İslam/Kur'an öncesi gelen ilahî kitapların uğradığı tahrif edilme/aslının bozulması akıbeti şimdi de İslam/Kur'an hakkında planlanıyor.
Ne var ki, Kur'an Yüce Allah'ın koruması altındadır.
Bu tahrif sürecinden en fazla nasibini alan ayet ise Al-i İmran Sûresi 64. ayettir.
Söz konusu ayet hakkında yaklaşık on makale yazdım.
Pek fazla dinî ilim sahasında vukufiyeti olmadan da bir kimse rahatlıkla bu ayetten neyin murat edildiğini anlar.
O da, Kur'an'da geçen ifadeyle adına "ehl-i kitap" denen (İslam alimleri bana göre bu ifadeyi en güzel "ey kitaplılar" şeklinde tercüme etmişlerdir. Çünkü o dönemde ellerinde kitap bulunuyordu ve bu kitaplar M.S. 325 yılında İznik'te toplanan konsil tarafından yüz çeşitten dört sayısına indirilen kitaplardır) insanları, yani Hıristiyan ve Yahudileri İslam'a davet eden bir ayet-i kerimedir.
Ayette geçen ve sakınılması istenen üç anlayış, ehl-i kitap/kitaplıların inanışıdır.
Bu açık davete icabet etmemeleri durumunda Allah peygamberine kesin olarak tavrını koymasını ve dünya yıkılana kadar değişmeyecek bir ölçüyü ortaya koyuyor.
"Eğer senin bu davetinden yüz çevirirler ve aynı inanışta kalmayı sürdürürlerse, o zaman deki, bu durumda Müslüman olan sadece biziz, siz değilsiniz."
Ayetin manası bu kadar açık ve net olması bir yana, Kur'an'ın gönderildiği Hz. Muhammet de (as) bu ayete aynı manayı vermiştir.
Herkes takdir eder ki, bir ayetin hangi manaya geldiği en iyi O yüce peygamber bilir.
İslam tarihinde önemli bir konu başlığı olan ve bizzat Hz. Peygamber (as) tarafından başlatılan "İslam'a Davet mektuplar" bu konunun en açık ve tartışmasız ispatıdır.
Bakın O yüce peygamber bir Hıristiyan devlet başkanına gönderdiği İslam'a davet mektubunda ne buyuruyor.
"Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla Allah'ın kulu ve peygamberi Muhammet (as)'da n Rumların büyüğü Herakl'e
Hidayete uyup doğru yola gidene selam olsun. Sizi İslam'a davet ediyorum. Müslüman olunuz, selamet bulursunuz. Allah ecrinizi iki kat verir. Bundan yüz çevirirseniz dalalette kalan bütün halkın vebali size yüklenir."
Mektup gayet açık bir şekilde Hıristiyan kralı İslam'a daveti içeriyor. Yani Hz. Peygamber bu ve diğer Hıristiyan devlet başkanlarına: "Müslüman olun kurtuluşunun mümkün olsun" diyor.
İşin en ilginç ve bugün için bizim dikkat etmemizi gerektiren yanı, bu mektupların Al-i İmran 64. ayetle bitiyor olmasıdır.
"Ey Ehl-i kitap! Geliniz, sizinle aramızda ölçü olan kelime üzerinde birleşelim ki, Allah'tan gayrisine kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, bir birimizi Allah'tan gayri Rab edinmeyelim. Şayet bundan yüz çevirecek olurlarsa de ki, Hepiniz şahit olun, biz işte Müslümanız." (Al-i İmran, 3/64)
Şimdi insan sormadan edemiyor;
Vahyin muhatabı bu ayet-i kerimeyi İslam'a davet için kullanırken, bugün kimi teologların ve "hocaefendilerin" bu ayeti ehl-i kitapla diyalog kurmada delil göstermelerinin sebep-i hikmeti ne ola ki?
Şu mu denmek isteniyor: "Bu ayetin manasını Hz. Peygamber (as) yanlış bildi, doğrusu bizim dediğimiz gibi olandır. Bu ayette, ehl-i kitabı imana/Müslüman olmaya davet yok, onlarla dost olmaya davet var."
İnceleyin göreceksiniz, bütün ilâhî kitaplar bu mantıkla tahrif edilmek istenmiştir.
Bizim serzenişimiz bunadır.
Beni son derece hayrete düşüren bir başka konu da sayın Adnan Oktar, nam-ı diğer Harun Yahya'nın herkesten daha radikal "diyalogcu" çıkması.
Şu cümleye bir bakar mısınız;
"Hıristiyanların ve Müslümanların inançları pek çok yönden ortaktır. Aynı şekilde Yahudilik de İslam'la pek çok inancı paylaşmaktadır..."
Sayın Oktar da Al-i İmran 64. ayeti mecrasından çıkartanlar kervanına katıldı.
"Allah Kur'an'da, Müslümanlara, ehl-i kitap hakkında bir emir verir; "onları ortak bir kelimede birleşmeye" çağırmak: "De ki ey Kitap ehli..."
Merak edenler intarnet sitelerine bakabilir.
