşmektedir.Bize göre Büyükanıt'ın düşünceleri doğrudur.Doğru ise...Ocak ayında çok üst düzey görev üstlenmiş olan ve Büyükanıt'la Anayasa konusundaki fikir ve düşünceleri örtüşmeyen o askeri yetkili şimdi ne durumdadır?Kimdir? Kim olduğunu Büyükanıt bilmekte midir? Araştırmış mıdır?Emekli mi edilmiştir, başka bir göreve mi atanmıştır?Bundan sonrası için bu konuda Büyükanıt ne düşünmektedir? "Anayasa Mahkemesini işletme yetkisine sahip Cumhurbaşkanı'nın" seçileceği Mayıs 2007'ye kadar bu konu behemehal açıklığa kavuşmalıdır. "Cumhuriyeti kuranlar, onu korumaya muktedir olmalıdır".Yahut; "Milletin elinden tutanlar, inkılâbı başlatanlar görevlerini tamamlamalıdır''. Hüseyin Mümtaz/ Giresun Işık Gazetesi
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.