S-400’ler için ağıt yakma vaktidir

Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alım görüşmelerine 2016 sonbaharında başladık.

Bu tarihten itibaren ABD ile ilişkilerde en önemli belirleyici etken bu S-400'ler oldu.

Türkiye'nin hava savunmasına çağ atlatacak S-400'lerin parçaları Türkiye topraklarına 2019 Temmuz ayında ayak bastı. 

Ankara'daki Mürted Hava Üssü'ne inen Rus nakliye uçakları, S-400 sistemlerinin parçalarını indirdi. 

S-400'ler parça parça teslim edilmeye başlanmasıyla ABD'nin tepkilerinin dozu da artmaya başladı.

2019 sonbaharında da sistemin kurulduğu ve ilk faaliyet testlerinin yapıldığına dair haberler basında yer almaya başladıktan sonra ABD, Türkiye'yi ortağı olduğu F-35 savaş uçağı projesinden çıkarıp, Türk Hava Kuvvetleri için üretilmiş olan F-35 uçaklarının teslimatını durdurdu. F-35 eğitimi için ABD'de olan pilotlarımıza verilen eğitim sonlandırıldı. 

NATO'dan 'Türkiye bizden uzaklaşıyor, Rusya'ya yakınlaşıyor' açıklamaları gelmeye başladı.

ABD Kongresi'nde Amerika'nın Düşmanlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (Countering America's Adversaries Through Sanctions Act – CAATSA) kapsamında Türkiye'ye yaptırımların uygulanması gündeme geldi. Ancak Demokles'in kılıcı gibi tepemizde dursa da CAATSA yaptırımları henüz yürürlüğe konmadı.

Nisan 2020'de faaliyete geçecekti

S-400 teslimatları tamlandıktan sonra AK Partili yetkililerden S-400 sisteminin faal hale geçeceği tarih olarak hep Nisan 2020'yi duyduk.

Ancak koronavirüs salgını gerekçesiyle bu planlarda aksama olduğu ifade edilerek, S-400'ler hangarda bekletilmeye devam etti. 

Ertelemenin ardından bir daha hiçbir tarih ifade edilmedi. Yani S-400'lerin faaliyete geçeceği tarihi hepimiz için bir muamma. 

Kimi uzmanlar koronavirüs salgınının S-400'lerin faal hale getirilmesinin süresiz ertelenmesi için bir bahane teşkil ettiğine dair yorumları oldu.

Bu yorumların sahiplerinin haklı çıkıp çıkmayacağını göreceğiz. 

Hikâye devam ediyor

Son 4 yıldaki ana hatlarıyla hatırlatmaya çalıştığım S-400 serüvenimiz, önceki gün Ankara'da hangardan çıkarılan S-400'lerin test için Sinop'a götürüldüğü haberiyle devam ediyor. 

Hikâyenin bu aşamasında burnumuza iyice kötü kokular gelmeye başladığını ifade etmekte fayda var. ABD Başkanı Trump'ın 'Ekonominizi mahvederim' tehdidinden çok uzakta olmayan şartlar yaşayan ekonomimiz nedeniyle köşeye sıkışan hükümetin, S-400'leri Ankara'dan çıkarıp, Sinop'a götürme sözü vermiş olabileceğine dair ciddi endişelerim var. 'Yok öyle bir şey' diyen birileri varsa lütfen kafamı kurcalayan şu soruların yanıtını versin: 

1- S-400'lerin test için Türkiye'nin Karadeniz'e uzanan en kuzey noktasına götürülmesine gerek var mıydı? Ankara test için uygun değil mi?

2- Türkiye'nin başını ziyadesiyle ağrıtan sorunlar yaşadığı Akdeniz ya da PKK/YPG-ABD ortaklığının doludizgin devam ettiği Suriye coğrafyasına yakın bir nokta S-400 testleri için neden seçilmedi?

3- ABD'yle yeni bir gerginlik istenmemiş olabilir. O zaman zaten bunca zamandır bekletilen S-400'lerin testi ertelenemez miydi? Yoksa amaç test değil, başka bir şey mi?

4- S-400'lerin test için götürüldüğü iddia edilen Sinop, İsrail'e, ABD'nin boy gösterdiği Irak ve Kuzey Suriye coğrafyasına ve Yunan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin hak iddia ettiği Doğu Akdeniz'e Türkiye'nin en uzak noktalarından biri olması tesadüf müdür?

5- Ankara, ABD ve AB'deki dostlarına(!) S-400'leri en uzak noktaya sevk etme sözü mü verdi?

6- Sinop'un Antalya'nın Kaş ilçesine uzaklığı 800 kilometre, İzmir Çeşme'ye uzaklığı 850 kilometre, Edirne sınırımıza uzaklığı 720 kilometre, Ermenistan'a uzaklığı 700 kilometredir. Azami menzili 400 kilometre olan S-400'ler Sinop'a kurulduğu ya da burada hangarda tutulduğu takdirde Türkiye coğrafyasının bir karış ötesinde etkili olamayacağını bilinmiyor mu?