Püsküllü Mısırın küfrü ve Çankaya

Cumhurbaşkanlığı seçimine dair tahlillerimizi, resmi sayılar ve istatistikler netleşince önümüzdeki günlerde elbette yapacağız.Başbakan R.T. Erdoğan, oransal üstünlükle Çankaya'ya seçildi. Kendisi, milletimiz ve İslam coğrafyası hakkında hayırlı olsun; Yüce Allah, hayra çevirsin.Başka bir hayati noktaya dikkatini çekeceğim?Sandığa gitmeye ramak kala, soğuk savaş dönemi üçüncü sınıf kasaba tarihçisi kırmızı fesli Kadir Mısıroğlu, zırcahilce ve en yobazca bir çıkış yapıyor? Sandık öncesi son demde Erdoğan'a oy vermeyi "İmanın gereğidir, İslam bunu emreder" diye saçmalayan Püsküllü Mısır, S. Demirtaş ve E. İhsanoğlu'na oy verenleri ise "küfrün tarafında olmak"la niteliyor, resmen kafir ilan ediyor.Yağdanlığı bile fersah fersah aşan bu zırvalama, Çankaya'ya çıkan Erdoğan'ın kendisi ve Türkiye'nin geleceği adına dikkat etmesi gereken büyük bir batıldır.Bu yaklaşım, kendinden başkasını kafir ilan edip önüne geleni tekbirlerle testereden geçiren IŞİD anlayışıdır. Bu zırva, kendine biat etmeyeni kafir ilan edip kafasını uçurmayı vacip gören post-modern Yezid siyasetidir.Eğer Erdoğan, bu Püsküllü Mısırın böylesi batıl zırvalarına ve akıl hocalığına kulak asarsa; Allah korusun, Çankaya köşkü, IŞİD ve el-Nusra gibi İslamcı kılıklı Haçlı testerelerinin merkez üssü haline gelir, civar İslam ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de kan gövdeyi götürür.Akl-ı selim sahipleri Kadir Mısıroğlu'na şu ikazı yapmaları icab eder:Püsküllü Mısır, sen kim, İslam kim? Sen ne anlarsın İslam'dan, akaidden, fetvadan?Sen ne anlarsın tarihten, dinden?Sen önce, aile şerefimiz zedeleniyor diye zehirlenip öldürüldüğü konuşulan kardeşin Selahattin'den haber ver?!Sen ancak, önüne konan İngiliz tezviratlarını, soğuk savaş döneminin üçüncü sınıf tarih müsveddecisi edasıyla Türkçe-Osmanlıca karışık bir bol ağızla, Müslüman milletin kulağına şeytan sidiği olarak damlatmayı becerirsin!Erdoğan, üç-beş yıldan beri böceklerden şikayeti? Püsküllü mısır, sen değil misin, Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi İslam alemi için büyük bir nimettir, Clinton'a rapor yazdım, Erdoğan'ı bu projeye ben ikna ettim, diyen devlet çarkına yapışmış BOP böceği! Ne fetva vermek senin haddine, ne de Müslümanları küfürle itham etmek? Senin yaptığına dinsizlik bile denmez? Böyle bir batıl zırva ve fitne çıkışı karşısında dinsizlik bile bir seviyedir!Dahası, püsküllü mısırın salladığı fitne, kimseyi bağlamaz, ama o fitne hakkında, ilim erbabının görüşü, püsküllüyü gayyaya savurur? Mazhar Osman'ın "deli raporu" vermesi gibidir bu iş!Hatırlayın, Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman'a, bir haddini bilmezin, kendisi hakkında yarım ağız "canım ne olacak, o da delinin tekidir" deyip gezdiği tezviratı ulaşır. Mazhar Osman, "'Onun bana deli demesinin hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur; lakin ben ona deli dersem, adamı zırdeli olarak tımarhaneye kapatırlar, bir daha da gün yüzü göremez" cevabını verir.Püsküllü Mısır'ın küfrü ve zırvası da bu kabil; hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur? Lakin bu batıl zırvası sebebiyle onun hakkındaki hüküm izhar olursa, kendini gayyada bulur.Nitekim 1989'lı yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Yüksek İhtisas Eğitim Merkezi'nde iken, bize Nesefî okutan Senozlu Yahya Alkın hoca, "İslam'da şuna oy vermezsen kafir olursun, diyen küfre girer; tövbe etmelidir" der. Konuya Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu da müdahil olmalıdır.Zira "kendisine oy vermeyeni kafir ilan eden bu kırmızı fesli batıl anlayış"ın Suriye ve Irak versiyonu, aylardan beri Bismillahi Allahu Ekber nidalarıyla İslam coğrafyasında Müslüman kafası kesiyor. Bu fitne ve illet Türkiye'ye bulaşırsa, ne Çankaya kalır, ne Türkiye?Erdoğan, balkon konuşmasında "Milletimiz bir, bayrağımız bir, vatanımız bir, devletimiz bir? Altını çizerek ifade ediyorum şahsıma oy verenlerin değil, 77 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Bugün şahsıma oy verenler kadar, şahsıma oy vermeyenler de kazanmıştır" diyerek 77 milyonun Cumhurbaşkanı olacağını birkaç kez yinelemiştir. Bu bağlamda Erdoğan'ın belki de ilk yapması gereken iş, "Erdoğan'a oy vermeyeni kafir ilan" eden püsküllü Kadir Mısır gibilerini ve metaforik yağdanlıkta sınır tanımayıp Erdoğan'ı Mehdi ilan eden pekici Akif Beki'leri yanından-safından uzaklaştırmasıdır.Aksi halde bu zırvacı gurüh, Çankaya'yı, Türkiye'yi, dünyayı ve hatta ahiretini Erdoğan'a zindan ederler.