Harun Hayya, ehl-i kitap İslam ittifakı başlıklı yazı)
Ne var ki, Kur'an Yüce Allah'ın koruması altındadır.
Bu tahrif sürecinden en fazla nasibini alan ayet ise Al-i İmran Sûresi 64. ayettir.
Söz konusu ayet hakkında yaklaşık on makale yazdım.
Pek fazla dinî ilim sahasında vukufiyeti olmadan da bir kimse rahatlıkla bu ayetten neyin murat edildiğini anlar.
O da, Kur'an'da geçen ifadeyle adına "ehl-i kitap" denen (İslam alimleri bana göre bu ifadeyi en güzel "ey kitaplılar" şeklinde tercüme etmişlerdir. Çünkü o dönemde ellerinde kitap bulunuyordu ve bu kitaplar M.S. 325 yılında İznik'te toplanan konsil tarafından yüz çeşitten dört sayısına indirilen kitaplardır) insanları, yani Hıristiyan ve Yahudileri İslam'a davet eden bir ayet-i kerimedir.
Ayette geçen ve sakınılması istenen üç anlayış, ehl-i kitap/kitaplıların inanışıdır.
Bu açık davete icabet etmemeleri durumunda Allah peygamberine kesin olarak tavrını koymasını ve dünya yıkılana kadar değişmeyecek bir ölçüyü ortaya koyuyor.
"Eğer senin bu davetinden yüz çevirirler ve aynı inanışta kalmayı sürdürürlerse, o zaman deki, bu durumda Müslüman olan sadece biziz, siz değilsiniz."
Ayetin manası bu kadar açık ve net olması bir yana, Kur'an'ın gönderildiği Hz. Muhammet de (as) bu ayete aynı manayı vermiştir.
Herkes takdir eder ki, bir ayetin hangi manaya geldiği en iyi O yüce peygamber bilir.
İslam tarihinde önemli bir konu başlığı olan ve bizzat Hz. Peygamber (as) tarafından başlatılan "İslam'a Davet mektuplar" bu konunun en açık ve tartışmasız ispatıdır.
Bakın O yüce peygamber bir Hıristiyan devlet başkanına gönderdiği İslam'a davet mektubunda ne buyuruyor.
"Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla Allah'ın kulu ve peygamberi Muhammet (as)'da n Rumların büyüğü Herakl'e
Hidayete uyup doğru yola gidene selam olsun. Sizi İslam'a davet ediyorum. Müslüman olunuz, selamet bulursunuz. Allah ecrinizi iki kat verir. Bundan yüz çevirirseniz dalalette kalan bütün halkın vebali size yüklenir."
Mektup gayet açık bir şekilde Hıristiyan kralı İslam'a daveti içeriyor. Yani Hz. Peygamber bu ve diğer Hıristiyan devlet başkanlarına: "Müslüman olun kurtuluşunun mümkün olsun" diyor.
İşin en ilginç ve bugün için bizim dikkat etmemizi gerektiren yanı, bu mektupların Al-i İmran 64. ayetle bitiyor olmasıdır.
"Ey Ehl-i kitap! Geliniz, sizinle aramızda ölçü olan kelime üzerinde birleşelim ki, Allah'tan gayrisine kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, bir birimizi Allah'tan gayri Rab edinmeyelim. Şayet bundan yüz çevirecek olurlarsa de ki, Hepiniz şahit olun, biz işte Müslümanız." (Al-i İmran, 3/64)
Şimdi insan sormadan edemiyor;
Vahyin muhatabı bu ayet-i kerimeyi İslam'a davet için kullanırken, bugün kimi teologların ve "hocaefendilerin" bu ayeti ehl-i kitapla diyalog kurmada delil göstermelerinin sebep-i hikmeti ne ola ki?
Şu mu denmek isteniyor: "Bu ayetin manasını Hz. Peygamber (as) yanlış bildi, doğrusu bizim dediğimiz gibi olandır. Bu ayette, ehl-i kitabı imana/Müslüman olmaya davet yok, onlarla dost olmaya davet var."
İnceleyin göreceksiniz, bütün ilâhî kitaplar bu mantıkla tahrif edilmek istenmiştir.
Bizim serzenişimiz bunadır.
Beni son derece hayrete düşüren bir başka konu da sayın Adnan Oktar, nam-ı diğer Harun Yahya'nın herkesten daha radikal "diyalogcu" çıkması.
Şu cümleye bir bakar mısınız;
"Hıristiyanların ve Müslümanların inançları pek çok yönden ortaktır. Aynı şekilde Yahudilik de İslam'la pek çok inancı paylaşmaktadır..."
Sayın Oktar da Al-i İmran 64. ayeti mecrasından çıkartanlar kervanına katıldı.
"Allah Kur'an'da, Müslümanlara, ehl-i kitap hakkında bir emir verir; "onları ortak bir kelimede birleşmeye" çağırmak: "De ki ey Kitap ehli..."
Merak edenler intarnet sitelerine bakabilir.
Harun Hayya, ehl-i kitap İslam ittifakı başlıklı yazı)
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024