Özdil Efe'ye

"Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur." 1990'lı yıllarda dillerden düşmeyen, ironi fışkıran bir şarkıydı!.."O bakanı, kulağından tutar kapının önüne koyarım!" diyecek kadar İleri Demokrat Başbakan; Soma katliamı ile ilgili ve Hükümeti suçlamasından dolayı Yılmaz Özdil ve Yazgülü Aldoğan'ı, Meclis Grup Toplantısına, taşıdı!Bir Başbakan'ın, dördüncü güç basınla, bir basın mensubuyla ve yazdıklarıyla bu kadar ilgilenmesi, bir Köşe Yazarı (muharrir) için elbette iftihâr sebebidir!Bakanları kulağından tutup kapının önüne koyacak kadar İleri Demokrat birinin; "Bunların patronları hala bunları nasıl çalıştırıyor? Demek ki sen de aynı düşünceye sahipsin. Sen de bunları barındırıyorsan sen de bunlar gibisin!" diyerek hedefe koyduğu ve patronu tehdit ederek işlerine son verilmesi talimatına tahammülüm mümkün değil ve esefle kınıyorum!Gazetenin patronu, nasıl davranacak beraber göreceğiz!"Alo! Fatih!" telefonlarını ve üç gazetecinin -anında- işine son verildiğini yaşadık hatta kanıksadık!Tek donanımı kalemi olan biri olarak; düşüncelerine çoğu zaman katılmasam da, Yılmaz Özdil'e destek, kalemimin nâmûsudur, vicdânımın borcudur!Benim desteğim, neye yarar veya Özdil'in ve Aydoğan'ın benim desteğime ihtiyaçları var mıdır? Hiç umurumda değil! Haberlerinin olup olmaması da beni ırgalamaz! Biliyorum ki; kalemi nâmûslu olanın hayatı da nâmûslu olur!Denk olmayan güçler arasındaki bu kavgada tarafımı açıkladıktan sonra, bir teferruattan hareketle Yılmaz Özdil'i, tenkîd hakkımı da kullanacağım! Özdil, Yürütmenin Başı'na cevap verirken; "Biz sadece zeybek oynarken diz çökeriz!" diye yazmış! İzmir havası soluyup, suyunu içen bir Efe olarak itirazım var! Özdil'in de, öfkeden kaynaklı bir tezlikle böyle yazdığına kani'yim!Efe, diz çökmez Sevgili Yılmaz! Efe; yeri sarsarken hasmının ödünü koparmak için diz vurur!Bir yazarı, hedef gösteren BOP Eş Başkanı, Taliban'ın önünde diz çökmüştür, doğrudur! Ama Yılmaz Özdil, günlerdir Efe'ce kanatlanıp, alıcı kuş kartal gibi pençe atarken diz vurmaktadır ve diz vurduğu yeri sarsarken, birilerinin de ödünü koparmaktadır!Sonucu ne olursa olsun, işin gerçeği, budur! Açıkça bilinmeli ki; "Cihât Müslümanı" Türk karakterimle Demirci Efe'ce, Çakıcı Efe'ce ben de diz vurmaktayım! Bir sürü Efe de günlerdir diz vuruyorlar İzmir'de!AKP'deki ve Yürütmenin Başı'ndaki panik de, bu yüzden!DİREN YILMAZ! HER YER DİRENİŞ, HER YER SOMA!HAYDİ EFELER!Dağlar Efem'e yoldur, Efemse dağlara tâç,İkisinin de nâmı, dillerde destanlaşır;Papaz olmaz önünde, göğsünde taşımaz haç,Efem kaşını çatar, gözünde şimşek ışır,Efemin narasıyla, dağ buluta ulaşır...Alıcı kuş misali kollar kanatlanınca,Tüfenklenip de Efem, kuşanıp atlanınca,Her tepede bir kızan, meşalesi yanınca;Dağlar yollar birleşir, izler ize karışır,Kartallaşır Efeler, her mazlûma ulaşır...Ovada Demirci'dir, Efem dağda Çakıcı,Zirvede fırtınadır, ovalarda akıcı,Mazlûma ferahlıktır, zalimlere yakıcı!Efem dilerse eğer, kuzuyla kurt barışır,Çağrıldığı her yere önce nâmı ulaşır...Efem! Zamane bozuk, terse döndü çarkımız!Kalmadı bîçâreden, zavallıdan farkımız!Suyumuzu yabana taşır oldu arkımız!Duymuyor musun Efem? Türk Milleti çağrışır,Şühedâ mirasıyla talancılar uğraşır...Efem'e yoldur dağlar, Efemdir dağlara süsPatlasa ne fark eder, bir daha bomba, obüs?Çakal talana çıkmış, demokratlaşmış deyyûs!Al başımdan belâyı, Efem dağları aşır,Kahpeler, bir asırlık kavlamış yaram kaşır!... (21 Mayıs 2014/ İzmir)TÜRK, TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm!Selâm, sevgi, duâ...