Peygamberimiz, Çamlıca Camii için ne diyor!

Hiç sarayın maliyeti, özel yapım uçak ve araçların maliyeti, örtülü ödeneğin akıbeti vs. konularında hep susan Erdoğan fırsat yakaladı. Kim, nasıl bir hesap yaptıysa (ki, birileri özellikle yem atmışta olabilir) masanın, yemeklerin maliyetini trilyon olduğunu iddia etti.Ve fırsat doğdu. Hem de ne fırsat. Sayın Erdoğan başladı nefsini tatmin etmeye. Neymiş efendim! Masanın fiyatı şuymuş, yemeklerin maliyeti (kdv hariç) buymuş, zenciymişler vs. Bu lafları nerde ediyor biliyor musunuz? Katrilyonluk sarayında. Kimlere ediyor? Asgari ücret bile alamayan muhtarlara. Onlarda alkışlıyor. O tartışma bitti. Ben, kibir ve israfın dini boyutlarına gideceğim. Bakın! Görkemli yapılar, hanlar, hamamlar, saraylar, camiler size ne ifade eder bilmem ama sona gelindiğinin artık "ben, ben yaptım, ben büyüğüm" kısaca kibrin zirvede olduğunu ifade eder. Çünkü tarihte hep öyle olduğunu okudum, gördüm. Osmanlının kuruluş ve yükselme dönemlerinde şaşaalı yapılar, camiler, saraylar vs. göremezsiniz. Ama duraklama ve yıkılış döneminde bugün hayranlıkla bakılan o camiler, saraylar, yalılar vs. yapılmıştır. Ordu hemen her cephede kaybediyor, Avrupa "hasta adam" diyor, halk arasında gelir adaletsizliği zirve yapmış, birileri mezhepsel katliamlara girişmiş, ekonomiyi Fransız ve İngilizler ele geçirmiş, Galata bankerleri direksiyona geçmiş ama sultanlar, padişahlar ardı ardına saray yaptırıyor. Normal mi?Son 10 yılımızda da bu mantığın etkin hale getirildiğinin görüyorum. Vatandaş işsiz, gelir adaletsizliğinde dünyada derece yapmışız, ekonomi yine yabancıların tekelinde, doğu ve güney sınırlarımızda devlet adeta yok, askerimiz karakollara çekilmiş, AB ve ABD yaptıkları açıklama ve duruşlarıyla adeta ülkemizle dalga geçiyor ama yöneticilerimiz saray yaptırıyor, cami yaptırıyor. Araya da yol, metro, metrobüs serpiştiriyor. Saray hakkında yazılan, çizilenleri biliyorsunuz. Yapılan masrafı zaten ödüyorsunuz. Ben, Çamlıca camiinden bahsedeceğim. Çamlıca'da hiç üst üste, yağmur altında Cuma Namazı kılan gördünüz mü? Yok. Ama Eminönü'nde, Üsküdar'da, Beşiktaş'ta, yani İstanbul'un genelinde ben gördüm. Çamlıca'nın böyle bir cami ihtiyacı yok. Peki, bu cami niçin yapılıyor? Artı bu cami öyle sıradan bir camide değil. Minareleri, Mescid-i Nebevi'inin minarelerinden uzun olacakmış. Aynı anda 37 bin kişi namaz kılacakmış. Bilmem ne kadarlık oto parkı, kütüphanesi vs. varmış! Ve sadece 150 trilyona mal olacakmış. Bir daha sorayım; Bu cami niçin yapılıyor? Bu soruyu sokaklarda, cami çıkışlarında sorsanız bırak AKP düşmanlığını, din düşmanlığı ile suçlanır, dayak bile yiyebilirsiniz. Gerçek olan ise Peygamber Efendimizin bunun gibi camileri bidat saydığı, ahir zaman alameti olarak gösterdiği gerçeğidir. Hele bu gibi yapılara para kaynağının nerden ve kimden sağlandığı ayrı bir konudur. Peygamberimiz (s.a.a) diyor ki; "İnsanların cami inşa ederek övünmeleri, kıyamet alametlerindendir!" (Ebu Davud 449, İbni Mace 739)"Sizler, Yahudi ve Hıristiyanların mabetlerini süsledikleri gibi camileri süsleyeceksiniz!""Herhangi bir ümmet amel yönünden bozulunca mutlaka camileri süslemeye yönelir." (İbni Mace Mescitler 2)"Mescitler, binerli binerli gruplarla, hatta daha çok sayıda cemaatlerle dolup taşacak; lakin içlerinden tek bir mümin çıkmayacaktır" (Gümüşhanevî, Ramuz, 2/3742)."Mescitleri şatafatlı ama kalpleri harap olacak; elbiselerine, cüppe-şalvarlarına gösterdikleri ihtimamı, din-iman ölçülerine göstermeyecekler. (Gümüşhanevî, Ramuz, 2/3768).