logo
26 NİSAN 2024

Referandumun laneti! Kuzey Irak iyice karıştı...

Barzani ailesinin Erbil ve civarının, Talabani ailesinin ise Süleymaniye'nin kaymağını yediği Peşmerge bölgesinde ağır yüklü tren raydan çıktı. Referandumdan sonra maaşlarını alamayan memurlar sokağa döküldü. Yaşanan şiddet olaylarında 5 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.
20.12.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/DETAY HABER

Bağımsızlık referandumunun ardından başta Kerkük olmak üzere kritik önemi haiz bölgelerin kontrolünü Irak hükümetine kaptırmanın şokunu yaşayan Peşmerge bölgesinde sokaklar Pazartesi gününden beri hareketli. Talabani ailesinin etkili olduğu Süleymaniye'de gösteriler şiddete dönüştü.

Barzani bölgesi ise şimdilik sakin...

Bu sükûnetin nedeninin ise Barzani'ye bağlı Peşmergelerin acımasız yöntemleri olduğu dile getiriliyor. Barzani ailesinin güdümündeki Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) güçlü olduğu Erbil, Zaho ve Dohuk gibi yerler Peşmerge ve yerel polis örgütü Asayiş'in kararlılığı sayesinde sükûnetini korusa da Talabani ailesinin elindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) bölgesi Süleymaniye ve çevresindeki Halepçe, Kaladze, Ranya, Koya, Çemçemal, Tak Tak, Seyyid Sadık, Ravanduz gibi yerlerde öfke şiddete dönüştü. Birçok yerde siyasi parti ve kamu binaları yakıldı. KDP'ye mensup Peşmergeler, Kerkük'ün düşüşünde Talabani'ye bağlı Peşmergeleri suçlamıştı.

Referandumun artçı şokları

Üç yıl önce Bağdat'ın, petrolün tek taraflı satışı yüzünden bütçe ödeneğini kesmesiyle başlayan ve petrol gelirlerindeki düşüşle artan ekonomik kriz, 25 Eylül'deki referandum sonrası gelişen süreçte Türkiye ve İran'ın bölgeyi ablukaya alması neticesinde daha da derinleşti.

Referandum sonrası Irak ordusu ve Haşdi Şabi güçleri karşısında Kerkük gibi yerlerin kaybedilmesinin yol açtığı hayal kırıklığının üzerine abluka ve yaptırımların getirdiği yeni ekonomik sıkıntılar bindi.

Birkaç yıldır memur maaşlarında yüzde 50 civarında kesintiye giden hükümet, son iki ayda kesintili maaşları da ödeyemedi. Buna ilaveten kötü yönetim, yolsuzluk, elektrik kesintileri, kamu hizmetindeki aksamalar gibi faktörler de hoşnutsuzluğu besledi. 

Gösterilerin arkasında kim var?

Öğretmenler sendikasının çağrısıyla başlayıp kontrolden çıkan gösterilerin arkasında gerçek anlamda ne bir parti, ne de bir örgüt yatıyor. Hükümete yakın kaynaklar, yeni bir müdahaleye bahane yaratmak için İran ve Irak'ın olayları kışkırttığını öne sürüyor.

Ancak bağımsız gözlemcilere göre büyük bir öfke birikti, buna karşın Peşmerge yönetimi taleplere cevap vermedi ve insanların bu belirsizlik karşısında tepki vermekten başka çaresi kalmadı.

Bir dönem Goran Hareketi'nden milletvekilliği yapmış olan bağımsız siyasetçi Muhammed Kayani konuya ilişkin şunları söyledi:

"Olayların İran ve Irak tarafından kışkırtıldığı haberleri gerçeği yansıtmıyor. Bu dedikodular göstericileri itibarsızlaştırmak isteyen iktidar partileri tarafından yayılıyor. İnsanlar kamu bütçesinin yağmalanması ve yolsuzluklar nedeniyle gerçekten mutsuz. Memurlara maaşları ödenmezken, hizmetler yerine getirilmezken, elektrik ve yakıt temin edilemezken, bu şekilde insanlar sıkıntı çekerken Barzani ve Talabani aileleri ve onların ortakları yasadışı petrol ve diğer ticari faaliyetlere devam ediyor."

Öfkenin hedefinde kim var?



Bu öfke iktidarın ortağı olan bütün partilere yönelik... Yıllardır iktidarı ve ekonomik kaynakları paylaşan KDP ve KYB, son seçimde parlamentoya ikinci sırada girdikten sonra koalisyona katılarak kendini yıpratıp değişim umudunu tüketen Goran Hareketi, koalisyonda iktidarın koltuk değneği olarak görülen İslamcı partiler Yegurti ve Komel farklı dozlarda öfkeden nasibini alıyor.

