Sığınmacılar Türkiye'ye kalıyor
AB ülkeleri arasında sığınmacılara tek sıcak bakan ülke olarak Almanya, 1 Ocak'ta Köln'de Kuzey Afrikalı göçmenlerin Köln'de kadınlara yaptığı saldırıdan sonra ciddi şekilde değişmeye başladı. Bunun en büyük nedenini AB'de artan İslamofobi ve yabancı düşmanlığının bu olay ardından daha da üst seviyeye tırmanması teşkil ediyor
28.01.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL
Avrupa Birliği'nde (AB) sığınmacı almak isteyen ülkelerin sayısı git gide azalıyor. Ülkesinde en fazla 20 bin sığınmacı olan Danimarka, artık sığınmacı almama kararı aldı. Bir ara göçmen dostu olarak kendini lanse eden İsveç ise son bir ayda, Tunus, Fas, Afganistan ve Irak hükümetleriyle yaptığı geri kabul anlaşmalarının ardından bu ülkelerden gelen sığınmacıları sınır dışı etmeyi planlanıyor. Benzer bir anlaşmaya Türkiye de AB ile imza attı. İsveç'in tutumu anlaşmanın nasıl bir sonuç doğurduğunu ayan beyan ortaya koyuyor.
Öte yandan AB ülkelerine geçiş koridoru olarak kullanılan Balkan ülkelerinde sığınmacı tepkisi çok büyük bir şekilde devam ediyor. Macaristan, Slovenya, Slovakya gibi ülkeler sığınmacıları ciddi bir yük olarak görüyor. Bunun faturası büyük ölçüde Türkiye'ye çıkıyor. Zira 2 milyon 400 bin sığınmacı barındıran Türkiye, bundan sonra bu sorunla yeniden tek başına yüzleşmek zorunda kalacak.
Potansiyel sığınmacı sayısı ürkütüyor
Brüksel'deki uzmanların görüşüne göre, Suriye'deki iç savaş nedeniyle henüz ülkesini terketmemiş 5 milyon potansiyel Suriyeli sığınmacı olduğundan hareket ediliyor ve bunların da Türkiye üzerinden Avrupa'ya geleceği konusu konuşuluyor. Bu noktada Suriye'de kolay kolay barış olamayacağından hareket eden AB ülkeleri, bu sığınmacıları nasıl tampon bölge olarak Türkiye'de tutacaklarını düşünüyor. Son zamanlarda Yunanistan'da da sığınmacı konusunda tepkiler büyüyor. Özellikle Ege adalarına her gün 2-3 bin sığınmacının gelmesi, AB'nin sınır koruma polisini harekete geçirdi. Frontex artık sınırları koruyarak, Türkiye'den Yunanistan'a geçişi ciddi bir şekilde önlemek istiyor.
Vize yetersiz
ABD ve AB, Türkiye'nin önerdiği Suriye'deki korumalı hattı (tampon bölge) kabul etmedi. Böylece Suriyeli mültecilerin Türkiye'ye geçmesine belirli ölçüde yeşil ışık yaktı. Uzmanlara göre bu noktada Türkiye'nin en büyük hatasını ilk önce 400-500 bin arasında olan sığınmacı sayısının insani ve siyasi nedenlerle 2.5 milyona kadar çıkmasına izin vermek teşkil ediyor. Bu süreçte Türkiye, Suriye'ye vize koydu. Fakat bu sadece deniz ve havayolundan gelenler için geçerli... Deniz ve hava yoluyla Suriye'den hiçbir sığınmacının direkt Türkiye'ye gelme şansı bulunmuyor.
Avrupalı almama konusunda kararlı
2016 yılı Avrupa için çok güç bir yıl olacak. Birçok ülkede seçim olması, mültecilere ve Müslümanlara karşı tepkinin büyümesi hükümetlerin de işini güçleştiriyor. Bunun en büyük örneği Almanya'da görülüyor. İlk defa ılımlı bir yabancı ve göçmen politikası izleyen Angela Merkel, kendi partisinde bile tartışılan bir konuma geldi. Bu durumlar ister istemez Avrupalıları mülteci almama konusunda etkiliyor. Bu süreçte kimi AB ülkeleri Schengen Anlaşması'nı askıya alabileceklerini açıkladı. AB Uzmanı Can Baydarol, Schengen anlaşmasının askıya alınacağı yönündeki tartışmaların gerçekçi olmadığını savunarak, "Kısa süreli bir askıya alma durumu olsa bile sürekli kaldırmak olmaz. Schengen'in askıya alınması, AB'nin bitmesi anlamına gelir" dedi.
