Samimiyet nehrine dalarak "söyle"

Hayatı anlamlandırmada cümle uzuvların birbirinden ayrı ve mühim tesirlerinin olduğu aşikardır. Bunları içinde "dil" söyleme ve susma eylemlerinin faili olarak, belirleyeciliği ve beşerî münasebetlere etkisi en yüksek olandır.İnsanlar arasındaki dostluğun, kardeşliğin ve kaynaşmanın pekişmesinde "hayrı söyleyen ya da susan diller"in çokluğu büyük kuvvettir. Dedikodu, koğuculuk, gıybet, fitne, fesad ve bunların kardeşlerinden muhafaza edilmiş, berrak bir düşünce süzgecinden geçenleri tane tane özenle ifade eden bir lisan, bereketin, iyiliğin kaynağı ve huzurun teminatıdır. Diğer yandan, insan bedeninde açılan yaraların tedavisi binbir yolla gerçekleştirilebilirken, "dil yaraları" direk kalbe nüfuz ettiklerinden kolayca şifa bulmuyor. "Söylerken bir, söylemeden bin düşün" düsturuna tâbi kılmadığımız lisanlarımızın çevremizde "kırık kalpler" ordusu meydana getirmeleri normal sonuçtur.Düşünmek... Olumlu, yapıcı, sağlıklı... Ve söylemek... Yapmak, düzeltmek, doğrultmak, güzelleştirmek için... Hiç zor değil... Sadece niyetini samimilik nehrine daldır ve insanların hayrını dile... Beraberinde öz, az ve anlamlı konuş... İnsanların bıkmadan, seninle dertleşmekten ve güzel işlerde buluşmaktan hoşnud olacağını göreceksin...Ve bu zamanda, işlerim çok, vaktim yok, nasıl zaman ayırayım palavralarının sıkça sıkıldığı bugünlerde, hal hatır sormaktan, dostlarınıza iyiyi ve güzeli tavsiye etmekten birbirine kırılanların arasını düzeltmekten ve yaşlılara, hastalara, eşinize, çocuklarınıza hususen anne-babanıza hürmetten, güzel söylemekten geri durmayınız..İşin sırrı, samimi söylemekte, dinlenmekte ve bütün bunları "Dost kabulü" için yapmakta...Binbir rahmet ve dua ile...Vesselam.