Sığınmacı sorunu acil neşter istiyor!

Türkiye'nin başını bugün ağrıtan Suriyeli sığınmacılar ve göçmen sorunumuz eğer kalıcı olarak çözecek adımlar bir an önce atılmazsa baş ağrıtmakla da kalmayacak noktaya doğru hızla ilerliyor.

Resmi veriler Türkiye'deki kayıtlı Suriyeli sayısının 3.6 milyon olduğunu söylüyor. Kayıt dışı olanlarla beraber toplam sığınmacı sayısı 10 milyonu bulduğu ifade ediliyor.

Sınırlarımıza birkaç metrelik duvarlar örüldüğü haberleri sayfa sayfa gazetelerde yer alıyor. Ancak bu duvarlar korkarım onları inşa eden müteahhitleri zengin etmekten başka bir işe yaramamış gibi görünüyor. Zira ülkemizdeki Suriyeli ve Afganların sayısı artıyor.

Sığınmacılardan daha büyük sorunumuz ise bu sorunu çözecek kararları alacak makamlarda oturan ve tüm yetkileri ellerinde tutanların bunu bir sorun olarak görmüyor olmalarıdır.

Zira Beştepe'nin bahçesinde Suriyeli ya da Afgan sığınmacılara rastlamak mümkün değil. Ama başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin çoğu kentlerinde çevremiz adeta bunlarla kuşatılmış vaziyette…

Muhalefetin Suriyelileri göndereceklerine dair açıklamalarına dahi iktidarın tahammülü yok. Bunlara tepki gösteren bazı Ak Partililer ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Suriyelileri göndermeyeceğiz' çıkışında dahi bulunmuştu. 

Peki, ne olacak? Türkiye'de vatandaşların çoğunluğu Suriyelileri ülkelerinde istemediği halde iktidar istiyor diye bunlara katlanmak zorunda mıyız?

Hükümet vatandaşların Suriyeli sığınmacılar hakkında ne düşündüğünü zerre kadar umursamıyor. Umursanmış olsa Suriyelileri göndermeyeceklerini böyle açık açık haykıramazlardı.

Bu hafta İstanbul'un Bağcılar ilçesinde dükkân işleten bir Suriyelinin yolun ortasına sandalyesini koyarak oradan geçen vatandaşlara hakaret ettiği görüntülerinin sosyal medyaya yansıması üzerine o Suriyelinin gözaltına alındığı ve sınır dışı edileceği açıklandı. Ancak ben bu sınır dışı haberlerini hiç inandırıcı bulmuyorum. Kamuoyunu gazını almak ve Suriyelilere tolerans gösteriliyor algısını kırmak için söylenen gerçeği yansıtmayan açıklamalar olduğu konusunda ciddi şüphelerim var.

Hükümet sorunu çözmek yerine algıyı yönetmeye odaklanmış durumda. E ne de olsa yakında seçimler var…

İstanbul Başakşehir ilçesi Nüfus Müdürlüğü'nde sırada bekleyenlerin isimlerinin yazılı olduğu bir dijital pano dün sosyal medyada dolaşıyordu. 

Dokuz satırlık panoda 7 satırın yabancı isimlerden oluştuğu görülüyor. Bu isimlerin karşısında 'TC kimlik kartı' ibaresi yer alıyor. Bir tanesinin karşısında ise 'yeni doğum' yazısı okunuyor.

Hükümet Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık verilmediğini iddia ededursun nüfus müdürlüklerindeki bu manzaralar Suriyeli sığınmacıların artık hızla Türkiyeli sığınmacılara dönüştüklerini gösteriyor.

Her ne kadar Suriyeli sığınmacıların ülkemizden tamamen gönderilmeleri taraftarıysam da bazı politikacıların ifade ettiği gibi bunları zorla ülkelerine göndermenin de mümkün olmayacağı gerçeğini görüyorum.

Bu bağlamda Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, bu hafta Zanka TV'de katıldığı programda, Suriyeli sığınmacılara ilişkin çok gerçekçi bir çözüm önerisinde bulundu. 

Baş, Suriyeli sığınmacılar sorununu kesinlikle çözeceklerini ifade ederek, Suriye'de uygun ortam sağlanır sağlanmaz sığınmacıların mutlaka ülkelerine gönderileceğini, buna rağmen ülkelerine gitmek istemeyenlerin ise ülkelerine gitmeye karar verene kadar –olması gerektiği gibi- kurulacak sığınmacı kamplarında tutulacağını açıkladı.

Sayın Hüseyin Baş'ın bu çözümü hem gerçekçi, hem de uygulanabilir olması açısından çok önemlidir. 

Baştan beri yapılması gereken de Suriyeli sığınmacıları kamplarda tutmaktı. Ancak maalesef hükümet 'ensar-muhacir' edebiyatıyla sığınmacıları bir oy deposu gibi görerek çok tehlikeli bir süreci bile bile Türkiye'de uygulamaya soktu. 

Türkiye'nin bir an önce bu sığınmacı sorununa Sayın Hüseyin Baş'ın önerdiği gibi gerçekçi formüller ile neşter vurması gerekiyor. 

İnşallah 2023'te yapılacak seçimde bu sorunu kökünden çözecek bir hükümet ve cumhurbaşkanı iş başına gelir de Ak Parti hükümetlerinin son 11 yılda başımıza bela ettiği bu sorun millet yararına çözüme kavuşturulmuş olur.