Tarihe şahitlik ettim

Rusya devletinin resmi davetlisi olarak, Rus Parlamentosu’nda dünyaca kabul gören tezi Milli Ekonomi Modeli’ni anlatmak üzere Rusya’ya giden Prof. Dr. Haydar Baş Bey Türk tarihine altın harflerle yazılacak bir başarıya imza atmıştır.
Rus Parlamentosu (Duma), tarihinde hiçbir yabancı ilim ve siyaset adamına, kendi tezini anlatması için kapılarını aralamamışken, Prof. Dr. Haydar Baş, Rus Lider Putin’in organizasyonuyla Rusya’ya özel olarak davet edildi ve tezini başta Putin’in özel danışmanları olmak üzere Rus parlamenter ve bakanlara anlattı.  Anlatmakla da kalmayıp hepsine ayakta alkışlattırdı.
Büyük bir gururla ifade etmeliyim ki; Rus Parlamentosu’nda Prof. Dr. Haydar Baş Bey tarafından tarihin yazılışına an be an şahitlik ettim.
Rus parlamenterlerin, Rus Bakanların ve Putin’in özel danışmanlarının “Rusya’nın ekonomik bağımsızlığı ve ekonomik çözümü sadece ve sadece Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’dir” cümlelerine büyük bir gururla şahitlik ettim.
Putin’in özel danışmanının “Rusya büyük bir devlet, Putin büyük bir lider ama Prof. Dr. Haydar Baş gibi bir fikir ve tez adamı ve Milli Ekonomi Modeli gibi bir modelimiz yok. Ne mutlu siz Türklere ki, böyle bir lidere ve böyle bir teze sahipsiniz. Ama bu model sadece sizi değil, bizi de, dünyayı da kurtaracak yegâne modeldir” cümlelerine şahitlik ettim.
Dünyanın ilk üç iktisat matematikçisinden birisi olan Prof. Dr. Lebedev’in “Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in Milli Ekonomi Modeli, dünyayı kurtaracak ekonomi formülasyonlarını bir hap şeklinde içinde barındırmaktadır. Bizler ve hocalarımız Haydar Baş Bey’in tezinde yazanları yıllar geçtikçe daha iyi anlıyor ve şunu görüyoruz: Bizim gelecekte görebileceğimiz formülleri Haydar Baş Bey kitabına çoktan koymuş bile.” Cümlelerine şahitlik ettim.
Sizler Başbakan Erdoğan’ın “Türk milliyetçiliğini ayaklarımın altına alıyorum”, Numan Kurtulmuş’un “Ne mutlu Türküm diyene incitici, andımız kaldırılmalı”, Bülent Arınç’ın “Ne Mutlu Türküm diyene kabul edilemez” hezeyanlarına şahitlik ederken, ben Prof. Dr. Haydar Baş’ın Rus parlamenterler, Rus bakanlar, Rus ilim adamları ve Putin’in danışmanlarına hitaben yaptığı konuşmayı “Yaşasın Türk Milleti” cümlesiyle bitirişine ve bu finalin tüm hazirun tarafından ayakta alkışlandığına şahitlik ettim.
Yetmedi, bizde Türklüğü inkâr yarışı devam ederken, Türk düşmanı olarak lanse edilen Jirinovski’nin “Ne Mutlu Türküm diyene” cümlesine şahitlik ettim.
21. asırda Rusya’ya, Avrupa’ya, Anadolu’ya mührünü basan Prof. Dr. Haydar Baş’ın şahsında; 13. Asırda Anadolu ve Balkanlara damgasını vuran, Keldani’yi, Yezdani’yi,  Ermeni’yi, Rum’u Müslüman Türk yapan Hünkar Hacı Bektaş Veli ve 20. Asra damgasını vuran, yedi düveli Anadolu topraklarından kovup “Ne Mutlu Türküm diyene” diyerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk’e şahitlik ettim.
Türkiye’yi kurtaracak modele, Türkiye’yi kurtaracak imana, Türkiye’yi kurtaracak ferasete, Türkiye’yi kurtaracak duruşa, Türkiye’yi kurtaracak kadroya, Türkiye’yi kurtaracak lidere ve o liderin tarihin akışını değiştirişine şahitlik ettim…