Rusya, dünyanın her yerinde teröristleri vurmaya hazır olduğunu söyleyerek yeni bir dönem açıyor.
Çeçen lider ve komutanların başına ödül koyan Rusya, adını tam olarak koyamadığı terör ve teröristlere karşı nasıl bir eyleme kalkışacak bu belli değil.
Bilinen en önemli gerçek; Çeçenler'in hedef olarak gösterilmiş olması.
Bush'un 11 Eylülü ile Putin'in 11 Eylül'ü bu noktada ortak özellik gösteriyor.
Bush yönetimi, global terör gerekçesi ile işgal sürecine zemin hazırlamış ve sağa sola saldırmaya başlamıştı.
Aynısını okul katliamından sonra Rusya yapacak ve uluslararası terör paranoyasıyla değişik ülke ve gruplara baskı artacak.
Bush, Güney Asya ve Ortadoğu kanat bölgelerini ele geçirdi, Putin de Kafkaslar ve Uzak Asya hinterlandında kanal açmaya çalışacak.
Bush, Kaide ve Baas unsurlarını kullanarak diğer ülkelere kollarını uzatmıştı.
Putin de Çeçen örgütleri ön planda tutarak bu bölgelerdeki muhalif unsurları sindirecek.
Yemen'den Fas'a, Afganistan ve Pakistan'dan Türkiye'ye kadar uzanan Çeçen sivil ve resmi kurumları bundan nasibini alacak.
Putin'in Türkiye'ye geleceği esnada Türk emniyeti nasıl Türkiye'deki Çeçen derneklerini izlemeye aldıysa bunun en ileri boyutunu ve vahşi uygulamalarını Moskova yapmayı düşünüyor.
Ulusal bağımsızlık mücadelesi veren ve 90'ların ortalarından bu yana devlet ülküsünü bayraklaştıran Çeçenler'in üzerinden yeni oyunlar ve köşe kapmacalar düzenleniyor.
Yarısının çocuklardan oluştuğu üçyüzden fazla masumun öldürüldüğü kanlı okul baskınını Ruslar siyasal koz olarak kullanacaklar.
Masum çocukları gözünü kırpmadan öldüren teröristler nasıl ki Çeçen davasını istismar etmişler ise, aynı istismarı Ruslar yapıyor.
Bu böyle sürer ve Putin de aynı amaca kendini adarsa Bush'un yüzyüze kaldığı durumla karşı karşıya kalması kaçanılmaz olur.
Çeçen liderleri ve bağımsızlık mücadelesi komutanlarını hedef tahtasına oturtan Moskova yönetiminin attığı adımlara dikkat etmesi lazım.
Terörün önüne geçme adına terör uygulanamaz.
Terör uygulayanlar teröre maruz kalmışlardır.
Global terör denerek en ücra ülkelerdeki marjinal örgütleri terörize edenler, bunun acısını tarihin her döneminde çektiler. ABD bunun acı tecrübelerini Ortadoğu'da yaşıyor.
Böyle giderse Ruslar'ın da Kafkaslar'da bunu yaşaması yakın.
Çeçen davası bilinmeden, Çeçenler'i hedefe oturtmak ardniyettir, cinayettir, katliamdır. Rusya terörün kaynağını iyi irdeleyip, iyi ölçüp biçmeli.
Felaketi yaşayan Rus halkı buna engel olmalıdır.
Çeçen lider ve komutanların başına ödül koyan Rusya, adını tam olarak koyamadığı terör ve teröristlere karşı nasıl bir eyleme kalkışacak bu belli değil.
Bilinen en önemli gerçek; Çeçenler'in hedef olarak gösterilmiş olması.
Bush'un 11 Eylülü ile Putin'in 11 Eylül'ü bu noktada ortak özellik gösteriyor.
Bush yönetimi, global terör gerekçesi ile işgal sürecine zemin hazırlamış ve sağa sola saldırmaya başlamıştı.
Aynısını okul katliamından sonra Rusya yapacak ve uluslararası terör paranoyasıyla değişik ülke ve gruplara baskı artacak.
Bush, Güney Asya ve Ortadoğu kanat bölgelerini ele geçirdi, Putin de Kafkaslar ve Uzak Asya hinterlandında kanal açmaya çalışacak.
Bush, Kaide ve Baas unsurlarını kullanarak diğer ülkelere kollarını uzatmıştı.
Putin de Çeçen örgütleri ön planda tutarak bu bölgelerdeki muhalif unsurları sindirecek.
Yemen'den Fas'a, Afganistan ve Pakistan'dan Türkiye'ye kadar uzanan Çeçen sivil ve resmi kurumları bundan nasibini alacak.
Putin'in Türkiye'ye geleceği esnada Türk emniyeti nasıl Türkiye'deki Çeçen derneklerini izlemeye aldıysa bunun en ileri boyutunu ve vahşi uygulamalarını Moskova yapmayı düşünüyor.
Ulusal bağımsızlık mücadelesi veren ve 90'ların ortalarından bu yana devlet ülküsünü bayraklaştıran Çeçenler'in üzerinden yeni oyunlar ve köşe kapmacalar düzenleniyor.
Yarısının çocuklardan oluştuğu üçyüzden fazla masumun öldürüldüğü kanlı okul baskınını Ruslar siyasal koz olarak kullanacaklar.
Masum çocukları gözünü kırpmadan öldüren teröristler nasıl ki Çeçen davasını istismar etmişler ise, aynı istismarı Ruslar yapıyor.
Bu böyle sürer ve Putin de aynı amaca kendini adarsa Bush'un yüzyüze kaldığı durumla karşı karşıya kalması kaçanılmaz olur.
Çeçen liderleri ve bağımsızlık mücadelesi komutanlarını hedef tahtasına oturtan Moskova yönetiminin attığı adımlara dikkat etmesi lazım.
Terörün önüne geçme adına terör uygulanamaz.
Terör uygulayanlar teröre maruz kalmışlardır.
Global terör denerek en ücra ülkelerdeki marjinal örgütleri terörize edenler, bunun acısını tarihin her döneminde çektiler. ABD bunun acı tecrübelerini Ortadoğu'da yaşıyor.
Böyle giderse Ruslar'ın da Kafkaslar'da bunu yaşaması yakın.
Çeçen davası bilinmeden, Çeçenler'i hedefe oturtmak ardniyettir, cinayettir, katliamdır. Rusya terörün kaynağını iyi irdeleyip, iyi ölçüp biçmeli.
Felaketi yaşayan Rus halkı buna engel olmalıdır.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005