Kıbrıs Rum Yönetimi Meclisi, Kıbrıs'ta garantiler ve garantörlük haklarının kabul edilemeyeceğini vurgulayan bildiriyi oy birliğiyle onayladı. Rum Meclisine sunulan, Kıbrıs'ta garantiler ve garantörlük haklarına karşı hazırlanan bildiri, Rum Meclisinde tartışılarak onaylandı. Bildiride yer alan, "AB'ye üye bir devlet olan 'birleşik Kıbrıs cumhuriyeti'nde garantiler ve garantörler düşünülemez" ifadesinde geçen "birleşik" kelimesinin çıkarılması talebinde bulunulmasına karşın, bildiri olduğu şekliyle onaylandı.Bu arada, Rum gazeteleri, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ve ana muhalefet Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) Başkanı Nikos Anastasiadis'i telefonla arayarak bildirinin onaylanmamasını talep ettiğini yazdı. Talat'ın telefon görüşmesi Hristofyas ve Anastisadis tarafından da doğrulandı. Cumhurbaşkanı Talat'ın, Roma gezisi sırasında Hristofyas ve Anastasiadis'i telefonla arayarak, garantiler ve garantörlük haklarına karşı çıkıldığına ilişkin bildirinin onaylanmamasını talep ettiği, bunun üzerine Rum Meclisinde karmaşa yaşandığı belirtildi.
Talat'ta Eroğlu çekincesiTalat'ın bu talebine gerekçe olarak, Başbakan Derviş Eroğlu'nun da Türkiye'nin garantörlüğünün devamını öngören bir bildiriyi KKTC Meclisine sunması ihtimalini gösterdiği açıklandı. Rum Meclisinde Kıbrıs'ta garantörlük ve müdahale hakları konusunu, bir süre önce, Hristofyas'a müzakerelerde Türk tarafına taviz verdiği suçlamasında bulunarak üçlü koalisyondan ayrılan sosyalist EDEK partisi lideri Yannakis Omiru gündeme getirdi. "Kıbrıs sorununun çözümü durumunda hiçbir şekilde garantörlük ve müdahale haklarının kabul edilemeyeceği" konusunda fikir birliğine varan Rum milletvekilleri, bunun tüm dünyaya duyurulması için bir bildirinin onaylanması kararına vardı. Yapılan konuşmalarda, Kıbrıs sorununun çözümü durumunda garantörlük sisteminin kabul edilmesinin söz konusu olmadığı ve 1960 Anayasası ile "empoze edilen" sistemin tüm dünyanın kaçınması gereken bir sistem olduğu savunularak, Güney Kıbrıs'ın AB ve BM üyesi bir ülke olduğu ifade edildi.