‘Satılacak imanım, verilecek vatanım yoktur’

Prof. Dr. Haydar Baş bütün hayatını 'Allah rızasına' endekslemişti. Siyasetini de, ticaretini de, muhabbetini de bu ölçüye göre yapıyordu.

Peygamber Efendimize (s.a.a.v) müşrikler dünyanın bütün nimetlerini teklif etmişlerdi. Ne karşılığı? Allah'ın birliği ve O'nun peygamberi olduğu, söylemlerinden vazgeçme karşılığı. 

Hatırlayın! 95'te aynı zihniyet, Haydar Baş Hocamıza mal, makam, iktidar teklifiyle geldi.

O tercihini Kuran ve Hz. Peygamber'den yana kullanarak; 'Satılacak vatanım, verilecek imanım yok' dedi. Diğer ifade ile Kuran ve Sünneti yaşadı.

Allah için sevdi. Allah için buğz etti, uyardı.

Herkes FETÖ ile poz verme gayretine girerken, onu yere göğe sığdıramazken Haydar Baş önce Gülen'i, Kuran ışığıyla uyardı. Dinlemedi.

Bu sefer Sayın Erdoğan'ı, Ecevit'i, Erbakan'ı, Bahçeli'yi kısaca hepsini Gülen'e karşı uyardı. Ama hepsi Gülen ile tokalaşmak için yarışa girdiler. 

Haydar Baş, millete döndü. Milletimizi uyardı. Nasibi olanlar döndü. Olmayanlar Deccal fitnesinin ya ortağı ya da korkağı oldu.

Haydar Baş, 'Atatürk' dedi. Ortaya koyduğu eser ile milletimizi Müslüman kadının namusuna (Zübeyde Annemiz) iftira atma zilletinden kurtardı. Aynı şekilde bir Müslümanı (Atatürk'ü) tekfir etme küfründen kurtardı. 

Zillet ve küfürden kurtulanlara ne mutlu!

O Haydar Baş ki, dünün Muaviyelerinin, Yezitlerinin bugünkü temsilcilerine rağmen ayet, mütevatir hadis ve bizzat Sünni kaynaklardan Ehl-i Beyt hakikatini, İmam Ali ve 12 imam gerçeğini, hilafet ve velayet ışığını ortaya koydu. 

Ne mutlu o ışığı görüp, koşanlara.

Ve o tarihi çağrısı! Sünni Sünni olarak, Şii Şii olarak, Caferi Caferi olarak, Hanefi, Şafii, Alevi Alevi olarak, Türk Türk olarak, Kürt Kürt olarak gelin tevhidin merkezi Ehl-i Beyt paydasında buluşalım, dedi. 

Ne mutlu gelenlere! 

Her iman ehlinin amin diyeceği duası

"Allah (c.c) Sünni kardeşlerimizin gönlünü Şii, Alevi, Caferi kardeşlerimize... Şii, Alevi, Caferi kardeşlerimizin gönlünü Sünni kardeşlerimize bu vesile ile açacak... Bir bilek, bir yürek olacağız..."

Ne mutlu bir bilek, bir yürek olanlara. Yazıklar olsun bu birliğe gölge etmek isteyenlere.

Ya Milli Ekonomi Modeli

Evet, kapitalizm çöktü, çöküyor. Artık kapitalizmin sahipleri bile yeni bir sistem arayışında. O sistemin adı Milli Ekonomi Modeli ve o modeli bir Türk evladı yazdı. Prof. Dr. Haydar Baş yazdı. Bu hakikatler bir tarafta dursun. 

 Hz. Muhammed'in (s.a.a.v): "Şüphesiz her ümmetin bir fitnesi-imtihanı vardır. Ümmetimin fitnesi (imtihan vesilesi) de maldır" hadisini bilmeyen var mı? 

Sokakta yaygın kullanılan bir tabir vardır: Milletin dini imanı para olmuş!

Çok acı ve çok ağır bir cümle. Ama maalesef ki gerçek. Zaten yukarıda bahsettiğim, 'ümmetimin imtihanı mal iledir' hadisi ile de aynı paralelde ki, Yüce Allah'ta (c.c) "Benim ayetlerimi az bir fiyata satmayın" ayeti de iman ile ekonomi ilişkisinin ne denli önemli ve iç içe olduğunu gösteriyor.

Bugün İslam Dünyasının ve bu dünyayı yönetenlerin düştükleri bu zillet halinin birinci sebebi iman ikinci sebebi ise ekonomidir.  

İşte Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, Ümmet-i Muhammedi bu fitneden çıkarmak, bu imtihandan geçirmek için paraya (dünyalığa) kulluğu bitirmek, İslam devletlerine izzetini iade etmek, insanları, kula kulluk etmekten, kölelikten kurtarmak için Milli Ekonomi Modelini ortaya koydu.

Nedir bu Milli Ekonomi Modeli?

Kula kulluğun olmadığı, güçlünün zayıfı ezmediği, herkesin hakkını aldığı bir hayat biçimidir. Yüce Allah'ın, Kuran'da sınırlarını, ölçülerini belirlediği, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt'inin uygulamaya geçirdiği hayat biçimidir.

Diğer ifade ile Resulullah'ın, Hz. Yusuf'un ve İmam Ali'nin uyguladığı ekonomi uygulama ve kurallarının, bugünün kavramlarıyla ispatlı olarak anlatımıdır.

Birkaç örnek verirsek! Nahl Suresi 18. ayet; "Allah'ın nimetlerini saymakla bitiremezsiniz."

Milli Ekonomi Modeli; "Kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlıdır."

Bakara Suresi 278. ayet; "Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve artık faizin peşini bırakın, eğer gerçekten müminler iseniz."

Milli Ekonomi Modeli sıfır faiz yani faizsiz bir sistemdir.

Hz. Muhammed (s.a.a.v); "İşçinin ücretini alın teri kurumadan önce ödeyiniz."

Milli Ekonomi Modeli; "Asgari ücret yani bir insanın yeme-içme-giyinme-barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacağı ücret bugün fakirlik sınırı diye adlandırılan rakamın (bugün 15 bin TL)  üstünde olacak."

İmam Ali (a.s); "Yoksulluk cisim olsaydı onu öldürürdüm."

MEM'in sahibi Prof. Dr. Haydar Baş; "Bunlar yardım edilmiş yoksullar topluluğu istiyor. Biz ise yoksulluğu yok ediyoruz. Var mısınız?"

Azerbaycan İktisat Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruşen Guliyev, Milli Ekonomi Modeli'nin dünyada ortaya koyduğu yenilikleri şöyle sıraladı: 

Ne mutlu imtihanda tarafını seçenlere. Yazıklar olsun, Papaz Maltus'un peşinden gidenlere.