Süleymaniye ve çevresindeki gösterilerde sokağa çıkanların Goran ve KYB tabanından gelmesi bu gerçeği değiştirmiyor. Goran'dan Milletvekili Rabun Maruf ile Parlamento Başkanı Yusuf Muhammed Sadık göstericilere katılsa da belli yerlerde bu partinin binaları da hedef oldu.

Peşmerge de maaş alamıyor

Tabi ki asıl hedef KDP ve KYB. Ranya'da Peşmergelerin de sokağın sesine eşlik ettiği görüldü. Çünkü maaş talebi Peşmergenin de talebi.

Son aylarda evine ekmek götüremez duruma düşen Peşmergeler arasında 7 intihar vakası yaşandı. İki yönlü baskı altında kalan Peşmerge güçlerinin gösterilerin bastırılması konusunda da bocaladığı aktarılıyor.

Oysa DEAŞ ile mücadele ederken, Kerkük ve civarındaki yerleşim birimlerini ele geçirirken Peşmerge güçlerinin maaşları kesintiye tabi tutulmadan ödeniyordu. Kerkük'ün elden çıkmasıyla Peşmerge de maaş alamayan kesim arasına katıldı.

Hükümet istifa...



Maaş isyanı, sokakta beraberinde 'hükümet istifa' çağrılarını da getirdi. Referandumun ters tepmesi üzerine görevi bırakan Mesut Barzani'nin istifasının ardından başkanın olmadığı, bütün yolsuzluk, kayırma, istismar ve başarısızlık suçlamalarının odağındaki Neçirvan Barzani'nin daha fazla yetkilerle başbakanlığı sürdürdüğü, başkanı Erbil'den sürülmüş Kürdistan Parlamentosu'nun işlevsiz bırakıldığı, seçim tarihinin belirlenemediği ve Bağdat'la ilişkilerin belirsizliğini koruduğu umut kırıcı bir süreç yaşanıyor.

En yalın talep maaşların bir an önce ödenmesi ama göstericiler bu belirsizliği bitirecek. Ancak göstericiler 'aile, aşiret ve partilerin tekelinde yozlaşmış düzen'de değişikliğin önünü açacak ve bölgeyi reform sürecine sokacak bir geçiş hükümetinin kurulmasını da istiyor.

Kimileri Bağdat'la ilişkilerde eski düzene dönülmeden mali krizin aşılmayacağını düşünüyor. Irak hükümeti müzakere masasına oturmak için öne sürdüğü şartların yerine getirilmesini beklerken Başbakan Neçirvan Barzani, müzakere yolunu açabilmek ümidiyle Almanya ve Fransa gibi ülkelerde diplomatik temaslarını sürdürüyor.

Bundan sonra ne olur?

Öte yandan Erbil, Dohuk ve Zaho gibi yerlerde Barzani ailesinin KDP'sinee bağlı Peşmerge ve Asayiş'in durumu kontrol altında tutmaya devam ettiği sürece hükümeti istifaya götürecek yeterli baskının birikmeyeceği konuşuluyor.



KDP'nin kalelerinde ciddi bir baskı oluşmadığı için insanlar Talabani ailesinin KYB'sinin çekilmesine bel bağlıyor. Ancak KYB çekilirse KDP daha fazla tek başına iktidarı sürdüremez. Sokağın baskısıyla hükümetin değişmesi ihtimaline karşın halkın yanında gözükme kaygısıyla bazı partiler ikili oynuyor. Goran gösterilerin kazandığı ivmeye göre koalisyondan çekilip sokağa dönebilir.

Buna karşın KYB çekilme yolunu seçmezse gösterileri bastırma yönünde KDP gibi kararlılık gösterebilir.

Bölgede herkes memur

Erbil yönetiminin resmi verilerine göre, Peşmerge bölgesinde hükümetten maaş alan yaklaşık 1 milyon 400 bin memur bulunuyor. Oysa bölgenin nüfusu 5.5 milyon ve bunların önemli bir bölümü 18 yaş altı genç ve çocuklar.

u arada bölgede muhalefetin başını çeken Goran (Değişim) Hareketi, halkın sokağa çıkmasının arkasında yolsuzluk, adaletsizlik ve başarısız yönetimin olduğunu belirtti. Kaynaklar Mesut Barzani'nin 4 milyar dolarlık, bu yıl hayatını yitiren Celal Talabani'nin ise 1 milyar dolarlık serveti olduğunu ileri sürüyor.
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı

Bu yıl faiz yüksekten uçacak

 
 
 
Geçen ay politika faizinin yüzde 5 yükselterek sürpriz bir çıkış yapan Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), Nisan ayı toplantısında politika faizini yüzde 50'de sabit tuttu. Politika faizi geçen yıl Nisan ayında yüzde 8.5 idi! Ekonomistler bu yıl faiz indirimi beklemiyor. Uygulanacak politika ise IMF'nin reçetesine benziyor. 
 
