Şemail-i Şerif -2-

Peygamberimizi (s.a.v) tanımaya, günlük iş ve hareketlerde nasıl bir tutum, tavır ve davranışlar sergilediğini incelemeye ve de anlayıp, örnek almaya devam edelim.
Yemeğe besmele
ile başlardı
Hz. Aişe (r.a) rivayet ediyor; "Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdu ki;-"Sizlerden biri yemek yemeğe başladığında besmele çekmeyi unutursa, o kimse yemeğin -evvelinde ve ahirinde Allah'ın (c.c) ismiyle- yerim desin."
Ömer b. Ebi Seleme (r.a) rivayet etti; Ebu Seleme, Resûlullah'ın (s.a.v) huzuruna girdiğinde, Resûlullah'ın (s.a.v) yanında yemek vardı. Peygamber (s.a.v); -"Ey Oğulcuğum! Yemeğe yakın ol, besmele getir, sağ elinle ve senden taraftan ye" diye buyurdu." (Sh:204)
Doyasıya yemek yemezdi
Malik b. Dinar (r.a) rivayet ediyor; "Resulü Ekrem efendimiz (s.a.v) yalnız yedikleri zaman doyasıya et ve ekmek yemezlerdi. Fakat dafaf halinde doyarlardı. Malik b. Enes (r.a); dafaf nedir? Diye çöl Araplarından birine sordum. O da; dafaf, insanlarla beraber yemektir, dedi." (Sh:104)
Yemeğin dibinde
kalanını pek severdi
Enes b. Malik (r.a) rivayet ediyor; "Peygamber Efendimiz (s.a.v) tencerenin veya içinde yemek bulunan kabın dibinde kalan yemeği pek severdi." (Sh. 197) 
Yemek duası yapardı
Ebu Said el-Hudri (r.a) rivayet ediyor; "Peygamber Efendimiz (s.a.v) yemeği yedikten sonra? Allah'a hamdolsun ki bizi doyurdu, bizim susuzluğumuzu giderdi ve bizi Müslüman kıldı" diye hamd ederdi." (Sh:205)
Çoğu zaman
yiyecekleri olmazdı
İbn-i Abbas (r.a) rivayet etti ve dedi ki;  "Resulü Ekrem Efendimiz hiçbir şey yemeden birbiri ardınca birkaç gece evlerinde gecelerlerdi. O ve ailesi akşam yemeğine bir şey bulamazlardı. Onların ekmeği çoğu zaman arpa ekmeği idi." (Sh:175)
Semmak b. Harp rivayet etti; "Numan İbn-i Beşir'in; Siz istediğiniz kadar yiyip, içiyorsunuz. Allah'a (c.c) yemin ederim ki ben, sizin peygamberinizi karnını doyuracak eski, kuru hurması dahi olmadığı halde gördüm, dediğini işittim." (Sh:182)
Suyu üç nefeste içerdi
Enes b. Malik (r.a) rivayet ediyor; "Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir kaptan su içtikleri zaman üç defa nefes alarak içerler ve böyle içmek hazmı daha kolaylaştırır ve susuzluğu daha çabuk giderir, buyurdular." İbn-i Abbas (r.a) rivayet ediyor; Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir şey içerken arada iki defa nefes alırlardı." (Sh:227)
Güzel kokuyu severdi
Semame b. Abdullah rivayet ediyor; "Enes b. Malik (r.a) güzel kokuyu reddetmeyip alırdı ve derdi ki; Peygamber Efendimiz de (s.a.v) güzel kokuyu reddetmezlerdi." 
Ebu Hureyre (r.a) rivayet ediyor; Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdu ki; "Erkeklerin sürüneceği koku, kokusu açık olup, rengi gizli olanlardır. (Gül suyu, misk amber ve ud gibi) Kadınların sürüneceği koku ise rengi açık olup, kokusu gizli olanlardır. (Zaferan ve hana gibi)." (Sh:233-34) 
Tane tane konuşurdu
Hz. Aişe (r.a) rivayet ediyor; "Peygamber Efendimizin (s.a.v) konuşması, sizin konuşmanıza benzemezdi. O, konuşurken ağır ağır, her kelimenin arasını aça aça konuşurdu." (Sh: 239)
Yatağa yattığında
dua ederdi
Berae b. Azip (r.a) rivayet ediyor; "Peygamber Efendimiz (s.a.v) yattıkları zaman sağ elinin avucunu, sağ yanağının altına koyup uyurlar ve "Ya Rabbi! Kullarını yeniden dirilteceğin günde beni azabından koru" diye dua ederlerdi." 
Huzeyfe (r.a) rivayet ediyor; Peygamber Efendimiz (s.a.v) uyumak için yataklarına girdiklerinde şu duayı okurlar idi; "Ya Rabbi! Senin isminle uyur ve uyanırım." Uyandıkları zamanda; "Bizi uyuduktan sonra uyandıran ve kendisine döneceğimiz Allah-u Teâlâ'ya hamdolsun" diye dua ederlerdi." (Sh:279-80)
Allah'ın (c.c) çizgisini aşana çok kızardı
Hz. Aişe (r.a) rivayet ediyor; "Peygamber Efendimizin (s.a.v) Allah-u Teâlâ'nın haram kıldığı bir şeyi işlemedikçe kendilerine yapılan zulüm sebebiyle zalimlerden intikam almayı düşündüklerini görmedim. Eğer Peygamber'e (s.a.v) yapılan bir zulüm ve haksızlıkta Allah-u Teâlâ'nın haram kıldığı şeylerden bir şey irtikâp olunup, işlenirse o zaman da öyle bir gazap ederlerdi ki, gazap cihetinden insanların en şiddetlisi olurdu. Yine Peygamber Efendimiz (s.a.v) iki iş arasında kolay olanı seçer, eğer kolay olan günaha sebep olacak ise, o zaman da ondan fevkalade sakınırdı." (Şemail-i Şerif sh: 350)
Rabbim! Şefaatine nail eylesin. Âmin.