Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurur; "Allah Teâlâ kimin hayrını murâd ederse onları, ona öğretir sonra ebediyyen unutturmaz.
De ki: 'Ey Rabbim! Ben zayıfım, rızân yolunda benim zaafımı kuvvetlendir. Beni nâsiyemden tutup hayra sevk et. İslâm'ı rızâmın en son noktası kıl. Ey Rabbim, ben zayıfım, beni kuvvetlendir. Ben zelîlim beni azîz kıl. Ben sana muhtacım, beni rızıklandır" (Râmüzü'l-ehâdis).Resulullah Efendimizin ekseri duâları şu şekilde olurdu:"Ey kalbleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl" (Tirmizî, Deavât, 85.).Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-den rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır;"Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ her gece, gecenin son üçde biri kaldığı sırada dünyâ semâsına nüzul eder ve şöyle buyurur: "Bana duâ eden var mı, duâsına icabet edeyim? İstediğini vereyim. Bana istiğfar eden var mı, onu mağfiret edeyim?" (Buhârî, Teheccûd, 14). Bu hadîs-i şerîf, gecenin son üçde birinin vakti icabet olduğuna büyük müjdelerle beraber delâlet etmektedir."Gece yarısında semânın kapıları açılır ve bir münâdî şöyle seslenir: 'Hiç duâ eden var mı, icâbet olunsun, bir şey isteyen var mı verilsin, bir sıkıntıda olan var mı kurtarılsın. Her hangi bir duâ ile duâ eden hiç bir Müslüman yoktur ki Allah Teâlâ ona icabet etmiş olmasın. Ancak şehveti için koşan zinâkâr kadınla ayyaş ve işret ehli müstesna' (İbn Hanbel, Müsned, 4/217, 3/34, 43, 94)."Gecede bir saat vardır. Müslüman bir kulun dünyâ ve âhiret işinden istediği her hangi bir hayır varsa ve duâsı o saate gelirse muhakkak Allah ona dileğini verir. Bu her geçe vardır" (Tirmizî, Vitr, 16; Nescî, Mevâkit, 35)"Saatlerin efdali gecenin son kısmıdır" (Ibn Hanbel, Müsned, 4/385)."Üç kişi vardır ki onlar İblis'den ve askerlerinin şerrinden masûndurlar: Gece ve gündüz Allah'ı çok zikredenler, seher vakitlerinde istiğfar edenler, Allah'ın haşyetinden ağlayanlar" (el-Camiû's-Sağir).
De ki: 'Ey Rabbim! Ben zayıfım, rızân yolunda benim zaafımı kuvvetlendir. Beni nâsiyemden tutup hayra sevk et. İslâm'ı rızâmın en son noktası kıl. Ey Rabbim, ben zayıfım, beni kuvvetlendir. Ben zelîlim beni azîz kıl. Ben sana muhtacım, beni rızıklandır" (Râmüzü'l-ehâdis).Resulullah Efendimizin ekseri duâları şu şekilde olurdu:"Ey kalbleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl" (Tirmizî, Deavât, 85.).Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-den rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır;"Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ her gece, gecenin son üçde biri kaldığı sırada dünyâ semâsına nüzul eder ve şöyle buyurur: "Bana duâ eden var mı, duâsına icabet edeyim? İstediğini vereyim. Bana istiğfar eden var mı, onu mağfiret edeyim?" (Buhârî, Teheccûd, 14). Bu hadîs-i şerîf, gecenin son üçde birinin vakti icabet olduğuna büyük müjdelerle beraber delâlet etmektedir."Gece yarısında semânın kapıları açılır ve bir münâdî şöyle seslenir: 'Hiç duâ eden var mı, icâbet olunsun, bir şey isteyen var mı verilsin, bir sıkıntıda olan var mı kurtarılsın. Her hangi bir duâ ile duâ eden hiç bir Müslüman yoktur ki Allah Teâlâ ona icabet etmiş olmasın. Ancak şehveti için koşan zinâkâr kadınla ayyaş ve işret ehli müstesna' (İbn Hanbel, Müsned, 4/217, 3/34, 43, 94)."Gecede bir saat vardır. Müslüman bir kulun dünyâ ve âhiret işinden istediği her hangi bir hayır varsa ve duâsı o saate gelirse muhakkak Allah ona dileğini verir. Bu her geçe vardır" (Tirmizî, Vitr, 16; Nescî, Mevâkit, 35)"Saatlerin efdali gecenin son kısmıdır" (Ibn Hanbel, Müsned, 4/385)."Üç kişi vardır ki onlar İblis'den ve askerlerinin şerrinden masûndurlar: Gece ve gündüz Allah'ı çok zikredenler, seher vakitlerinde istiğfar edenler, Allah'ın haşyetinden ağlayanlar" (el-Camiû's-Sağir).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.