logo
08 TEMMUZ 2025

Savaşta tecavüzler yıkım getiriyor

 
Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Uygulama Merkezi’nin (TOKAMER) düzenlediği seminerde savaş stratejisi olarak Kadına Şiddet ve Tecavüz konusu ele alındı. Seminerde konuşan Savaş ve Barış Çalışmaları Uzmanı Dr. Pınar Kadıoğlu, gündelik hayatta yaşanan cinsel şiddet suçlarının; çatışma ve savaş durumlarında farklı bir boyut kazanarak, düşmanın alt edilmesinde kullanılacak güçlü ve etkili bir silah olarak ortaya çıkmasına neden olduğunu söyledi.

01.06.2022 00:13:00
  Savaşta tecavüzler yıkım getiriyor
  Savaşta tecavüzler yıkım getiriyor

AHMET TURAN YİĞİT / DETAY HABER

Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Uygulama Merkezi'nin (TOKAMER) düzenlediği seminerde savaş stratejisi olarak Kadına Şiddet ve Tecavüz konusu ele alındı. Seminerde konuşan Dr. Pınar Kadıoğlu, gündelik hayatta yaşanan cinsel şiddet suçlarının çatışma ve savaş durumlarında farklı bir boyut kazanarak, düşmanın alt edilmesinde kullanılacak güçlü ve etkili bir silah olarak ortaya çıkmasına neden olduğunu söyledi.

Savaşlarda kadınlar birincil hedef

Dr. Kadıoğlu, kadına tecavüzün, düşmanın psikolojik ve fiziksel olarak yenilmesinde etkin bir savaş stratejisi olarak kabul edildiğini dile getirerek, "Tecavüz bu bağlamda iki temel alanda başarı sağlamak amacıyla kullanılan bir savaş silahı haline geliyor. Düşmanın psikolojik olarak çökertilmesi ve düşmanın biyolojik/fiziksel devamlılığının yok edilmesi" dedi. Psikolojik bağlamda tecavüzün, savaş durumunda toplumun tüm bireylerine yönelik gerçekleşebildiğine değinen Kadıoğlu; "kadına tecavüz yalnızca mağdurun kendisine, düşman topluma üye bir bireye verilen zarar olarak değil; toplumun tamamına verilen bir zarar olarak algılanıyor. Bu eylemler temelde düşmanın aşağılanması, çaresizlik ve yenilgi duygularının ortaya çıkması amacı güdüyor. Bu nedenle de savaşlarda kadınlar, cinsel şiddet kapsamında birincil hedef haline geliyor" açıklamalarında bulundu.

Toplumsal anlamda moral çöküntüsü yaşatıyor

Dr. Pınar Kadıoğlu, düşmanın biyolojik/fiziksel devamlılığının yok edilmesi noktasında ise tecavüzün, özellikle dünyaya gelen çocukların etnik kökenlerinin baba kimliğine bağlı olarak algılandığı toplumlarda, savaş tecavüzleri düşman grubun biyolojik varlığına son vermek ve düşmanın topyekûn yok edilmesinde kullanılabilecek, nihai operasyonel bir araç olarak görüldüğünü dile getirdi. Dr. Kadıoğlu, soykırım amacı güden bu stratejik uygulamaların sonucunda tecavüz yoluyla düşman kadınlarının hamile bırakılmasının mağdurun kendi grubu içinde çocuk dünyaya getirmesini engelleme ve böylece grubun biyolojik devamlılığının son bulması amacı güttüğünü belirtti.

Ciddi travmalara yol açıyor

Dr. Pınar Kadıoğlu, savaş sonrası ortamlarda ise savaş tecavüzlerine maruz kalıp hayatta kalmayı başarmış kadınların önemli fiziksel ve psikolojik sorunlarla yüzleştiklerini dile getirdi. Tecavüze uğrayan kadınların fiziksel anlamda çok sayıda sorunla karşılaştığına işaret eden Kadıoğlu, psikolojik anlamda ise en sık karşılaşılan sorunların; travma sonrası stress bozukluğu, anksiyete, uyku bozuklukları, cinsel aktivite isteğinin yitirilmesi, depresyon, intihar düşüncesi ve buna bağlı davranışlar geliştirdiklerini söyledi. Kadıoğlu, şunları söyledi: "Savaş tecavüzü mağduru birçok kadının ebeveynleri, çocukları ve/veya eşleriyle ilişkileri bozuluyor, toplum tarafından hor görülüyor ve sosyal izolasyon nedeniyle yaşadıkları bölgeleri terk etmeye zorlanıyor."


