Orta Asya'da yeni dönem
Hazar'da ekonomi, ulaştırma, çevre, güvenlik ve diğer alanlardaki iş birliği konularının ele alındığı zirvede taraflar, Hazar'ın hukuki statüsünü belirleyen anlaşmaya imza attı.
Ayrıca toplantıda ulaştırma, ticari ve ekonomik iş birliği, Hazar Denizi'nde olayların önlenmesi anlaşmalarının yanı sıra organize suç, terörizmle mücadele ve Hazar ülkeleri sınır güvenlik kurumlarının iş birliğini öngören protokoller imzalandı.
Dostluk denizine dönüştü
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev, zirvede yaptığı konuşmada, bazı uzmanların Hazar'ın hukuki statüsünün belirlenmesi sürecine şüpheyle baktıklarına işaret ederek, "Bugün dünyanın gözü önünde Aktau'da ortak çalışmalar sonucu karşılıklı anlayış sağlamayı başardık" dedi. Hazar'ın statüsüyle ilgili fikir birliğine varmanın kolay olmadığını, müzakerelerin 20 yıldan fazla sürdüğünü anımsatan Nazarbayev, Hazar'ı dostluk, karşılıklı güven ve iş birliği denizine dönüştürdüklerini dile getirdi.
Putin'den önemli vurgu
Rusya Devlet Başkanı Putin de anlaşmanın Hazar Denizi'nin kaderi için ülkelerin hak ve sorumluluğunu güvence altına aldığını, denizin toplu kullanımı için net kuralları belirlediğini vurguladı. Putin, "Anlaşmanın, gerekli paylaşım, denizcilik ve balıkçılık, katılımcı ülkelerin askeri ve siyasi etkileşimi konularını açık bir şekilde düzenlemesi, Hazar'ın sadece barışçıl amaçlarla kullanılması ve bölgesel güçlerin dışındaki askeri kuvvetlerin bulunmamasını garanti altına alması önemlidir" değerlendirmesinde bulundu.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de anlaşmanın imzalanmasını, Hazar Denizi'ne kıyı ülkeler arasındaki iş birliğini arttırma yönünde önemli bir adım olarak değerlendirdi.
Anlaşmanın ana hatları
Anlaşmaya göre, Hazar Denizi'nin dibi ve toprak altı bölgeleri, deniz sahası, deniz hududu, balıkçılık alanları ve kaynakların kullanımı gibi esaslara göre paylaştırılacak. Özel statünün verileceği Hazar Denizi'ne Birleşmiş Milletlerin (BM) 1982'deki deniz hukuku anlaşması uygulanamayacak ve suyun derinliği göl prensibine dayanarak belirlenecek. Anlaşma, ayrıca kıyıdaş beş ülke dışında Hazar Denizi'nde yabancı askeri varlıkların bulunmasının yasaklanmasını öngörüyor.
Hazar Denizi'nin hava sahasının kullanımına ilişkin istişarelere devam edilecek. İran, Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan, tam bir enerji denizi olan Hazar'dan daha fazla pay alabilmek için 1996 yılından bu yana müzakereler sürdürüyordu. Müzakereler, Hazar'ın deniz mi yoksa bir göl mü olduğu noktasında kilitleniyordu. Hazar'da 50 milyar varil petrol ve 9 trilyon metreküp doğalgaz rezervinin bulunduğu tahmin ediliyor.