Saha, söylenenleri doğrulamıyor

Tek parti iktidarı gerçekleri görmezden gelmeye devam ediyor. Dahası söylemlerinde, 'bir her şeyi tam yaptık' mesajları veriyor. Ama sahada yaşananlar bu söylemleri doğrulamıyor. İşte birkaç örnek:

Babalar gibi satarız, dediler. Dediklerini yaptılar.

Kar edeni de satacağız, zarar edeni de, dediler ve dediklerini yaptılar. Enerji, haberleşme, sanayi başta olmak üzere devlete ait ne kadar mal varlığı varsa hepsini sattılar. Yetinmediler. Yerin altındakilerini de sattılar.

23 yıl sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Halkın kaynakları, talan edilmediği takdirde bu ülkeye ziyadesiyle yeter. 23 yıldır iğne ucu kadar dahi olsa emanete leke bulaştırmamaya hassasiyet gösterdik" dedi.

Türk dünyası

'6 devlet tek millet' dediler. Heyet kurdular. Defalarca bir araya gelip, uzun uzun bildiriler yayınladılar.

Sahada ise katil İsrail'in en büyük petrol tedarikçisi Kazakistan ve Azerbaycan oldu.

Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan, Rum Kesimini 'Kıbrıs cumhuriyeti' olarak tanıdı, büyükelçi atadılar ve Türk Askerinin adada işgalci olduğunu ifade eden belgeye imza attılar.

Ardından Kazakistan, İsrail ile Abraham anlaşmalarına imza attı.

'Zengezur Koridoru' bir anda 'Trump Koridoru' adını aldı.

Ve bütün bunlardan sonra Sayın Erdoğan dedi ki: 'Türk dünyası, Balkanlar'dan Hazar'a, oradan Taşkent'e, Bişkek'e kadar uzanan geniş coğrafyada düşünen, üreten ve yön veren bir merkez olma potansiyeline ziyadesiyle sahiptir'.

Gençler

Cezaevlerindeki 17-25 yaş aralığı hükümlü sayısı 100 binin üzerinde.

Cezaevlerinde 17 yaş altı hükümlü çocuk sayısı 4 bin.

2024 yılında Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 612 bin 651

Bu olaylarda çocukların 279 bin 620'si mağdur olarak 202 bin 785'i suça sürüklenmiş. Yani suç işlemiş.

Kumar

Son verilere göre yaklaşık 7 milyon kişi yasal bahis ve 12 milyon kişi yasadışı bahis oynuyor.

Yasal bahis cirosu (İddaa, Misli, Nesine vb. Spor Toto lisanslı): Yaklaşık 17-18 milyar dolar (yaklaşık 600-650 milyar TL).

Toplam ciro (yasal-yasadışı): 47-73 milyar dolar arası (yaklaşık 1.6-2.5 trilyon TL).

Yeşilay'ın 2025 Türkiye Kumar Raporu: Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle 26 ilde 36 bin kişiyle yapılan araştırmaya göre kumarın ne yaygın yaş grubu: 15-24 yaş arası gençler. 

Alkol

2020: 1.008 milyar litre

2021: 1.123 milyar litre

2022-2023: 1.1-1.2 milyar litre

2024-2025: Yaklaşık 1.3 milyar litre yıllık tüketim (Yeşilay 2025 raporunda belirtiliyor).

En yaygın yaş grupları: 25-49 yaş arası yetişkinler, özellikle 30-45 yaş grubu. 

Doğrudan madde bağlantılı ölümler:

2020: 314 ölüm

2021: 270 ölüm

2022: 246 ölüm

2023: 300 ölüm

2024: 427 ölüm

Son yıllarda toplam ölümlerde %42 artış raporlandı; ölümlerin çoğu 30 yaş altı gençler.

Medyada yaşanan gelişmeleri zaten görüyorsunuz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: '23 yıllık iktidarımız boyunca her alanda gençlerin önünü açarak, onlarla omuz omuza yürüdük' dedi.

AKP İÇİNDEKİ GRUPLAR

"Önümüzdeki dönemde gözümüz hep AKP'de olacak.

Madem öyle, o zaman parti içindeki gruplaşmalara bakmakta yarar var.

Ama önce bir hatırlatma:

Dikkat! AKP sanıldığı gibi bir büyük koalisyon falan değildir.

Bu parti, farklı dünya görüşlerine mensup isimleri bir araya getiren bir yapı olmaktan uzaktır.

AKP'deki "potansiyel zıtlaşma ve çekişme alanı" şudur:

Kişisel ikbal peşinde koşmak, hırslara gem vuramamak, tamahkárlık falan...

