Rusya MEMi niçin baştacı yaptı?

Rusya, eski ismiyle Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) malum ABD ile birlikte dünyanın iki süper gücünden biri idi. SSCB dönemin gerek nükleer güç, gerek uzay çalışmaları, gerek askeri güç, gerekse de ekonomik gücü ile birlikte ABD ile kafa kafaya mücadele edebiliyor, hiçbir sahada ondan geri kalmıyordu.
1990’lı yıllara gelindiğinde iş tersine dönmüş ABD aradaki mesafeyi açmaya başlamıştı. Özellikle ekonomik sahadaki manevralarıyla ABD, Rusya’yı oldukça gerilerde bırakmıştı. Bunun sonucu olarak Rus yetkililer adeta havlu atmışlardı. Özellikle Gorbaçov döneminde Glasnost ve Perestroika ilanlarıyla SSCB dağılmaya başlamıştı. Yıllardır her alanda kıyasıya süren ABD rekabetinde SSCB pes etmiş, ABD’nin üstünlüğünü kabullenmişti. Bu tarihi süreç dünyanın gözleri önünde yaşanıyor, dünya bir devin (SSCB)  çöküşünü hayret ve şaşkınlıkla izliyordu. Zira çökeceği hiç kimsenin aklından bile geçmeyen dünyanın iki süper gücünden biri SSCB darmadağın oluyordu. Dünya şaşkın, Ruslar ise panik ve çaresizlik içerisindeydi. Bir şeyler yapılmalıydı. Ama artık ne Lenin ne Stalin ne de Mao geçer akçeydi. Komünist, sosyalist ekonomi manifestoları insanlığın gelmiş olduğu bu noktada artık pek bir anlam ifade etmiyordu. Rusya, kaçınılmaz olarak yıllardır karşı çıktığı, kıyasıya eleştirdiği, yerden yere vurduğu ve karşısına anti tezi olarak çıktığı ABD patentli kapitalizme teslimiyete doğru yol alıyordu. Görünürde de başka bir çıkar yol kalmamıştı.
Ta ki 2005 yılına gelindiğinde İstanbul da tarihi Milli Ekonomi Modeli Kongresi yapılıncaya kadar. Bu kongreye ve daha sonra yapılan diğer MEM kongrelerine Rusların ilgisi o kadar büyük olmuştu ki yukarda özetlediğimiz tarihi süreci okuyamayanlar, elbette bu ilgiyi anlayamayacaklardı.
Rusya aslında aradığı iksiri bulmuştu. ABD kapitalizmi karşısında dağılan gücünü ve prestijini tekrar yakalamanın imkanını bulmuştu MEM’de. Milli Ekonomi Modeli Kongrelerine katıldıkça, modelin matematiği üzerinde çalıştıkça, Prof. Dr. Haydar Baş’tan modelin sır ve derinliklerini öğrendikçe olayın düşündüklerinden de öte olduğunu anladılar. Dünyaca meşhur Rus bilim adamları MEM üzerindeki çalışmalarında son noktaya geldiklerinde Rus devlet adamları aracılığıyla sayın Prof. Dr. Haydar Baş’ı DUMA’ya davet ettiler.
İsviçre, Cern’de fizik bilim adamlarının yıllardır arayıp da henüz bulamadıkları “Tanrı parçacığını” Rus bilim adamları ekonomi sahasında adeta Milli Ekonomi Modelinde bulmuşlardı. Rus bilim ve devlet adamları şunu çok iyi gördüler MEM hem Rusları tekrar süper güç yapacak hem de kapitalizmin kalesi olan ABD’nin de çöküşünü hazırlayacaktı. Rusya böylece rövanşı ABD’nin hiç de beklemediği bir yönden yani ekonomi sahasından alacaktı.
İşte Rusya, bundan dolayı Prof. Dr. Haydar Baş’ı DUMA’ya davet etmiş ve bu Müslüman Türk bilim ve gönül adamını baş tacı etmiştir.
ABD’yi gözlerinde ilahlaştırıp çökeceğine ihtimal vermeyenlere Rusya örneği birçok şey anlatmıştır herhalde. Bundan da bir şey anlamayanlara o zaman İbn–i Haldun’un devletler de insanlar gibidir. Doğar, büyür ve ölürler nazariyesi belki bir şeyler anlatır.