Tarihte sık sık yaşandı

Dr. Pınar Kadıoğlu, tarihteki olaylardan önemli örnekler de verdi.
İkinci Dünya Savaşı-Japon İşgalleri: 1932 ve 1945 yılları arasında (İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sırasında) Japon İmparatorluk Ordusu askerleri, işgal ettikleri ülkelerdeki kadınları seks kölesi haline getirdi. 1932 ve 1945 yılları arasında Kore, Çin, Filipinler, Burma, Tayland, Vietnam, Malezya, Endonezya ve Yeni Gine'den yaklaşık 200 bin kadın sistematik tecavüze uğradı. Hayat kaybının yüksek olduğu tecavüz istasyonlarında kadınlar 3 ila 5 yıl tutuklu tutuldu ve bireysel olarak günde 5 ila 20 kez tecavüze uğradı.
Ruanda Soykırımı: 7 Nisan - 15 Temmuz 1994 tarihleri arasındaki Ruanda iç savaşı sırasında Hutu etnik grubu, Tutsi etnik grubunun yok edilmesi amacı güttüğü saldırılarda 800 bin kişi öldürdü, 500 bine yakın kadına tecavüz etti.
Bosna Savaşı - Srebrenica Soykırımı: Sırp canavarlar 250 bin Müslümanı katletti, on binlerce kadına tecavüz etti.
Kongo İç Savaşı: Kongo'da 1996 yılından beri süregelen iç çatışmalarda gerçekleşen savaş tecavüzü vakaları raporlanmış en büyük sayıya sahip. Bu nedenle Kongo olayları, tarih boyunca deneyimlenen en vahim vaka olarak kabul edilmekte. 2011'de net olarak raporlanan tecavüz vaka sayısı 40 bin. Olayların başlangıcından, bugüne kadar 5 milyonu aşkın ölüm ve 2 milyona yakın savaş tecavüzü vakası olduğu tahmin ediliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Sıcaklarda hayatta kalma rehberi
Termometreler yükseliyor
Havalimanları güvenliğinde şaşırtan incelikler var
Uçaklara neden sıvı madde alınmıyor?
Türkiye'ye üçüncü sınıf ülke muamelesi
Avrupa, Türkiye'den her 3 vize başvurusundan birini reddediyor
Bu gece yarısından itibaren geçerli olacak
Motorine bir zam daha
Haziranda elektriklide yeni lider şaşırttı
Togg zirveden indi
Uzmanlardan sıcak uyarısı
11.00-16.00 arası dışarı çıkmayın
Konu, 4+4+4 eğitim sistemi
Araştırma sonuçları açıklandı
Ölü sayısı arttı
Texas'ta selin bilançosu ağırlaşıyor
BRICS Liderler Zirvesi'nin ardından Luiz Inacio Lula da Silva
'Dünya değişti. Biz bir imparator istemiyoruz'
ABD, HTŞ'yi terör örgütü listesinden çıkardı
Sırada PKK mı var?
Kartalkaya duruşmasının ilk günü bitti
İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tepkili
"(Gazzeliler) Ayrılmak isterlerse ayrılabilmeliler"
Netanyahu'nun 'özgürlük' anlayışı!
Trump gümrük tarifelerinde noktayı koydu
"Mektuplar nihai teklifimiz"
Özel: Kavgada yumruk sayacak değiliz
"Her gün bir soruşturma açıyorlar"
Rusya'dan İran'a nükleer destek
"Yardımcı olmaya hazırız"
Sıcaklarda hayatta kalma rehberi
Termometreler yükseliyor
Havalimanları güvenliğinde şaşırtan incelikler var
Uçaklara neden sıvı madde alınmıyor?
Türkiye'ye üçüncü sınıf ülke muamelesi
Avrupa, Türkiye'den her 3 vize başvurusundan birini reddediyor
Bu gece yarısından itibaren geçerli olacak
Motorine bir zam daha
Haziranda elektriklide yeni lider şaşırttı
Togg zirveden indi
Uzmanlardan sıcak uyarısı
11.00-16.00 arası dışarı çıkmayın
Konu, 4+4+4 eğitim sistemi
Araştırma sonuçları açıklandı
Ölü sayısı arttı
Texas'ta selin bilançosu ağırlaşıyor
BRICS Liderler Zirvesi'nin ardından Luiz Inacio Lula da Silva
'Dünya değişti. Biz bir imparator istemiyoruz'
ABD, HTŞ'yi terör örgütü listesinden çıkardı
Sırada PKK mı var?
Kartalkaya duruşmasının ilk günü bitti
İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tepkili
"(Gazzeliler) Ayrılmak isterlerse ayrılabilmeliler"
Netanyahu'nun 'özgürlük' anlayışı!
Trump gümrük tarifelerinde noktayı koydu
"Mektuplar nihai teklifimiz"
Özel: Kavgada yumruk sayacak değiliz
"Her gün bir soruşturma açıyorlar"
Rusya'dan İran'a nükleer destek
"Yardımcı olmaya hazırız"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.