Piyasada ürün kıtlığı yaşanıyor!
Paranın kağıt, malın gerçek olduğu bir dünyada yaşıyoruz! Ham maddedeki küresel tedarik problemi artan döviz kurlarının etkisiyle Türkiye’de çok daha fazla hissediliyor. Üreticiler zam gelecek beklentisi ile ürünleri piyasaya sürmüyor. Ya da ham maddeye zam gelecek diye eldeki ürüne de zam yapıyor.
23.11.2021 17:45:00





Türkiye'de şu sıralar pek çok ürün bulunamıyor. Hemen hemen her sektörde bulunamayan ürün var. TL'deki bitmek bilmeyen değer kaybı, ticareti de baltalıyor. Bazı gıda maddeleri gibi bozulma riski bulunan ürünleri bulabilmek mümkün elbet ancak yağ ve şekerde sıkıntı yaşanıyor. Salgın döneminin tedarik zincirinde açtığı hasar tüm dünyada etkisini göstermeye devam ediyor. Özellikle çip ve hammadde ticaretinde küresel bir sorun yaşanıyor. Ancak uzun süredir Türkiye'deki üretim sistemini de etkileyen bu problem kurdaki hızla yükselişle beraber farklı bir boyut kazandı. Neredeyse her sektörde kendini gösteren tedarik problemi aynı zamanda fiyatların da hızla yükselmesine neden oluyor.
Krize yakın sıkışıklık var!
Şu an için kriz tanımlaması yapılmasa da krize yakın bir sıkışıklığın olduğunu söyleyen Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel'e göre yüksek kapasite ile üretim yapan firmaların üretim bantlarını durdurmamak için ham madde stoku yapması büyük problemler oluşturuyor. Öncel, "Kimse fiyatların nereye gideceğinden emin değil. Bugün 10 dolardan ham madde aldığında kimse bunu satmak istemiyor. Yarın 12 dolara alabilirim diye bugün sattığı ürüne bile zam yapıyor. Böylece bir suni enflasyon oluşuyor" diye konuştu. Türkiye, üretiminin büyük bölümünde kullandığı hammaddeleri ithal ediyor. Hem uluslararası piyasadaki fiyat artışları hem de Türk Lirası'ndaki hızlı değer kaybı bu konuda üreticiyi oldukça yıpratıyor. Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger ise son bir yılda çelik, alüminyum, plastik ve demir gibi hammaddelerdeki fiyatların üçe katlandığını ve kurda yaşanan her dalgalanmada ciddi zorluklarla karşılaştıklarını belirtti. Özger, "Kurdaki artış ne ihracatçıya ne de iç pazarda satış yapan üreticiye yarıyor. Bu konuda çizilen tablo yanlış... Eğer Türkiye'de üretilmeyen ham maddelerde vergi indirimi yapılmazsa önümüzdeki günler daha da sıkıntılı geçebilir" dedi.
200'deki krize benziyor
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Otomotiv Tedarik Sanayi Meclis Başkanı Alper Kanca da piyasada yaşanan tedarik probleminin temelinde küresel etkilerin yattığını ancak Türkiye ekonomisinde yaşanan dalgalanmaların bu etkinin katlanmasına neden olduğunu söyledi.
Küresel ekonomide konteyner, çip, magnezyum, çelik ve plastik temininin oldukça zorlaştığını belirten Kanca, "Para birimimizdeki dalgalanma bu tedarik sorununu farklı bir boyuta taşıyor. 2001'deki kriz ortamının bir benzeri yaşanıyor. İnsanlar elindeki ürünü satmak istemiyor. Çünkü bugün sattığı fiyattan yerine yeni ürün koyamayacağından korkuyor. 10 liraya satılacak ürün sürekli fiyatlar artacak beklentisi ile elde tutuluyor. Belki 12 liraya satarım beklentisi var. Bu beraberinde stokçuluğu da getiriyor. Bugün bir ham maddeyi istediğiniz tarihte alabilmeniz pek mümkün değil. Ayrıca para politikasında belirsizlik de bunu tetikliyor. Yani kimse liranın dolar karşısındaki pozisyonun ne olacağını anlamış değil. Sanki serbest bırakılmış gibi... Bu da davranışları etkiliyor" ifadelerini kullandı.
Korku alışverişi yapılıyor
BMD Başkanı Sinan Öncel, "Eskiden insanlar yüksek enflasyon dönemlerinde her ürünün fiyatının artacağından korktuğu için özellikle teknolojik ürünleri almaya çalışırdı. Şimdi benzer bir davranışı görüyoruz. İmkânı olanlar genel olarak her ürünün fiyatının sürekli artacağını düşünerek alışverişe koşuyor. Yarın alamamaktan korkuyor. Tabi buna bir de turist alışverişlerini eklemek gerek. Geçen ay 100 doları olan turist bu Türkiye'den çok daha fazla ürün satın alabilir. Biz mağazalarımızda bu hareketi görüyoruz" dedi. Şirketlerin sermayelerinin eridiğini dile getiren Öncel, "Kendi üreticilerimizle konuştuğumuzda bunu daha iyi anlıyoruz. Bu yıl Gaziantep'teki bir üreticimiz sadece dolardaki artış yüzünden yüzde 20 küçülmek zorunda olduğunu belirtti. Çünkü insanlar artık daha az ham madde alabiliyor. Bu da sermayelerin erimesine neden oluyor" diye konuştu. YENİ MESAJ / DW
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.