Pazar Sohbeti

Yıllar önceydi? İstanbul'da iş yok, güç yok, tek başına, adeta pusulasını kaybetmiş gemi gibi dolanıp, duruyorum? Kardeşim Tahsin aradı, "Bizim gazetenin müdürü Sabri Terzi Beyin yanına bir git, tanışırsınız?" dedi. İyi, gidelim?Gittim ama heyecanlıyım. Bir gazetenin müdürüyle görüşeceğim. Benim için çok önemli bir durum. Allah selamet versin, kapıdan içeri girer, girmez Sabri Beyin o candan karşılayışı, merhaba diyişindeki samimiyeti bir anda yalnızlığımı unutturdu. Adeta kırk yıllık dost gibi bir sohbete başladık. Ben, kitap okuma merakımdan bahsettim. Sabri hocam, (Allah maddi ve manevi bereketlendirsin) Hasan Gündoğdu'ya seslendi. Hasan elinde birçok kitapla geldi. Sabri Bey, Muhterem Hocam Haydar Baş Beyin kitaplarını hediye etti bana.Rahmet el-lil- Aleminden başladım okumaya. Benimde bir huyum var, not alarak kitap okurum. Muhterem Hocam (Allah razı olsun) Peygamberimizin (sav) hayatını öyle bir anlatıyor ki, nereden, nasıl not alayım şaşırdım. Not almak istesen kitabı komple yazman gerekecek. Gönle kuvvet altı kez okudum?Niye yazdım bunları! "İNŞA ALLAH" demek için yazdım. Hocamın bu eşsiz eserinde vurgu yaptığı bir kıssa çok etkiledi beni. O günden birisine söz verirken, gelirken, giderken, alıp, verirken vs. yani gelecek zaman kipi taşıyan her şeyin başına veya sonuna hep, bu Peygamberimizin (sav) kıssasında geçen ilahi vurguyu uygulamaya karar verdim. Kıssayı merak ettiniz, değil mi?   "Bir kısım Kureyş'li, Medine'deki Yahudi bilginlerine müracaat ederek onlardan, Hz. Peygambere  (sav) sormak üzere, zor sorular hazırlamalarını istediler. Onlarda üç soru hazırlayıp, "Bu üç soruyu cevaplarsa bilin ki, Allah'ın (c.c) peygamberidir" dediler. Üç soru şunlardı; "Ashab-ı Kehf'in başına gelenler, Zü'lkarneyn kıssası ve ruhun mahiyeti." Hz. Muhammed'e (sav) sorular sorulunca; "Size, yarın cevap vereyim" buyurdular. Bunu derken ?İNŞA ALLAH- demeyi, unutmuşlardı. Bu sebeple Allah (c.c), hem ümmetine ders olsun diye, hem de belaların en büyüklerinden olan iftira ile Habibini denemek için 15 gün kadar hiç vahiy göndermedi. Bu süre içinde müşrikler olmadık iftiralarda bulundular. Daha sonra inen ayetler, soruları mükemmel şekilde cevaplamasına rağmen müşrikler, inatlarından ötürü yine Hakk'a yüz çevirdiler. İnananlar bu üç sorunun cevabıyla mutmain oldukları gibi, bir şeyi yapacağını vaat ederken ?İNŞA ALLAH- demeyi ihmal etmemeyi de prensip edinmiş olsular?" (Cilt 1- sh:169)Evet, İNŞA ALLAH, "insan gönüldür, gönül" mantığının sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Beyin, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezleri ile ülkemizi, milletimizi ve insanlığı güzel günler beklemektedir?