Osmanlı'nın stratejik ürünü keçe
29.06.2003 00:00:00
Topkapı Sarayı'nda devam eden "16. Yüzyıldan Günümüze Keçe Sergisi" kapsamında "Türk El Sanatlarından Keçenin Ekonomik ve Kültürel Değerleri Arasındaki Paradoks Karşıtlıklar" konulu seminer düzenlendi. Sarayın Konferans Salonu'nda yapılan seminerin açılışında konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, pek çok milletin göçerlik kültürü olmasına rağmen soğuk-sıcak gibi çetin doğa koşullarından korunmak için farklı materyaller kullandıklarını belirterek, "Keçe özellikle Türklere has bir sanattır" dedi.
Prof. Dr. Ortaylı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de, keçenin stratejik önemi olan bir ürün olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
"Orduda kıyafet için kullanırlardı. Isıyı, soğuğu geçirmez. Çok önemli bir izolasyon malzemesidir. Ses yalıtır. Üzerine kıvılcım düşsebile kolay yanmaz. Dövülerek yapıldığı için kolaylıkla kılıç kesmez. Osmanlı'da gerek islami yönden, gerek hijyenik bir unsur olarak en çokdikkat edilen orduda hamam çadırlarıdır. Bunlar da keçeden yapılırdı. Tophanelerde kullanılır, ordunun gece yürüyüşlerinde atların ayağına keçe bağlanırdı. Bu özellikleri dolayısıyla keçe Osmanlıda stratejik öneme haiz maddelerdendir. Başka ülkelere satışı yasaktır ve çok ağır cezalara tabidir."
"16. Yüzyıldan Günümüze Keçe" sergisinin sahibi tasarımcı Selçuk Gürışık da, sergiyi, Türk kültürünün ayrıntılarını tanıtmak ve oryantalistlerin Türk tarihine bakış açılarını değiştirmek misyonuyla gerçekleştirdiğini dile getirdi. Gürışık, "Bizim tavrımızla yeni bir bakış yerleşecektir. Bu sergide, benim bu görevi yapmaya başladığımın ve devam edeceğimin bir kanıtıdır" diye konuştu.
En iyi keçe
Türkmenlerden
Köln Bamberg Üniversitesi İslam Sanatı Öğretim üyesi Prof. Dr. Peter Andrews de, keçenin Türkmenlerde, Azerbaycan'da ve Doğu Anadolu'da görüldüğünü belirterek, 11 yüzyıl önce yazılan bir eserde bunların en iyilerinin Türkmen keçeleri olduğunun belirtildiğini anlattı.
Prof. Dr. Ortaylı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de, keçenin stratejik önemi olan bir ürün olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
"Orduda kıyafet için kullanırlardı. Isıyı, soğuğu geçirmez. Çok önemli bir izolasyon malzemesidir. Ses yalıtır. Üzerine kıvılcım düşsebile kolay yanmaz. Dövülerek yapıldığı için kolaylıkla kılıç kesmez. Osmanlı'da gerek islami yönden, gerek hijyenik bir unsur olarak en çokdikkat edilen orduda hamam çadırlarıdır. Bunlar da keçeden yapılırdı. Tophanelerde kullanılır, ordunun gece yürüyüşlerinde atların ayağına keçe bağlanırdı. Bu özellikleri dolayısıyla keçe Osmanlıda stratejik öneme haiz maddelerdendir. Başka ülkelere satışı yasaktır ve çok ağır cezalara tabidir."
"16. Yüzyıldan Günümüze Keçe" sergisinin sahibi tasarımcı Selçuk Gürışık da, sergiyi, Türk kültürünün ayrıntılarını tanıtmak ve oryantalistlerin Türk tarihine bakış açılarını değiştirmek misyonuyla gerçekleştirdiğini dile getirdi. Gürışık, "Bizim tavrımızla yeni bir bakış yerleşecektir. Bu sergide, benim bu görevi yapmaya başladığımın ve devam edeceğimin bir kanıtıdır" diye konuştu.
En iyi keçe
Türkmenlerden
Köln Bamberg Üniversitesi İslam Sanatı Öğretim üyesi Prof. Dr. Peter Andrews de, keçenin Türkmenlerde, Azerbaycan'da ve Doğu Anadolu'da görüldüğünü belirterek, 11 yüzyıl önce yazılan bir eserde bunların en iyilerinin Türkmen keçeleri olduğunun belirtildiğini anlattı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
