Günlerdir "Papa özür dilemedi, ne zaman dileyecek, Papa üzgün ve pişman" tarzında açıklamalar furyasıyla yatıp kalkıyoruz. Bizim Başbakanımız da "Papa'nın özür dilemesi şart" diyerek bu furyanın içinde yerini aldı. Papa neden özür dilesin ki! O açıklamalar ağzından kaçmış, sürç-i lisan eseri veya olağan bir gaf değil ki özür dilesin!O açıklamalar gayet planlı bir şekilde yapılmış, verilecek tepkilerin dozajı önceden hesaplanmış, yeri ve zamanı özenle seçilmiş türden. Papa Benediktus da, dünyanın konjonktürünü gayet iyi bilen ve ona göre strateji geliştiren bir isim. Hem Hıristiyan aleminin ruhani lideri, hem de dünyanın en stratejik devletinin lideri! The Guardian gazetesinin önceki günkü başyazısında da ifade edildiği gibi bu açıklamaları yapan "kişi Papa'ydı; pazar vaazına, EastEnders'daki bir habere kazara göndermede bulunarak başlayan mahalle rahibi değil."Bu bağlamda, Papa, yaptığı açıklamanın ucunun nerelere dokunacağını ne kadar iyi biliyorsa, bu açıklama sonrası gelecek tepkilerin şiddetini de o kadar iyi biliyordu. Birilerinin ısrarla Papa'ya gelen tepkilerin sürpriz olduğu yalanını dayatmasına sakın aldanmayın!Geçtiğimiz gün ifade ettik, bugün de tekrarlayalım; Papa'nın bu açıklamaları Haçlı savaşının dini yönünü tamamlamak için yapılmış bir misyon açıklaması. Nasıl ki, Bush'un 11 Eylül sonrasında yaptığı "crusade- haçlı savaşı" açıklaması gaf değil, misyon açıklamasıysa, Papa'nın açıklamaları da hedefine ulaşmış bir misyon açıklamasıdır. Şimdi kalkıp, özellikle ABD basınının "Papa özür dilemeli" yollu stratejik manevralarından gaza gelip, aynı türden temennilerle konuyu savuşturmak ve gerçek mahiyetini kamuoyunun ilgisi dışına kaçırmaya çalışmak Haçlı'nın iyi polis, kötü polis tezgahına düşmekten başka bir şey değil.Ve Papa'nın açıklamalarına "tepki" gibi görünen ancak özünde Papa'nın açıklamalarını destekleyen bazı Batılı yorumların arkasına sığınıp, Papa avukatlığına soyunma mertebesine inenler için söylenecek tek bir söz var: Bundan aşağısı yok artık! Bu kadar alçalmayın, onurunuzu, gururunuzu hepten silip atmayın!Ayrıca, Batı basını ve Batılı liderlerin açıklamaları dikkatle irdelendiği zaman, Papa'nın açıklamalarından duyduğu memnuniyeti açık bir şekilde ifade eden zümrenin ne kadar fazla olduğunu anlayabilirsiniz. Birçok devlet başkanı, lider, bakan ve yetkili Papa'nın bu açıklamalarının gerçeği yansıttığı üzerinde duruyor günlerdir. Yıllardır içlerinde büyüttükleri İslam düşmanlığını en büyük ruhani liderlerinin ifade etmiş olmasından duydukları haz ve yüzyılda bir gelecek bu tip fırsatları doya doya kullanıyorlar. Peki bizimkiler ne yapıyor?Papa'nın Kasım ayında gerçekleştireceği Türkiye ziyaretinin kesinlikle ertelenmeyeceğini açıklıyorlar. Başka ne yapıyorlar? Türkiye'ye ve İslamiyet'e vurulan en ağır darbelerden birisi olan "made in Vatikan" Dinlerarası Diyalog saçmalığına ve tuzağına bir kement daha atıyorlar ve Papa'nın bu zırvalarından kendilerine yeni azıklar oluşturuyorlar. Bir taraf savaşı başlatmış silahlarını bilerken, diğer taraf ise topraklarını işgal edecek düşman kuvvetlerine atacakları gülleri suluyor.