Saray’daki Papazlar -1-

'Asımın neslini yetiştireceğiz, dindar nesil yetiştireceğiz' diyen hatta 'dindar anayasa' başlıklarını bile kullanan 21 yıllık AKP iktidarlarında, Saray'dan Hahamlar ve Papazlar hiç eksik olmadı.

Malum İsrail ile yeniden barışmayı Saray'a çağırdıkları ve beraberce dua ettikleri Hahamlar eliyle gerçekleştirdiler.

Seçimlerden sonra ise her şey konuşuldu, konuşuluyor ama Saray'daki Papazlar hiç konuşulmadı. 

Dini, dili, rengi, ırkı vs. ne olursa olsun bu ülkenin vatandaşı olan herkes seninle, benimle aynı haklara sahiptir. Öyle değil mi? 

İnancımız gereği hiç kimsenin inancınız sorgulama hakkımızda yoktur zaten. 

Ama toplam sayıları 200 bini geçmeyen gayri Müslimlerin ülkemizde özellikle AKP döneminde böylesine el üstünde tutulmalarının sebebini de merak etmiyor değilim!

AKP'den önce ülkemizdeki Ortodoks, Ermeni, Süryani inanç önderlerinin isimlerini çok az kişi bilirdi. Öyle cumhurbaşkanlarıyla, başbakanlarla, bakanlarla pozlarını göremezdik. 

Ama AKP dönemindeki iftar sofralarıyla, Erdoğan'ın kilise açma törenleriyle, 'hak verme' adı altında yapılan organizasyonlarla, beraberce dua etme törenleriyle vs. halkımız, hepsini tanıdı

En sonra seçim sonrası Sayın Erdoğan'ın, Saray'da gerçekleştirdiği 'göreve başlama' organizasyonuna birçok ülkeden devlet yöneticileri katıldı.

Sayın Erdoğan konuşurken dikkatinizi çekti mi bilmem ama Erdoğan'ın sol paralelinde, devlet başkanlarının karşısında Rum, Ermeni ve Süryani temsilcileri vardı.

Sayın Erdoğan 21 yıldır neden bu pozları veriyor veya vermek zorunda kalıyor? Tamam! Herkesin cumhurbaşkanı oldu, 85 milyonda 200 binin temsilcilerine verilen bu ayrıcalıklar normal mi?

Bu konular ülkemizde hiç gündeme gelmez. Ama şimdi gündem imamlar! İktidar bazı okullara imam tayin etmiş. İktidar karşıtları da fırsat bu fırsat saydırıyor.

Ben mi? İmam Ali'ye, 'adalet nedir' diye sormuşlar. 'Her şeyin yerli yerinde olmasıdır' diye cevap vermiş.

Peki, zulüm nedir, diye sorduklarında ise 'cevabını verdim ya! demiş. Sanırım anlaşıldı!

Konu ile ilgili Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ Twitter hesabından şunları ifade etti:

'Camileri, AK Parti'nin arka bahçesi haline getirdiniz. Cumaya giden sayısı azaldı, ateist ve deist sayısı arttı. Bırakın okullara gitmeyi, çocuklar Müslüman kalsın. Sizin zihniyetiniz gidince bugün Müslüman olanlar deist ve ateist olurlar. Haçlı seferleri, sizin kadar zarar vermedi".

Günaydın Sayın Özdağ. Doğru ama çok eksik bir bakış açısı ve de çok geç kalmış bir durum tespiti.

Cumhuriyet tarihinde en çok kilise, havra açan iktidar AKP'dir. Neden hiç sorgulamadınız? 

Adeta 'Anadolu'da, bizden önce sizler yaşıyordunuz' mantığı ile nerede bir kalıntı buldularsa ayağı kaldırdılar. Kültürel miras, dünya mirası, dediler. 

Dinler arası diyalog süreci aynen devam ediyor. Kilise evler, kilise-camiler projeleri devam ediyor. Haham-papaz-imam pozları, ortak duaları aynen devam ediyor. 

Daha geçtiğimiz yıl dini kıyafetleriyle Mardin'de bir imam ve kilise görevlisi, cami ve kilise bahçesinde masa tenisi oynadığı görüntüler medyaya servis edildi. İmam-papaz ve Haham duaları ise sıradanlaştırıldı. 

Oysa biz, 'sizin dininiz size, benim dinim banadır' (Kafirun Suresi 6), 'Allah katında tek din İslam'dır' (Ali İmran 19) inancına sahip bir millettik. 

Dün Merhum Prof. Dr. Haydar Baş bugün BTP lideri Hüseyin Baş, 'dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzün, milli bütünlüğümüz de dini bütünlüğümüzün teminatıdır' hakikati ile bu anlayışa karşı büyük bir mücadele verdi, veriyorlar.

Sayın Özdağ, Sayın Bahçeli, Sayın Akşener, Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Temel Bey, Sayın Desteci! Neden bu mücadeleye girmediniz? Neden bu mücadele de yoktunuz? Neden meydanı boş bırakıp şimdi şikayetçi oluyorsunuz?

Anadolu misyoner kaynıyor? Öyle ki bu misyonerler sanatında, siyasetinde, sporunda, eğitiminde, sağlığında, turizminde, yardım kuruluşlarının da içine yuvalanmış durumdalar. 

Neden kimsenin umurunda değil? (devam edecek)