Recep Ağamın bir çiftliği var

Kurucu Gâzi Meclis'teki karakter abidelerinden sonra, Millî Hafıza'da iz bırakan; 1972'de Ankara Ulucanlar Cezaevinde yolumuzun kesiştiği, 21. Dönem Mersin Milletvekili Ali GÜNGÖR'e Emr-i Hakk'ın vâki olduğunu teessürle öğrendim. Allah rahmet eylesin. Ailesi ve sevenlerinin başları sağ olsun...Hayat devâm ediyor!... Dr. Mehmet Bulut; "Kanun yazmayı ve akabinde uygulamayı bilmeyen bir hukuk devletiyiz" diye yazmış!Normalde bir yasanın nasıl hazırlanıp çıkarılması ve uygulanması gereğini de özetle biz hatırlatmaya çalışalım: Bürokrasi ve hukuk deneyimi olan herkes bilir ki; herhangi bir konu hakkında bir yasal düzenleme gerekiyorsa; öncelikle konu ile ilgili bakanlığın bürokratları bir "yasa taslağı" hazırlarlar. Hazırlık safhasında bakanlığın hukuk müşavirliği ve diğer birimlerinin de görüşleri alınır. Böylece kurumu ilgilendiren bir konuda kurum içi çelişmelerin, çatışmaların olması engellenir. Sonra yasayla doğrudan veya dolaylı olarak ilgili diğer bakanlıklar ve kamu kuruluşlarından da "yasa taslağı" üzerindeki görüşleri istenir. Son olarak ilgili sivil toplum kuruluşlarının (sendikalar, meslek odaları, birlikler v.s.) yasa taslağı hakkında; görüşleri, katkıları, eleştirileri alınır ve metne son şekli verilir. Sonra makama yani ilgili Bakana sunulur. İlgili Bakan da taslağı önce Bakanlar Kurulu'na sonra da görüşülmek üzere TBMM'ne götürür.Sistemi ne olursa olsun demokratik bütün ülkelerde bir yasanın hazırlanış süreci böyledir. Ama ma'lesef bizim gibi sistemsizliğin sistem diye dayatıldığı "İleri Demokratik Diplomat" aşiretlerde; "Ağanın sözünün üstüne söz, b..unun üstüne b.k olmaz!"Ağa'nın yaptıklarına, "sünnet" adı verilir!Ağa'ya dokunmak ibadetten sayılır!Ağa'nın küfrettiği asrın iltifatına muhatap sayılır!Ağa Yamaç paraşütü yapmak isteyip uçuruma atlarsa peşinden atlamak töreden sayılır!"Büyük devletlere nota verilmez!" diplomatlığıyla kime, ne yapılırsa yapılsın görmezden gelinip; kendisinin yumrukladığı, danışmanının tekmelediği, polisinin TOMA'ladığı, copladığı, bombaladığı vatandaşlara; "Ananı da al git!" denilir!Âdil Patron; kafasına takılan, canını sıkan herhangi bir konuda emireri danışmanına "şifâi" emrini verir, o da ilgili emireri yardımcılarına iletir, onlar da Meclis'teki; "Padişahım! Çok yaşa Korosu"nun; "Kabul edenler?- Etmeyenler?- Kabul edilmiştir!" uygulamasıyla yasalaştırırlar!Önce Askerin Polisin elini kolunu bağlayan yasalar çıkarılır, sonra; "Sadece kalkanların arkasına saklanarak anarşi önlenemez!" diye millete şikâyet edilir!Böylece; "Türkiye Cumhuriyeti, ...demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir" şeklinde Anayasa'sında tarif edilen Türk Devleti; Uzun Adam Recep Ağa'nın çiftliğine dönüşür!Ve sayesinde sağlanan, on iki yıllık huzur ve istikrar sonucunda, ülkeden bazı haber başlıkları:- İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Bardakçı, "İmam hatip liseleri ile ortaokulları ahlakın ve dinin simgesidir. Biz İzmir'de insanlara imam hatip kültürünü yerleştirememişiz! ... Ateist ve komünistlere defol git buradan deyin, defterlerini dürün. Okullarınızda böyle yapanlar varsa, odanıza çekin kollarınızı sıvayın, baktınız olmadı önce siz sonra ben ifadesini alacağım!" dedi! İleri Demokrat Koçum benim!- Gezi Parkı protestoları sırasında silah kullanarak Ethem Sarısülük'ün ölümüne neden olan ve 7 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan polis'in şikayeti üzerine Sarısülük ailesi hakkında 10 yıl 5 aya kadar hapis cezası isteniyor! Adaletin batsın Kalkınma Partisi!- Kobani eylemlerini gece yarısı mesajıyla sona erdirmesi nedeniyle Abdullah Öcalan için hükümet çevrelerinden gelen olumlu söylemlere son olarak da; 'Artık Türkiye Öcalan'ın konumunu tartışmalı' çıkışı eklendi...Padişahım çok yaşa! Mağrur olma, senden büyük Allah var! Allah (c.c.), sorsun Uzun Adam!"Beni belâlara gark eden bilsen, Demek ki; öz dostum, Kardaşım imiş!Gözlerimi tutan, başımı kesen,Eloğlu değilmiş, sırdaşım imiş!"(Âzaplı Mikâil)"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...