Karadeniz'den yükselen Güneş Hz. Adem'den son peygamber Hz. Muhammed'e (s.a.a.) kadar incelediğimizde, Allah'ın, yeryüzüne halife yaptığı tüm seçkin kullarını, -önü arkası sağı solu- tertemiz insanlardan karar kıldığını görürüz. Allah'ın gönderdiği peygamberlerin vasilerine baktığımız da tıpkı kendileri gibi onların da tertemiz olduğunu görürüz. Hz. Adem (a.s.)'ın Habil'i gibi, Hz. Musa'nın Harun'u gibi, Hz. Zekeriyya'nın Yahya'sı gibi, Hz. Yakub'un Yusuf'u gibi ve Hz. Muhammed'in (s.a.a.) Ali'si gibi...Hz. Ali (a.s.)'ın velayetini kabul edenler sırasıyla diğer İmamları da Hz. Mehdi'ye (a.f.) kadar kabul eder. Ancak Hz. Muhammed'den (s.a.a.) sonra maalesef bir takım oyunlar oynanınca ümmet, bir nevi ortada kalıyor. Sadece İmam Ali'ye sadık kalanlar tarihteki kirli oyunlara bulaşmadan Resûlullah'ın emanetlerine sarıldıklarından temiz kalabilmişlerdir. İşte bu tarz inananlara "Ali'nin şiaları" denilmiştir.Taassup ehli Müslümanlar maalesef İslam'ı yapay şekli ile yaşarlar. Yani çekirdeğin özüne değil kabuğuna sarılmışlardır. Bu tarz Müslümanlar kendilerini nasıl tarif ederlerse etsinler fark etmez.Şimdi İmam Ali'nin velayetini elindeki imkânları kullanarak bulunduğu coğrafyada anlatmaya gayret gösterenlere, İslam'ı yapay şekli ile yaşayanları uyandırmaya yönelik çaba sarf edenlere Allah hem bu dünyada, hem ahirette mükafatını misli ile verecektir.Prof. Dr. Haydar Baş Beyefendi bu mücadeleyi verenlerin başında geliyor. Üstelik vatanı ve milleti için projeler üreten, halkın hem maddi, hem de manevi açıdan felaha ulaşması için gecesini gündüzünü birbirine katan bu insana destek vermeyeceksin de kime vereceksin!Ülkemizde 1923'ten bugüne kadar altmışın üzerinde hükümet kurulmuş, yaklaşık bir buçuk yılda bir seçim olmuştur. Bilirsiniz, her seçimde ülkenin kasasından trilyonlarca para çıkar. Maalesef yer altı ve yer üstü anlamında bu kadar zengin olan ülkemiz fakir-fukaralıktan bir türlü kurtulamamıştır. Halkımız tabir-i caizse, çalışmış-didinmiş ama hep elit kesime hizmet etmiştir. Milli Ekonomi Modeli (MEM) ile birçok ülkeye kalkınmaya yönelik ilham kaynağı olan Prof. Dr. Haydar Baş Beyefendi neden kendi ülkesinde, yani Türkiye'mizde gösterilmiyor, adeta gizleniyor? Bunun iki nedeni var. Birincisi; Haydar Baş Beyefendi İmam Ali'nin velayetine inananlar safında olduğu için taassup penceresinden bakanlar, Sn. Baş'ın getirdiği projeyi halkın duymaması için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar.İkincisi; Milli Ekonomi Modeli ile ülke her bakımdan zirve yaparsa ülkeyi yöneten öncekilerin nasıl başarısız oldukları, hatta bu ülkeye nasıl zarara uğrattıkları ortaya çıkacaktır.Ama ne yaparlarsa yapsınlar; güneş balçıkla sıvanmaz. Çok yakında Müslüman Türk Milleti, Karadeniz'den yükselmekte olan Güneş'i görecek ve ısınacaktır. O zaman hem dinî anlamda, hem beşerî anlamda bu millet felaha ulaştığında Allah'a şükredecek ve Haydar Baş Beyefendiye dua edecektir.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012