Demokrasilerde seçimlerin temel bir anlamı vardır. Buna göre, seçimler siyasi iradenin oluşum sürecinin en önemli işlemidir. Seçmenler önceliklerini açıklayarak ve yönetenleri seçerek en önemli denetim aracını uygularlar. Sandık önündeki seçmen davranışı siyasal sistemin gelişiminde en büyük etkendir.
Peki, seçimler ne zaman anlamlı olur? Dünyanın demokrasi olduğu iddiasındaki hiçbir ülkesinde yüzde beşi geçmeyen seçim barajının bizde %10'dan, marifetmiş gibi, yüzde 7'ye çekilmesi tasarlanırken asıl amacın demokrasi değil, AKP-MHP ortaklığının iktidarda kalabilme hırsı olduğu anlaşılmaktadır. Buna iktidar hastalığı da diyebiliriz.
İktidar ortaklarının koltukta kalabilme uğruna hazırladıkları seçim yasasında değişiklik teklifi tepkilere neden oldu. Ve anayasaya aykırılık hususlarını da tartışmaya açtı.
Öngörülen baraj sistemi, hesapta, istikrarın sağlanması amacına yönelikti. Ne var ki, ne yönetimde istikrara ne de Meclisin işlevselliği ve temsil adaletine hizmet etmektedir bu sistem. Dolayısıyla burada partilerin seçilme hakkının eşitliği ve şans eşitliği temel ilkeleri ihlâl edilmektedir.
Şöyle ki:
%10 seçim barajının daha önce anayasaya uygun bulunmuş olması, özellikle seçim ittifakına katılmayan partiler için korunan %10'luk seçim barajının da anayasaya uygun olması sonucunu doğurmaz. Şartlardaki önemli değişiklikler anayasal değerlendirmede önemli değişikliğe yol açmıştır. 2017 Anayasa Değişiklikleri sonucu siyasal rejimde yaşanan güncel değişiklik göz ardı edilmemelidir. TBMM'nin güvenine dayalı Bakanlar Kurulu'nun ilga edilmesi ve yürütmeyi tek başına oluşturan cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilecek olması karşısında artık %10 seçim barajının yönetimde istikrarı sağlamak gibi anayasal bir amacı kalmamıştır.
% 7 barajı da aynı sonucu verecektir.
12 Eylül darbesinin getirdiği baraj sistemiyle halkın iradesinin Meclise yansıması engellenmiştir. Örneğin 2002 seçimlerinde geçerli oyların yarıya yakını Meclis dışında kalmıştı.
Anayasanın 67'inci maddesine göre seçim kanunları "temsilde adalet" ilkesine göre düzenlenmelidir. Ne yüzde on, ne de yüzde yedi barajı bu adaleti sağlayabilir.
İktidar ortaklarının hazırladığı tasarı halkın iradesine ve seçim güvenliğine indirilen bir darbe görünümündedir.
Sonuç yerine, şu sorunun cevabını sandığa giderken düşünelim:
Demokrasi mi, otokrasi mi?
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023