Büyükşehir yasasını hatırlar mısın?

12 yıl önceydi. Bir taraftan 'analar ağlamasın' diyerek PKK ile el sıkışmışlar diğer taraftan da yerel yönetimleri yeniden şekillendirme çalışmalarına başlamışlardı.

Evet, 'Büyükşehir' yasasından bahsediyorum. Öyle bir propaganda yapılıyordu ki sanki Trabzon, Van, Ordu ve diğerleri İstanbul, İzmir olacaktı.

İnsanımız ne zamanki köylerinde bedava içtikleri sulara saat takılınca gerçeğin böyle olmadığını anladı.

Büyükşehir yasası neden çıkarılmıştı?

Devlet Bahçeli o dönem hem bu yasaya hem de AKP'ye çok ama çok karşıydı. Bahçeli'ye göre siyasi bir hamleydi. Bu hamle ile Türkiye'nin üniter yapısı hedefe konuluyor ve eyalet sistemi arzularının yansıması olarak adlandırılıyordu.

Yine MHP'ye göre bu yasa ile AKP, muhalefetin güçlü olduğu yerleri zayıflatarak kendine geçirmek istiyordu.

CHP'de karşıydı ve AKP'nin yerel seçimlerde siyasi avantaj elde etmek için sınırları yeniden çizdiğini, yerel halkın yönetim süreçlerinden dışlanmasına yol açacağını vurgulayarak kabul etmiyordu.

Selahattin Demirtaş'ın başında olduğu BDP'de (DEM) karşıydı. Demirtaş, Yasanın merkeziyetçi yapıyı güçlendirdiğini ve yerel özerklik taleplerini görmezden geldiğini, vurgulayıp, 'Kürt sorununun çözüm sürecinde yerel yönetimlerin güçlendirilmesini savunurken, bu yasanın tersine bir adım olduğunu' ifade ediyordu.

Sayın Erdoğan ne diyordu?

Yapılan eleştirilere özellikle 'Osmanlı-eyalet' sitemi başlığındaki çıkışlara dönemin başbakanı, Erdoğan 28 Mart 2013'te malum üslubu ile şöyle cevap veriyordu:

"Büyükşehir Yasası, inkılap niteliğinde bir adımdır. Muhalefet liderlerinin hayat deneyimleri olmadığı için bu yasaya karşı böyle konuşuyorlar.

Biri memurluktan geliyor öteki doktor mu ne? Yönetim tecrübeleri yok.

'Eyalet sistemi getirmek istiyorsunuz' diye eleştirdiler. Güçlü Osmanlı döneminde çeşitli eyaletler vardı. Ama Türkiye şu anda buna hazır değil.

Eyalet sistemi, güçlü ülkelerde bölünmeye neden olmaz. 2023'te ben başbakan olursam bunu öneririm."

10 yılda değişim

2014 yerel seçimlerinde AKP 30 büyükşehirden 18'ini ve toplam 818 belediyeyi kazandı.

CHP 6 büyükşehir ve 232 belediye kazandı.

BDP, 30 büyükşehir belediyesinden 3'ünü ve 68 belediye kazandı.



2024 yerel seçim sonuçları

CHP 14 büyükşehir, 21 il ve 302 ilçe kazandı.

AKP 12 büyükşehir, 12 il ve 324 kazandı.

DEM 3 büyükşehir, 7 il ve 54 ilçe kazandı.

Yani 10 yılın kağıt üzerinde kaybedeni AKP oldu.

Ama bugünkü sözde 'terörsüz Türkiye' süreci altında dile getirilenlere baktığımızda AKP/MHP/DEM ve CHP'nin aynı oyunun oyuncuları olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.

Sayın Erdoğan 2013'te ne diyordu?

'Eyalet sistemi, güçlü ülkelerde bölünmeye neden olmaz. 2023'te ben başbakan olursam bunu öneririm'.

2023 oldu

2023 oldu ama vaat ettikleri kişi başı milli gelir 25 bin dolar olmadı. 'Dünyanın ilk 10 ekonomisine gireceğiz' sözleri de olmadı. 'Cari fazla vereceğiz' sözleri de olmadı. 'ülkemizi mafyadan, çetelerden temizleyeceğiz' sözleri de olmadı. Milli uçağımız, milli tankımız, pilli traktörümüz de olmadı. Kısaca hiçbir dedikleri olmadı.

2023 seçimlerinde Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu, Sinan Ogan gibi isimlerin üstün gayretleri ile Sayın Erdoğan'ın 'tek adamlığı' tescillendi.

Öyleki daha seçim sonuçları resmileşmeden Devlet Bahçeli, Erdoğan'ı tebrik edip; "Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez" demişti.

Şimdi üniter yapı ve ulus devlet kavramları sorguda! 'Ademimerkeziyetçilik' adı altında federatif yapı ve eyalet sistemi gündemde.

Sosyal medyadan insanımız, 'Türkiye Birleşik Devletleri-Anadolu Birleşik Devletleri' gibi söylemlere alıştırılmaya çalışılıyor.

Terör örgütü ve siyasi uzantıları her türlü taleplerini aleni olarak dile getiriyor. Yetmiyor! 'Gerçekleşmezse' diye başlayan cümlelerle tehdit etmeyi de ihmal etmiyorlar.

Devletin başında ise 'dünya lideri', yanında 'bilge lider', muhalefette ise Atatürk2ü kimseye bırakmayan CHP var. 

Bakalım nereye kadar…