logo
25 NİSAN 2024

Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış

13.11.2017 00:00:00
Ebu Süfyan oğlu Muaviye, Müslümanların halifesi olduktan sonra İslam adına ya da Peygamberin halifesi olmak adına Müslümanlara hükmetmesi çok zor bir işti. Çünkü Muaviye, babası Ebu Süfyan ve Kureyş müşrikleri ile bir olup yirmi bir yıl süresince İslam ve onu getiren Peygamber ile küçükleri kocatan ve büyükleri ihtiyarlaştıran şiddet ve heybetteki uzunca bir savaş yapmıştır. Arapların kurt insanlarını, Yahudi, münafık ve putperestlerin çöl yılanlarını başına toplayıp, her fırsatta Allah ve onun Resulü ile savaşmak için onları kullanıyordu.
Muaviye, İslam adına ya da Resûlullah (s.a.v.)'in halifesi olma adına Müslümanlara hükmetmede nasıl istikrarlı olabilirdi ki? Çünkü O, Ebu Süfyan'ın oğluydu, çünkü O, Peygamberin amcası Hamza'nın karnını yardırıp İslam'dan ve Peygamberden öç almak ve nefretini belirtmek için onun ciğerini yiyen/çiğneyen Utbe'nin kızı ve sonradan da insan ciğeri yiyen kadın olarak bilinen Hind'in oğluydu.
Yine Muaviye, Resûlullah (s.a.v.)'in lanetini alan bir şahıstı. O zaman ki bir eşeğin üzerine babası Ebu Süfyan binmişti, Muaviye de onun yularını çekiyordu ve diğer büyük oğlu Yezid b. Ebu Süfyan da arkadan o hayvanı sürer vaziyetteydi. Bunlar bu şekilde Peygambere doğru geldiklerinde Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştu: "O bineği binene de, sürene de, yularını çekene de Allah'ın laneti olsun." (Şerh?u Nehcü'l Belağa, İbn?i Ebil Hadid, c.12, s.101, Beyrut, Daru'l Kütubu'l İlmiyye baskısı).
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu sözüyle adeta bizleri onlardan, zihniyetlerinden, yol ve yöntemleri ile hayata dair teatilerinden/bakışlarından nehyediyordu/yasaklıyordu.
Muaviye, Resûlullah (s.a.v.)'in vefatından iki yıl önce Mekke'nin fethinde İslam'ı kabul etmişti. Yani O, öyle bir dönemde İslam'ı kabul etmiştir ki, Kureyş müşrikleri İslam'a girmişler, herkes İslam'ın aleyhine çalışmanın ve onu yok etmenin mümkün olmadığını itiraf ettiği bir dönemdi. O, Müslümanların artık korkulan taraf olduğu ve yenilmez bir güç olduğu ortaya çıktığı bir anda İslam'ı kabul etti. Bu zamanda, İslam'a girmek izzet ve iftihar, onunla savaşmak ise zillet ve alçalmak olarak kabul ediliyordu. O'nun böyle bir zamanda İslam'a girmekten başka bir çaresi de kalmamıştı artık.
Muaviye'nin zihniyeti:
Muaviye, hayatı kendine tatlı gelecek tarafıyla yaşayan biriydi, insanların mal?mülk ve hayatlarının elinden alınmasını, herkesin kendi ve etrafındaki Emevilerin yücelmeleri için boyun eğmesini istiyordu.
Muaviye, İslam hilafetinden monarşik, zorba, diktatör, babadan oğula geçecek saltanat, Rumların Kayser'ine Farsların da Kisra'sına benzer bir yönetim biçimi oluşturmak istiyordu.
Muaviye, hiç çekinmeden Allah'ın haram kıldığı kanı döküyor ve sınırları çekinmeden çiğniyordu. Zorla halkın malına el koyabiliyor, istediğini maldan mahrum bırakıyor, istediğine veriyor, istediğine yardım ediyordu.  Kendisinden sonra da fısk?ı fücur ehli olarak bilinen şarapçı oğlu Yezid'i Müslümanların başına halife ve sultan olarak tayin etmişti.
Muaviye şöyle diyordu: "Mal, Allah'ındır, ben de Allah'ın halifesiyim, aldıklarım benim verdiklerim ise benim ihsanımdır." (Mesudi, Mürucu'z? Zeheb, c.3, s.52, Mısır baskısı Saadet Matbaası, 4. baskı).
Muaviye, bile bile günah işliyordu, (ileride aktaracağım) hilafeti ve Müslümanların imametini zalim ve zulüm hükümdarlığına çevirdi. (Oysaki Müslümanların şer'i, iktisadi, siyasi ve toplumsal hayatında hilafete ne kadar önem verildiğini hepimiz biliyoruz). Muaviye'nin zihniyetinin tümü, kendisinden sonra Yezid'i yerine halife tayin etmesi ile açık bir şekilde ortaya çıktı. Oysaki O, yaptığı bu işin büyük bir günah ve İslam'a vurulan büyük bir darbe olduğunu biliyordu.
Muaviye, oğlu Yezid'e hitaben şöyle diyordu: "Hangi çocuk babasına senden daha fazla isyan etti ve tuzak kurdu. Biliyorsun ki ben seni insanların önüne koymakla ve seni onlara baş etmekle hata ettim. Seni, kimisini tanıdığın, kimisini ise bildiğin çatışmalara girdiğim peygamberin ashabına imam karar kıldım." (El?İmam Ve's?Siyase, İbn Kuteybe ed?Dinaveri, Beyrut, Daru'l Marife yayınları, c.1, s.167).
Muaviye için şöyle bir büyük soru vardır: "Muaviye, İslam'a muhalif olmasına rağmen, tüm bunlar (Yani onun İslam adına hüküm verecek konumda bulunması) nasıl mümkün oldu?"
Bulduğu çözüm şuydu: Muaviye, kimsenin kendisine muhalefet etmesini istemezdi, yaptıkları işler İslam'ın açık hükümlerine muhalif olmasına rağmen ona göre İslam'ın ilkelerinde değişim yapılması gerekirdi ki, yaptığı her işi ve işlediği her zulmü İslami işler olarak göstermiş olsun. Bu sayede de halk sesini kessin, o da yaptığı işlerin yularını serbest bıraksın.
Peki, bunu nasıl yapabildi: Düşündü de? Düşündü. Sonra çok tehlikeli ve hararetli bir fikre ulaştı ve İslam peygamberi (s.a.v.)'in kurmuş olduğu "Nebevi ekol"ün karşısına "Emevi ekol"ü tesis etti.
 
Hasan Kanaatlı / diğer yazıları
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.