Sayın Baş Anadolu'yu Ehl-i Beyt üniversitesine çevirdi

Muhterem Hocam Prof. Dr. Haydar Baş, milletimizi bugüne kadar sadece isimde kalan Ehl-i Beyt gerçeğiyle tanıştırdı, buluşturdu. Anadolu'nun her ilinde, ilçesinde Ehl-i Beyt seminerleri düzenledi (düzenliyor). TV ekranlarından da o muhteşem kadrosuyla Ehl-i Beyt aşkını haykırıyor. Sayın Baş, Hacı Bektaş Veli misali Anadolu'yu Ehl-i Beyt yarenleri ile doldurdu (dolduruyor). Ehl-i Beyt kandilleri ile süsledi (süslüyor). Bu vesileyle Muhterem Hocama sonsuz hürmetlerimi bir kez daha arz ediyorum?Prof. Dr. Haydar Baş, vatandaşa, bana destek verin, iktidara getirin Ehl-i Beyt Üniversitesi kuracağım, kendim de hocalık yapacağım, demişti. Vatandaş nimetin farkına varamadı, duyarsız kaldı. Yetkili ve ilgili organlar da sahip çıkmadılar, destek vermediler, sırtlarını çevirdiler. Sayın Baş da tuttu, Anadolu'yu üniversiteye çevirdi. Artık kime sorarsanız sorun, Ehl-i Beyt'in bir iman hakikati olduğunu biliyor. Ehl-i Beyt'in kimler olduğunu, 12 İmamı, Gadr-i Hum'u, Sakife'yi, Kerbela'yı görüyor, biliyor ve yaşıyor. Vatandaşlarla direk, telefon veya mail yoluyla muhatap oluyoruz. "Allah razı olsun Haydar Baş'tan? Aleviyim, bile diyemiyorduk. Ne büyük, ne kutlu bir hizmet gerçekleştirdi. Artık her yerde Haydar Baş'ı anlatıyorum?" mealinde konuşan yüzlerce, binlerce kişinin tanıklığına şahit oldum? Sayın Baş öyle bir çığır açtı ki! Artık siyasilerimiz bile 12 İmamdan, Ehl-i Beyt yolundan, Kerbela'dan bahseder oldular. Tabi çakalsız orman olmaz. Çakallar çıktı piyasaya. Sayın Baş'a saldırmaya kalktılar ama Ehl-i Beyt yoluyla değil. Değişik siyasi ve ekonomik oyunlarla, sapık fikirlerini hak gösterme gayretleriyle? Ama düşünemedikleri bir şey vardı! Haydar Baş, Hakk'ın adamıydı, hakikatin adamıydı. Ortaya koyduğu gerçekler Allah'ın, Resulullah'ın gerçekleriydi. Sayın Baş rüyada ilham alıp, menkıbeler uydurup, insanlara anlatmıyordu. Sayın Baş, ayet okuyordu. Hadis okuyordu. "ıh, mıh" edenlerin gözünün içine yüzlerce Sünni kaynak sokuyordu.Ve bu süreçte bir büyük himmet daha ortaya koydu Sayın Baş. Siyasi ve sosyal olarak tamamen tarihi belgeler ışığında, manen de ayet, hadis ve İslam âlimlerinin görüşleri ışığında, mezardan ilham alıp, post seren, menkıbelerle insanları büyüleyen anlayışın nasıl bir zihniyet olduğunu ortaya çıkardı. Milli ve dini zararlarını anlattı, anlatıyor? Hülasa artık hiçbirimizin mazereti kalmamıştır. Eğer hakiki imanlar tanışıp, imanımızı kemale erdirmek istiyorsak Ehl-i Beyt üniversitesine acilen kayıt yaptırıp, Ehl-i Beyt'i tanıyıp, yaşayıp, tanıtmamız, anlatmamız şarttır ve tek kurtuluş yoludur. Kitap yüklü merkepler  Kitap, denilince bizlerin (Müslümanların) aklına gelen ilk şey Kuran-ı Kerim'dir. Zaten "kitap yüklü merkepler" tanımı Kuran-ı Kerim'de (Cuma 5) geçer. Bu kavramın anlamlarından biri de, ne kadar bilgili, okumuş, kendini yetiştirmiş olursa olsun, ilahi hakikati göremeyen, görmeyen, ilahi hakikati bilmesine rağmen karşı ve nefsanî duruş, davranış gösteren, söz sarf eden kişileri anlatır. Şimdi Kuran-ı Kerim'den birkaç ayet hatırlayalım?"Yapmayacağınız şeyi söylemeyin" (Saff 3) "Yalan sözden sakının" (Hac 30)"Kim bir hata veya bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olur." (Nisa 112)"Ey iman edenler! Sözleşmeleri yerine getirin." (Maide 1)"Yetim malına yaklaşmayın" (Enam 152) "Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın" (Enam 152)"Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda meşru olmayan yollarla yemeyin." (Nisa 29)"Kim bu hıyanetliği yaparsa, (devlet malını çıkarları için kullanırsa) kıyamet gününde hıyanet ettiği şeyle gelir." (Ali İmran: 161)"Yiyiniz ve içiniz. Ve israf etmeyiniz." (Araf 31)"Haberiniz olsun ki, Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz vakit adaletle hükmetmenizi emrediyor." (Nisa 58)"Ey iman edenler! Adaleti ayakta tutan ve kendiniz, ana-babanız ve yakın akrabanız aleyhine de olsa, yalnız Allah için şahitlik eden kimseler olunuz." (Nisa 135)"Nefsinizin arzusuna uyarak adaletten uzaklaşmayın. Eğer (şahitlik ederken) dilinizi eğer, bükerseniz veya çekinirseniz, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır." (Nisa 135)"Ey iman edenler! Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin." (Nisa 144)"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur." (Maide 51)"Onların (Yahudi ve Hıristiyanların) arzu ve heveslerine uyacak olursan, sana Allah'tan ne bir dost bulunur, ne de bir yardımcı." (Bakara 120)"Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden (Yahudi ve Hıristiyanlardan) herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar." (Ali İmran 100)Evet, Ben, Kitab-ı Kerim'den birkaç ayet hatırlattım. Merkepleri siz bulun?