Prof. Dr. Haydar Baş asrımızın milli ve manevi önderidir

Prof. Dr. Haydar Baş, sevenlerine de, sevmeyenlerine de, yanında yer alanlara da, karşısında duranlara da önderlik ediyor, çare ve çıkış yolu gösteriyor. Dünya ekseninde de aynı tablo yaşanıyor. Prof. Dr. Haydar Baş gerçeğini herkes görüyor. Bu gerçeği olduğu gibi kabul edenler, Sayın Baş'ı baş tacı yapıp, bizzat kaynaktan beslenirken, Sayın Baş'ın ismine sahip çıkıp, saygıyla anarken, bir diğerleri de görmezden gelip, taklit ve hırsızlığa yönelmektedirler.Sayın Baş'a hitabı insanadır. Bütün fikir, çare, çözüm, plan, proje ve modellerinde hedef insandır. Prof. Dr. Haydar Baş, hem maddi dünyamıza, hem de manevi dünyamıza hitap ediyor, yol gösteriyor. Kaynağı ise Rahman'dır, Rahman'ın sevip, seçip, tertemiz kıldığı Resulü (sav) ve Ehl-i Beyt'idir. Bu gerçeği Müslüman olmayanlar gördü ama maalesef bizler görmüyoruz. Sayın Baş, birçok programda anlattı. Milli Ekonomi Modeli tezini ortaya koyduğunda iktisat, fizik ve ekonomi alanında, dünyaca ünlü bazı Rus Profesörlerden biri, "bu modeli hangi kaynağı baz alarak ortaya koydunuz" mahiyetinde bir soru sorar. Sayın Baş, "biz, halkın içinde yetiştik. Bilgi ve tecrübelerimizi ortaya koyarak hazırladık" dese de, Rus Profesör ikna olmaz. Muhterem Hocam, maddenin sırrını, yaratılışının hikmetini (tariflerim eksik olabilir) anlatmaya başlar. Yaklaşık 20 dakika sonra Rus Profesör; "Tamam hocam, Senin kaynağını anladım" der.Kaynağı anladık sanırım. Hedefe gelelim? Hedef insandır, dedik. Sayın Baş; "akıl insana verilmiş bir araçtır. İnsan gönüldür, gönül" diyerek, insanın gönlüne girilmedikten, hitap edilmedikten sonra akıl ile ortaya konulacak kanunların, kuralların, sosyal hayat şartlarının, zenginliğin, güzelliğin vs. insanı mutlu edemeyeceğini ifade ve iddia etmiştir. Bu iddianın gerçekliğini her daim görüp, yaşıyoruz. Bakın! Dünyanın en gelişmiş diye tabir edilen ülkelerinde ve çok büyük servetlere sahip insanlarında problemler bitmek bir tarafa her daim giderek artmaktadır. Para, güç, servet, iktidar vs. insanları mutlu edemediği gibi tam aksine huzursuzluğa, hırsa, teröre, vahşete vs. götürmüştür. Onun için insan gönüldür, gönül?  Sayın Baş, ülkemizi ve insanlığı kurtaracak, sosyal adaleti, işsizliği ve sürekli büyümeyi sağlayacak "Milli Ekonomi Modelini" ve bu modelin topluma nasıl yansıtılacağını anlatan "Sosyal Devlet, Milli Devlet" projelerini ortaya koydu.Dünya bu gerçeği gördü. Ruslar bizzat kaynaktan (Sayın Baş'tan) beslenip 1 numara oldular. Çin, G. Afrika, Venezüella Sayın Baş'ı ülkelerine davet ediyor. Yüzden fazla devlet, bu modeli parça parça uygulamaya koyuyor. Daha birkaç ay öncesinde İsviçre, Sayın Baş'ın "vatandaşlık maaşı" projesini halk oylamasıyla hayat geçirdi. Alman üniversitelerine akıl danışmak için giden Türk yetkililere, Alman bilim adamları Haydar Baş'ı gösteriyor. ABD başkan adayları, seçim öncesi birbirlerini, Sayın Baş'ın modelinden çalıntı yapmakla suçluyor?Yani dünya Haydar Baş, diyor. Ya bizimkiler! Maalesef ülkemizdeki iktidar da, muhalefette, sosyal örgütlenmelerde, Sayın Baş'ın ortaya koyduğu dini ve ilmi gerçekleri görmezden geliyorlar. Geçen seçimler öncesi CHP "aile sigorta sistemi" adında bir plan ortaya koydu. Canlı yayında AKP'li Nurettin Canikli, CHP'li Gürsel Tekin'e; Bu sizin projeniz değil Haydar Baş'ın projesidir" dedi. Sayın Tekin daha sonra yaptığı açıklamada "Sayın Baş, bizimde hocamızdır" diyerek, gerçeği itiraf etti. Şimdi AKP, aile kurumunu canlandırmak, gençlerin evlenmesini teşvik için planlar açıklıyor, bizzat başbakan değişik konularda sunumlar yapıyor. CHP genel başkanı Sayın Kılıçtaroğlu ise "başbakanın sunumlarının kelimesi kelimesine Sayın Baş'a ait olduğunu kaynak göstererek, ifade ediyor. Aynı inkâr, görmezlik veya karşı hareketler, sosyal ve dini anlayışlarda da mevcut. Sayın Baş, ülkemiz ve İslam aleminin birliği, huzuru için Ehl-i Beyt'i kaynak gösterdik. Ehl-i Beyt çatısı altında toplamamız gerektiğinin ilahi bir emir olduğunu ayetlerle, hadislerle ortaya koydu. 220 Sünni eserden, bu gerçeğin varlığını delillendirdiği gibi neden bu ilahi gerçeğin üstünün örtüldüğünü de, tarihi gerçeklerle anlattı ve anlatıyor?Bu gerçeği görenler kardeş oldular, bir oldular, beraber oldular. Bu ilahi gerçeğe yanaşmayanlar ise karşı hareketlere giriştiler. Kimi inkar, iftira yoluna girdi. Kimi diyalog, cami-cemevi projeleri (!) ortaya koydu. Kimisi ise sempozyumlarla geçmişte dini ve milli bütünlüğümüze kastettiği tarihi belgelerle sabit kişileri öne çıkarmaya, üstünlük, önderlik vasfetmeye kalktı. Ama her şey yatsıya kadarmış. Çünkü yalancının mumu söndü?Sonuç olarak Prof. Dr. Haydar Baş, 21. Yüz yılın, başka bir ifadeyle 15. asrın (Hicri) maddi ve manevi önderidir?