Sadaka edebiyatı Erdoğan'ı kurtarmaz

Başbakan R. T. Erdoğan, müflis ekonomisini zekatla, sadakayla, Ramazan çadırlarıyla, örtmeye çalışıyor.75 milyonluk Türkiye'nin 45 milyonu açlık sınırının, 20 milyonu ise yoksulluk sınırının altında yaşıyor.Bu vaziyetteki ülkede, Erdoğan, özelleştirme adı altında devlet ve milletin varlığını, işletmelerini ve kaynaklarını kelepir fiyatına ecnebilere peşkeş çekmeye devam ediyor.Devleti, 900 milyar TL, milleti 295 milyar TL borca ve faize batırmış; ne olacak halimiz demiyor. Küresel ve yerel faiz lobilerini semirttikçe semirtmiş; bu vahim gidişatımız ne olacak diye bir bilene danışmamış; Milli Ekonomi Modeli'nin ve Sosyal Devlet tezinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ı Rusya Devlet Duması'nda ağırlayan Rusya Devlet Başkanı Putin, Duma Meclisi Başkanı Jirinovski ve Rus parlamenterler kadar olamamış Erdoğan, zekat ve sadaka ahkamı kesiyor. Ramazan ayını sallanan koltuğu adına oy avlama mevsimine çeviriyor, sadakadan dem vuruyor.Erdoğan, müflis liberal-kapitalist ekonomi anlayışıyla Sosyal Devlet'i yok etmiştir.Gezi Parkı başta olmak üzere vata sathında verilen mesaj budur.Mısır'da Mursî'yi alaşağı eden zafiyetlerden biri de budur.Erdoğan, milletin fakr u zaruretini ve ekonomideki vahim tabloyu okuyacağı yerde; artık patlama noktasına gelen ve zaman zaman patlayan milleti tutmak için zekat, sadaka, yardım ve Ramazan çadırı edebiyatı yapıyor.İslam'ın zekat ve sadaka ibadetini koltuğu için istismar ediyor.Erdoğan kendisi zekat verebilir, sadaka dağıtabilir.Zekat, helal maldan verilir; haram malın, hortumlanmış malın zekatı olmaz.Erdoğan da, kasasına, kesesine, oğlunun, akrabalarının gemilerine, hesaplarına baksın; gelirleri helal ise, tüyü bitmemiş yetimden hortumlanmamış ise kendi zekatını versin.Kasımpaşa Ağaçlaraltı'nda yerinden kopmuş egzozu ince demir telle bağlı taksisine bindiği günlerini göz önüne getirsin; ondan sonraki milyar dolarlık kazançlarının ne kadarcığı helalmış hesap etsin, verecekse kendi zekatını versin, sadakasını dağıtsın.Sadaka verirken; sağ elinin verdiğini sol eli dahi görmesin.Lakin Erdoğan, Papaz Malthus'un ekonomi anlayışıyla devleti ve milleti borca ve faize batırırken zekat ve sadaka edebiyatı yapmasın, Ramazan edebiyatına sarılmasın."Benim aziz milletimi, ihtiyaç sahibi kardeşimi 'makarnacı, kömürcü, pirinç, un için oyunu satan adam' diye lanse edenler, kibir hastalığı içinde vicdanını kaybetmiş zavallılardır" diye köpürüyor Erdoğan.Erdoğan'ın böyle efelenmeye hakkı yok ki?Devleti-milleti borca batıracak, faizcileri semirteceksin; sonra da bir lokma ekmeğe muhtaç hale getirdiğin vatan evlatlarını zekat ve sadaka ile avutacak, oy avcılığını yapacaksın? Buna din istismarı denir.Erdoğan'ın vazifesi, zekat ve sadaka edebiyatı yapmak değil; devleti, sosyal devlet yapmak, milleti de kendi kaynak ve gücüyle zenginleştirmektir.Türkiye Cumhuriyeti devleti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.Devlet, 75 milyon vatandaşını asırlarca bey gibi yaşatacak kaynaklara, tarıma, sanayiye, insan gücüne, işgücüne ve enerjiye sahiptir.Ülkede un var, şeker var, su var; helva yapacak usta lazım!At sahibine göre kişner.Bunlar helva yapmayı bilmiyor, ecnebi akıl hocaları ne diyorsa onu yapıyorlar? Haydar Hoca'dan da seçim sath-ı mailinde oy avcılığı yapmak için proje çalıyorlar!AKP hükümeti ve Erdoğan, üç-beş gün daha koltukta kalabilmek için, unu, şekeri, suyu ecnebiye peşkeş çekiyor; milletimizi de Ramazan kumanyası, sadaka, zekat ve seçimlik erzak poşetiyle avutup avlamaya kalkışıyor? Bu yaklaşım artık iflas etti. Bu oyunlar artık bitti.Mursî bu tip müflis oyunlar yüzünden gitti.Niye oyun bitti? Çünkü artık Milli Ekonomi Modeli var, Sosyal Devlet projeleri var, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş var. Dünyada 150'yi aşkın ülke bu modeli uyguladı, batmaktan kurtuldu, ekonomileri şahlandı. Rusya bunu gördü. Milli Ekonomi Modeli'ni uygulamaya koydu.Türkiye'nin uygulanması gereken model budur. Başka yolu da yoktur.Erdoğan ve Türk milleti, elin Rus'u kadar olamıyorsa; o zaman vay ülkenin, milletin ve devletin haline?Türk milleti, işi erbabına, ekonomiyi Prof. Dr. Baş'a teslim etmez ise; Türkiye'yi, Mısır'dan beter yaparlar!