Bundan sonraki her gelişme, özellikle milletvekilleri için bu açıdan bir karakter sınavı niteliğindedir.

İşte bu nedenle parti içindeki mevcut gruplara bakmanın tam da sırasıdır:

KAYSERİ LOBİSİ: Kayseri dediysek lafın gelişi... Siz bunu Abdullah Gül lobisi olarak da okuyabilirsiniz. Gül'den bağımsız bir şekilde oluşan bu yapı içinde, olayı "Öl de ölelim" noktasına götürenler de vardır, aradaki bağı daha gevşek tutanlar da…

İDARE-İ MASLAHATÇILAR: Bunlar kaldırımlarda Erdoğancı, otobüslerde ise Gülcüdürler. Yani ceplerinde her daim iki mavi boncuk bulunur. Bir yandan "Erdoğan sen bizim her şeyimizsin" derler, bir yandan da "Daha fazla bekletme bizi Abdullah Gül" diye denizi dalgalandırırlar. Sayıları tahmin edilenden daha fazladır. Öyle değil mi Azmi Ateş?

BELEDİYE LOBİSİ: Ellerinde diğer milletvekillerini ezip geçecek müthiş bir koz vardır. Derler ki: "Biz eskiden beri Tayyip Bey'le çalışırız. Onun huyunu suyunu bizden daha iyi kimse bilemez. Size ne oluyor ki?" Eski mesai arkadaşlığından bir avantaj yaratma konusunda mahirdirler. Nasılsınız Sayın İdris Naim Şahin?

ENTERESAN TİPLER: Bir gün sağdan çakarlar, bir gün soldan. Afacandırlar... Dur durak bilmezler. Grup disiplininden falan nefret ederler. Aykırıdırlar. Uyarıyı alınca bir süre durgunlaşırlar; ama uyarının üzerinden zaman geçince yeniden elektriklenirler…

HEP MUHALİFLER: Anti tezkerecidirler. Parti içindeki her gelişmeden bir muhalefet mevzusu çıkarmayı başarırlar. Kuralcıdırlar. Mutsuzdurlar. Sınırsız demokrasi isterler. Disiplinden nefret ederler. Sapmalara ve bidatlere savaş açarlar. İlkecidirler. Namusludurlar. Ama biraz sıkıcıdırlar. Ve tam bu noktada Ertuğrul Yalçınbayır'ı anmakta sayısız fayda vardır.

EYYAMCILAR: Öyle de olur, böyle de olurcudurlar. İdeolojik bağlantıları yoktur. Herkesle iyi geçinirler. Bütün stratejileri şuna yöneliktir: "Nasıl olur da bir dönemcik daha milletvekili oluruz?" Ne dikkat çekecek kadar öne çıkmak isterler, ne de silinip gidecek kadar kıyıda köşede kalmak... İşleri güçleri arada kalacak kıvamı tutturmak için çaba harcamaktır.

ELEM ÇİÇEKLERİ: Asr-ı saadet bitmiştir. Bu yüzden "ben sadece küçük dağları değil büyükleri de yarattım" tarzı havalı açıklamalar, geçmişin tozlu sayfalarına bir tatlı anı olarak kalmıştır. Çünkü artık çile zamanıdır. Eskiden "insanı uçuran üç şey"den söz ederlerdi; şimdi ise "insanı dinginleştiren üç şey"den söz etmektedirler: Bir lokma, bir hırka ve bir de küçük mağara...

ZORAKİ MUHALİFLER: Zirvenin en yakınındayken tarihi bir hata yapıp isimlerinin üstünü çizdirmişlerdir. Ve önlerinde iki yol vardır: Ya barış yapılacak ya da muhalefet...

BİREYSEL TAKILANLAR: Fotoğrafımı çekerim, manifestomu söylerim, şiirimi okurum, sergimi açarım... Káh seyyah olup Sudan'a giderim, káh "gönüllü doktor" olup Lübnan'a... Sinema filmi çekme planları yaparım. İsmet Özel'den dizeler patlatırım. "Böyle buyurdu Zerdüşt" diye söze başlar, ilgi çekici çıkışlar yaparım. Yani dostlar, bir mum yakar, keyfime bakarım…" AHMET HAKAN 3 Eylül 2006 tarihinde Hürriyet'te yayımlanan "İşte tekmili birden AKP içindeki gruplar" https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/iste-tekmili-birden-akp-icindeki-gruplar-5022418

Aradan 19 yıl geçti ve artık AKP'de Erdoğan'dan sonrası ve parti içindeki gruplaşmalar gündemde.

Ahmet Hakan, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en kıymetli dört varlığı' başlıklı yazı yazdı.

Sahi Ahmet Hakan, sen hangi guruptansın?