Ramazan Kur'an ayıdır

Ramazan ayı Kur'an-ı Kerim'i tilavet etme ayıdır. Peygamber Efendimiz (sav)'in de Yüce Rabbinden bu ayda istediği ikinci şeyin Kur'an okumak olduğunu, "Şabaniyye Hutbesi'nden öğrenmekteyiz.
Ramazan ayını bir şeye benzetmek icap edersek, ancak bir üniversiteye benzetebiliriz. O üniversitenin öğretim üyeleri Peygamber Efendimiz ve pak Ehl-i Beyt İmamlarıdır. Kitabının yazarı Allah'tır. Bu kitap ders kitabıdır ve gökyüzüne aittir. Öğrencileri ise Allah'ın kullarıdır!
Nasıl ki üniversitedeki kitaplar ve oraya gidip gelmeler formalite icabı değilse, aynen öyle Kur'an ve onu okumak da formalite icabı olmamalıdır. Kur'an'ın bir ders kitabı, dini bir program olduğu bilinmelidir. Kur'an istihare, muska ya da yalnız kalındığında korkuyu giderecek ya da mezarlıklarda ölüler için okunacak bir kitap değildir.
Kur'an, Allah tarafından Cebrail vasıtasıyla insanlığın en büyük eğitmeni, hekimi ve bilgesi olan Hz. Muhammed (sav)'e indirilmiş kâmil ve kapsamlı bir kitaptır.
Kur'an, bizleri gaybi konular hususunda bilinçlendiren, geçmişteki kavimlerin ve peygamberlerin hayat hikâyelerinden haberdar eden semavi bir kitaptır.
Kur'an, adamı insan yapan, ona ruh veren, aydınlatan, her şeyin içerisinde bulunduğu ve hakikatleri yansıtan bir kitaptır.
Kur'an, her bilginin uzmanlık alanıyla ilgili meseleleri onda bulduğu ve ondan yararlandığı bir kitap.
Kur'an, her derdin devası, her sorunun anahtarı, her hastalığın şifası, yolunu şaşıranların kılavuzu, şaşkınlığın çırağı olan bir kitaptır. Öyle ki her türlü konuları içerisinde barındırmış ve tüm ilmi konuları bünyesinde barındırmıştır. 
Kısacası Kur'an, her konuda ve her alanda görüş ortaya koymuş, konuların tüm boyutlarını ele almış ve çekici bir tarzla da onları halletmiş "derin içerikli" bir kitaptır.
Örneğin rehberlik konusuna girdiğinde, eksiksiz ve kusursuz bir tarzda rehberi, etkisini, halkı davet metodunu, sahip olması gereken ahlak ve sıfatını, görevini, davasını, duasını, isteklerini, kanunlarını, ibadet ve münacatlarını ve bunlar gibi yüzlerce rehbere/imama ait olan konuları, insanı hayretler içerisinde bırakacak tarzda beyan etmiştir!
Buradan hareketle denilebilir ki Kur'an, dini, sosyal, ahlaki, siyasi, iktisadi, tarihi, ilmi, sanatsal v.s içerikli bir kitaptır. Öyle bir kitap ki, Allah'ın kalemiyle yazılmıştır, öğretmeni Resulullah efendimizdir. Açıklayıcısı (müfeasiri) Ehl-i Beyt İmamlarıdır. Kur'an, nübüvvet ve hatemiyetin vesikasıdır.
Peygamber Efendimiz'e nazil olması bin dört yüz yılı aştı, bunca düşmanları olmasıyla birlikte şu ana kadar hâlâ kimse onun gibi bir kitap getirmeye ya da onunla ilgili edebi, tarihi, usluli ve bunlar gibi hususlarda ona karşı bir kusur bulamadı. Nasıl diyemeyebiliriz ki Kur'an, dillerin kendisini tariften ve akılların da onu idrakten aciz kaldığı tek kitaptır!
Kuran'a göre Kur'an:
Kur'an-ı Kerim altmış bir surede kendinden bahsetmiştir. Örnek olsun diye birkaçını aktaracağız:
1- "Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur'an) hakkında şüphedeyseniz doğru söylüyorsanız ona benzer bir sure getirin. Allah'tan başka tanıklarınızı da çağırın." (Bakara: 13).
2- "Deki: İnsanlar ve cinler, bu Kur'an'ın benzerini getirmek için bir araya gelseler, birbirlerine destek olsalar bile, onun benzerini getiremezler." (İsra: 88).
3- "Kur'an'ı gereğince düşünmüyorlar mı? Eğer Allah'tan başkası tarafından gönderilmiş olsaydı, onda birçok çelişkiler bulurlardı."  (Nisa: 82).
4- "Allah'tan size bir nur ve açıklayıcı bir kitap gelmiştir. Allah rızasına uyan herkesi esenlik yollarına hidayet eder. Kendi izniyle onları karanlıklardan çıkarıp nura doğru götürür ve onları doğru yola hidayet eder." (Maide: 15-16).
Hadislere göre Kur'an:
Kur'an'ın hakkaniyeti, fazileti, kapsamlılığı, değeri, faydası, mucize oluşuve  birçok hususiyetleriyle ilgili birçok hadisler vardır. Öyle ki Allame Meclisi'nin bir araya getirdiği bu hadiseler tek başına kalın bir kitap oluşturmuştur. Fakat biz örnek olsun diye birkaçını burada aktaracağız.
1- Hz. Peygamber (sav) şöyle buyuruyor: "Ben, kendimden sonra aranızda iki ağır emanet bırakıp gidiyorum. Bu ikisine birlikte sımsıkı sarılırsanız, benden sonra asla sapıklığa düşmezsiniz. Biri Allah'ın kitabı (Kur'an-ı Kerim), diğeri de soyum olan Ehl-i Beyt'im. Bu ikisi Kevser havuzunun başında bana gelinceye kadar asla birbirinden ayrılmazlar." (Bihar, c.92, s.13).
2- Sahabeden Abdullah b. Abbas şöyle diyor: "Hiçbir şeyin kendileri gibi olmadığı üç şey Allah katında çok değerlidir. Bunlar; hikmet ve nur ile dolu olan Allah'ın kitabı, insanlar için yön karar kıldığı ve onun dışındaki başka yönleri kabul etmediği Kâbe, Hz. Muhammed (sav)'in soyundan olan Ehl-i Beyti." (Bihar, c.92, Hisal'den naklen, c.1,s.71).