25.04.2024 23:42:00
AHMET TURAN YİĞİT
Bu yıl faiz yüksekten uçacak
Bu yıl faiz yüksekten uçacak

Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), 25 Nisan'daki toplantıısnda politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 50'de sabit bıraktı. Merkez Bankası geçen ay politika faizini 500 baz puan artışla yüzde 45'ten yüzde 50'ye yükselterek, dikkatleri üzerine çekmişti. Piyasadaki farklı anketlerde katılımcılar arasında faizin sabit tutulacağı beklentisi hakimdi. Anadolu Ajansı (AA) Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, TCMB'nin politika faizini yüzde 50'de sabit bırakmasını bekliyordu. Bazı ekonomistler ise Merkez Bankası'nın bu ayda yüzde 1 gibi sembolik olarak faiz artışına gidebileceğini savunuyordu. Ancak 31 Mart'taki Mahalli İdareler Seçimleri'nin ardından döviz kurlarının yatay seyre girmesi Merkez Bankası'nın böyle bir hamle yapmaya gerek duymamasına yol açtı.


Enflasyonun iniş takımları arıza yaptı!

PPK'nın kararla ilgili basın açıklamasında aylık enflasyonun ana eğiliminin Mart ayında 'devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek' gerçekleştiği belirtildi. Duyuruda yer alan şu ifadeler dikakt çekti: "Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir.
Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır." Duyuruda dezenflasyonun 2024 yılının ikinci yarısında tesis edileceğine işaret edildi. Türkiye'de tüketici fiyatları enflasyonu TÜİK'e göre Mart ayında yıllık olarak yüzde 68.50 olarak gerçekleşmişti. Enflasyon Araştırma Grubu'na göre (ENAG) ise yıllık enflasyon Mart ayında yüzde 124.63 idi. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan geçen hafta ABD'nin başkenti Washington'da katıldığı bir panelde Türkiye'nin yüzde 36 olan yıl sonu enflasyon hedefine ulaşma yolunda olduğunu söylemiş ve piyasaların bu hedefe 3 ay gecikmeyle ulaşılacağına inandığını eklemişti.

Faiz indirimi ne zaman?

Ancak "Yenimesaj.co.tr"ye konuşan Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, yüzde 36'lık hedefin tutmasının zor olduğunu, enflasyonun yüzde 45'e çekilmesinin başarı olacağını kaydetti. Merkez Bankası'nın bu yıl faiz indirimine gitmesinin zor göründüğüne işaret eden Aslanoğlu, enflasyonun yüzde 45'e inmesi durumunda yıl sonunda faiz indirimlerinin başlayabileceğini dile getirdi. Bu arada ekononomistler hükümetin ekonomiyi soğutmak yani piyasadaki canlılığı kırmak için çaba sarfettiğini kaydetti. Ekonomiyi soğutmak bir IMF uygulaması! Eğer ekonomi soğutulursa haliyle büyüme de düşecek. OECD'ye göre Türkiye'nin bu yıl yüzde 2.9 büyümesi bekleniyor. Ancak bu büyüme oranında enflasyonun yüzde 36'ye inmesinin imkansız olduğunu savunuyor.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 25. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
25.04.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla sona erdi.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için yapılan seçimin ilk 24 turunda hiçbir adayın 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 25. tur oylaması yapıldı.

24. turda en fazla oyu alan 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ve 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk'ün katılabildiği oylamada, Kerkez 136, Şentürk ise 131 oy aldı. Seçime katılım 322 olarak kayıtlara geçerken, 13 boş oy kullanıldı, 42 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 26. tur oylamayla devam edilecek. Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.
25.04.2024 10:49:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı.

Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de duruşmayı takip ediyor.

Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması

 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
25.04.2024 10:42:00
İhlas Haber Ajansı
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili olurken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Çocuklar, alerjisi ve astımı olanlar, KOAH'lılar, yaşlılar daha fazla risk altında. Partiküllerin içinde kimyasallar da var, ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından etkiler oluşturduğu gösterilmiş. Solunum semptomları olan hastalar acillere artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor. 'Neden olduk' diyorlar. Dışarıda geçireceğimiz vakti azaltalım, maskeyle çıkalım, aldığımız sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım' dedi.

