Tamamen haksız bir rekabet ortamı içine itilmiş durumdadırlar. Devlet kurumlarının tüm imkanları altın tepsi içinde özel hastane sahiplerinin istifadesine sunulmuştur. Kanunlar ve yönetmeliklerin tümü , özel poliklinikler "yok" farz edilerek çıkarılmıştır.Sonuçta sağlıkta "tekelleşme " dönemi fiilen başlamış bulunmaktadır.Mevcut kararları alanlar , ülkemizin sağlık tarihine " tekelleşme" dönemini hediye etmekle övünmek (!) hakkına kavuşmuşlardır. Yurdumuzda bulunan binlerce özel poliklinik tamamen sistemin dışına itilmiştir.Ülkemizde bulunan yaklaşık olarak tüm özel hastaneler ise devlet kurumlarının "güvenlik şemsiyesi " altına alınmışlardır. Yasada hiçbir engel olmadığı halde , Sosyal Sigortalar Kurumu ile Özel Poliklinikler arasında nedense hiçbir sağlık hizmeti alım anlaşması yapılmamıştır. Yüksek maliyetle hizmet alımı yapılan özel hastaneler öncelikli olarak tercih edilmiş olup , maliyeti düşürmenin tek adresi olan özel poliklinikler ise devre dışı bırakılmışlardır. .Binası büyük ve de dış cephesi cam giydirme olmayan sağlık kuruluşlarına adeta hayat hakkı tanınmamaktadır.Zengin olmayan hekimlere sektörde yer alma imkanı verilmemektedir..Devlet memuru olmayan serbest çalışan hekimler , özel hastane sahibi olacak kadar zengin de değillerse , sistemi kuranlar tarafından adeta cezalandırılmaktadırlar. Hekimlerin özel polikliniklerde yazdıkları reçetelerin ilgili devlet kurumları nazarında değeri yoktur.Reçetesinin geçerli olabilmesi için hekim mutlaka bir özel hastane sahibinin hastanesinde çalışmak zorundadır. Özel hastanelerde yevmiyeci olarak çalışmayan hekimler, proje sahipleri tarafından muhatap bile alınmamaktadırlar.İlle de özel hastanelerde fiks maaşına çalışma şartı aranmaktadır.Özel polikliniklerin ( orta vadede özel muayenehanelerin de sisteme dahil edilerek ) ;1- SSK ile sağlık hizmeti anlaşması yapmasına imkan verilmelidir.2- SSK , Emekli Sandığı ,Bağ-Kur gibi tüm sosyal güvenlik kurumları ile yapılan anlaşmalarında ;a- özel polikliniklerin uzman hekim hizmeti sunmalarına veb- sundukları uzmanlık hizmeti ile ilgili bütün tıbbi incelemeler için ödeme almalarına olanak sağlanması ,c- Polikliniklerde pratisyen veya uzman hekimler tarafından , rutin olarak yapılmakta olan temel tıbbi ve cerrahi işlemlerin tümünün ," özel hastanelerde olduğu gibi " kısıtlanmadan ücretlendirilmesi gerekmektedir.d- Ayrıca ödemelerde % 50 kesinti yapılmaması, özel hastanelerde uygulanan rakamların özel polikliniklerde de geçerli olması gerekmektedir. 3- Basamaklı sevk ve tedavi sistemi ,şartlı olarak birinci basamak olan özel polikliniklerden başlamalıdır.4- Düzce'de pilot bölge uygulaması yapılan aile hekimliği projesi , " maaşı artırılmış devlet memuru hekimlerle " yürümeyecektir.Aile hekimliği sisteminin hakiki manada , kaliteli, düşük maliyetli ve daha da önemlisi hasta haklarını gözetecek şekilde en iyi uygulanma yolu özel polikliniklerden geçmektedir. 5- Özel hastaneler ise sistemin 2. basamağında yer almalı ve gerçek manada yataklı tedavi kurumu işlevine kavuşturulup, ayaktan tedavilerle uğraşmamalıdır. 1. basamak hizmetlerinden ellerini çekmelidirler. (son)
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012