‘Öyle bir zaman gelecek ki’
05.10.2018 00:00:00
Pek çoğumuz, 'öyle bir zaman gelecek ki' şeklinde başlayan bir cümle veya söz duyduğumuz zaman bunun Peygamberimize (s.a.v) ait ve kıyamet öncesi olacakları haber veren, müminleri uyaran bir hadis olduğunu anlarız.
Ahir zaman hadislerindeki vurguları her Müslüman daha doğrusu düşünebilen, akledebilen her Müslüman, mümin anlayabilir.
Ahir zaman hadislerinde evrende, atmosferde, tabiatta, iklimlerde, yaşam koşullarında vs. olacak olan değişikliklere işaret edilir, haber verilir. Ama temel vurgu insandır, Müslümanlardır, Ümmeti Muhammed'dir.
Allah Resulü, kendinden sonra insanlığın neler yaşayacağının şifreleri haber verilmiş özellikle bireysel ve ümmet olarak Müslümanlardaki bozulmalara dikkat çekilmiş ve bozulmaların sebepleri çok net ifadelerle ifade edilmiştir.
Bu hadisi şeriflerde müjdelenenlerin, bu zor zaman diliminde kurtuluşa ereceklerin özellikleri ve duruşları da tanımlanmıştır.
Yine bu hadislere kabaca baktığımız zaman ahir zamanın en belirgin işaretinin iyiliği, doğruyu, hakkı, hakikati yaşayıp emretmekten, tavsiye etmekten vazgeçilmesi ve ortaya çıkan kötülere, kötülüklere, yanlışlara karşı sessiz kalınması şeklinde olur. (En doğruyu Allah bilir)
İyiliği emir ve kötülükten nehiy müminlerin karakteridir. Çünkü Yüce Allah (c.c.) mümin erkek ve mümin kadınları birbirlerinin dostu, hamisi, velisi olarak tanımlayıp, onların karakterini; "İyiliği emreder, kötülükten menederler." (Tevbe 71) şeklinde açıklamıştır.
Peygamber Efendimiz de (s.a.v); "Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle buğz etsin (ki) bu da imanın en zayıf derecesidir." Hadisiyle bu karakterin adeta uygulama safhasını çiziyor; El, dil, kalp ile buğz.
İşte bu karakter zedelenince, bozulunca daha net ifade ile Allah'ın Habibinin, bizlere emanet ettiği Kur'an ve Ehl-i Beyt çizgisinden sapmalar başlayınca Müslüman kimliği de sıradanlaşıyor, toplumlar çürümeye başlıyor. Tabi zaman bu çürümeyi daha da hızlandırıyor.
Her zaman diliminde itikadi, ahlaki, siyasi, sosyal sapmalar yaşanmıştır. Ama görebildiğim kadarıyla günümüzde bunların hepsi birlikte ve en şiddetli şekilde yaşanıyor.
Başka bir ifade ile önceki peygamberlerin kavimlerinin yok oluşuna birer sapıklık sebep olmuş. Günümüzde bu sapıklıkların tamamı yaşanıyor. İşte bu yüzden diyebilirim ki, 'öyle bir zaman gelecek ki' vurgusundaki zaman bu zaman. (en doğruyu Allah bilir)
Şimdi beraberce hadisleri okumaya ve düşünmeye başlayalım. Yalnız bir şeyi daha ifade edeyim ki, ayet ve hadislerin ilk muhatabı bireydir. "Yapmadığınız şeyi niçin söylüyorsunuz" ayeti kapsamında bir açı ile bakalım;
Mesela Efendimiz (s.a.v) buyurur ki; "Sizin üzerinize öyle bir zaman gelecek ki o vakit siz, iyilikleri emretmeyen ve kötülükleri yasaklamayan kimselerin en hayırlı kişiler olduğunu düşünürsünüz." (Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8462)
Bugün Müslüman olanlar için İslam'ın (c.c) büyük günah olarak tanımladığı, (faiz, içki, zina) gibi fuhşiyat aşikare işleniyor mu? İşleniyor.
El ile değiştirmeye gücü yetenler ne yapıyor? Dil ile değiştirmeye gücü yetenler ne yapıyor? Kalp ile buğz eden var mı? Cevap sizde kalsın.
Bir başka hadiste; "Öyle bir zaman gelecek ki insanlar iyiliği özendirmeyecek, kötülükten de sakındırmayacaklar." (Heysemî, Mecmauz-zevâid, VII, 280)
Günümüz gerçeği bu. Tabi haktan, hakikatten sapmalara karşı üzülen, Allah'a (c.c) sığınan Müslümanlarda olacak. Peygamber Efendimiz, onları 'tuz ve su' örneği ile işaret ediyor;
"İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki o vakit müminin kalbi tuzun suda eridiği gibi eriyecek!" buyurdu.
"Niçin eriyecek ya Rasulallah?" diye sorulduğunda; "Kötülükleri görüp de onları değiştirmeye güç yetiremediği için" buyurdu. (Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8463)
Rabbim, bizleri hakkı hak bilen ve hakka uyan, batılı da batıl bilip uzak duran, Ehl-i Beyt çizgisinde bir hayat yaşayan kullarından eylesin.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