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili oluyor. Rüzgar ile birlikte gelen toz, Yunanistan'ın başkenti Atina'yı turuncuya boyarken uzmanlar, tozun birkaç gün daha Türkiye'yi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü toz taşınımına yönelik uyarılar yaparken uzmanlar, insan sağlığına etkisine yönelik bilgi verdi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

'Çocuklar, alerjisi, astımı olanlar, KOAH'lılar ve yaşlılar daha fazla risk altında'

Havadaki tozun vücudun birçok noktasını etkilediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Kışı biraz zor geçirdik özellikle viral hastalıklarımız çok fazlaydı, o dönemi şu an biraz kapattık, biraz alerjenler ortaya çıkmıştı. Bahar erken geldi, mart ayında çiçekler, polenler alerji mevsimi derken bugünlerde sabahları uyanıyoruz, arabalarımızın üstü çamur şeklinde. Sahra Çölleri'nden gelen dünyanın döngüsünde olan şeyler bunlar, ülkemize, şehirlerimize ulaşan kum fırtınasıyla ortaya çıkmış bir toz bulutu var. Bunlar mikro küçük partiküller şeklinde havada şu anda uçuşuyorlar. Bunları soluyoruz, belli bir mikro partikülün altındakilerin de akciğerimizin en küçük hava keseciklerine kadar ulaştığını biliyoruz. Bu da bizim solunum yolu şikayetlerimizi artırıyor. Bir; çocukları söylemek lazım, ikincisi alerjisi ve astımı olanlar, üçüncü grup olarak KOAH'lı, dördüncü yaşlı grubumuzu saymamız lazım. 4 grubun bugünlerde dışarıdaki bu etkene maruz kaldığında doğacak sonuçları daha fazla. Hepimiz maruz kalıyoruz ama saydığımız 4 grup daha fazla risk altında. Sadece akciğer için de bir etki oluşturmuyor şu an cildimizde; yüzümüzde, elimizde, saçımızda hissediyoruz. Etrafta uçuştuğu için göz bölümüne gelen hasta sayımızda bir artış var, solunum yoluyla ilgili ciddi manada artan bir şey var. Bu tozların içinde sadece kum taneleri, toz değil kimyasallar da var. Onların ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından da etkiler oluşturduğu dünyada gösterilmiş. Evimizde sinekliklerimiz vardır, partikülleri, polenleri, böcekleri, uzaklaştıracak şekilde, az düzeyde olsa bile geçişini engeller ama 'Penceremizi çok açalım, havalandıralım' gibi durumları en azından şu bir hafta için biraz azaltmamamız gerekiyor. Çok acil, olağanüstü bir durum yoksa bu grubun özellikle dışarıda çok vakit geçirmemesini hatırlatmak lazım' dedi.

'Hastalar artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor'

Toza karşı maske kullanımına yönelik konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kansu, 'Özellikle kronik grubun kullanması şart, en basit cerrahi maske dediğimiz pandemide kullandığımız maske ile başlanabilir ama bu belli partikülün altını tutmayacaktır. İmkanı olanların özellikle bu saydığımız risk faktöründeki kişilerin 3M maskeleri kullanmalarını hatırlatabiliriz. Bu günlerde göğüs hastalıkları ya da acillere solunum semptomları olan hastalar, alerji, astım geçmişi olan hastalarımız kum fırtınası, partiküller sebebiyle artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla karşımıza geliyor. Neler var; öksürük, hırıltı, gece solunum şikayetleri, bir miktar ateş, nefes darlığı şeklinde bu hastalar acile ya da göğüs hastalıklarına geliyorlar. 'Neden olduk, ne değişti' diyorlar, farkına değiller. Alerjenlerin bu günlerde etkisi var ama son 2 haftadır bu kum fırtınasının bu alerji, astım, KOAH olan hastalarda biraz daha solunum semptomlarını kötüleştirdiğini, acile getirdiğini biliyoruz. Meteoroloji açısından takip etmemiz lazım, uzmanların görüşünü dinleyeceğiz, bu hafta akışının süreceğini biliyoruz. Boğazımızda bir gıcık hissi sadece bu saydığımız risk grubu değil şu anda hepimizde var. Cildimizde bir kuruluk hissi var. Birincisi dışarıda geçireceğimiz vakti biraz azaltalım, ikincisi pencerelerimizi çok açmayalım, üçüncüsü maskeyle çıkalım, dördüncüsü eve geldiğimizde lütfen bir duş alalım, üstümüzü değiştirelim. Beşincisi sıvı tüketimi, bol su içmeye çalışalım çünkü o sinüslerimiz, bronşlarımız, burnumuzun içinde de birikiyor bize gıcık hissi de yapıyor. Bu sadece bedenimize aldığımız bir şey değil, şu an da her yere arabamızın üzerine düştüğü gibi tarladaki ekinlere, mahsullere, sebze, meyvelere de düşüyor. Eve aldığımız, pazardan getirdiğimiz sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım" şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.