'Sığınmacılar Türkiye'ye gönderilecek'
Hollanda'da iktidardaki Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin (PvdA) Meclis Grup Başkanı Diederik Samsom, Yunan adalarına gelen sığınmacıların feribotlarla Türkiye'ye yollanacağını açıkladı. Samsom, sığınmacıların deniz yoluyla doğrudan Türkiye'ye geri yollanmasını öngören bir plan hazırlandığını açıkladı. Samsom'un açıklamasına göre Hollanda planı Avrupa Birliği üyesi diğer ülkelerin başkentlerinde halen incelenme aşamasında bulunuyor. Türkiye'ye verilen taahhüt plan uyarınca AB üyesi ülkeler yılda 150-200 bin dolayında sığınmacıyı alma taahhüdünde bulunuyor. Diederik Samsom, Türk yetkililerin bu taahhüt karşılığında sığınmacıları geri almaya hazır olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği'nde (AB) sığınmacı almak isteyen ülkelerin sayısı git gide azalıyor. Ülkesinde en fazla 20 bin sığınmacı olan Danimarka, artık sığınmacı almama kararı aldı. Bir ara göçmen dostu olarak kendini lanse eden İsveç ise son bir ayda, Tunus, Fas, Afganistan ve Irak hükümetleriyle yaptığı geri kabul anlaşmalarının ardından bu ülkelerden gelen sığınmacıları sınır dışı etmeyi planlanıyor. Benzer bir anlaşmaya Türkiye de AB ile imza attı. İsveç'in tutumu anlaşmanın nasıl bir sonuç doğurduğunu ayan beyan ortaya koyuyor.
Öte yandan AB ülkelerine geçiş koridoru olarak kullanılan Balkan ülkelerinde sığınmacı tepkisi çok büyük bir şekilde devam ediyor. Macaristan, Slovenya, Slovakya gibi ülkeler sığınmacıları ciddi bir yük olarak görüyor. Bunun faturası büyük ölçüde Türkiye'ye çıkıyor. Zira 2 milyon 400 bin sığınmacı barındıran Türkiye, bundan sonra bu sorunla yeniden tek başına yüzleşmek zorunda kalacak.
Potansiyel sığınmacı sayısı ürkütüyor
Brüksel'deki uzmanların görüşüne göre, Suriye'deki iç savaş nedeniyle henüz ülkesini terketmemiş 5 milyon potansiyel Suriyeli sığınmacı olduğundan hareket ediliyor ve bunların da Türkiye üzerinden Avrupa'ya geleceği konusu konuşuluyor. Bu noktada Suriye'de kolay kolay barış olamayacağından hareket eden AB ülkeleri, bu sığınmacıları nasıl tampon bölge olarak Türkiye'de tutacaklarını düşünüyor. Son zamanlarda Yunanistan'da da sığınmacı konusunda tepkiler büyüyor. Özellikle Ege adalarına her gün 2-3 bin sığınmacının gelmesi, AB'nin sınır koruma polisini harekete geçirdi. Frontex artık sınırları koruyarak, Türkiye'den Yunanistan'a geçişi ciddi bir şekilde önlemek istiyor.
Vize yetersiz
ABD ve AB, Türkiye'nin önerdiği Suriye'deki korumalı hattı (tampon bölge) kabul etmedi. Böylece Suriyeli mültecilerin Türkiye'ye geçmesine belirli ölçüde yeşil ışık yaktı. Uzmanlara göre bu noktada Türkiye'nin en büyük hatasını ilk önce 400-500 bin arasında olan sığınmacı sayısının insani ve siyasi nedenlerle 2.5 milyona kadar çıkmasına izin vermek teşkil ediyor. Bu süreçte Türkiye, Suriye'ye vize koydu. Fakat bu sadece deniz ve havayolundan gelenler için geçerli... Deniz ve hava yoluyla Suriye'den hiçbir sığınmacının direkt Türkiye'ye gelme şansı bulunmuyor.
Avrupalı almama konusunda kararlı
2016 yılı Avrupa için çok güç bir yıl olacak. Birçok ülkede seçim olması, mültecilere ve Müslümanlara karşı tepkinin büyümesi hükümetlerin de işini güçleştiriyor. Bunun en büyük örneği Almanya'da görülüyor. İlk defa ılımlı bir yabancı ve göçmen politikası izleyen Angela Merkel, kendi partisinde bile tartışılan bir konuma geldi. Bu durumlar ister istemez Avrupalıları mülteci almama konusunda etkiliyor. Bu süreçte kimi AB ülkeleri Schengen Anlaşması'nı askıya alabileceklerini açıkladı. AB Uzmanı Can Baydarol, Schengen anlaşmasının askıya alınacağı yönündeki tartışmaların gerçekçi olmadığını savunarak, "Kısa süreli bir askıya alma durumu olsa bile sürekli kaldırmak olmaz. Schengen'in askıya alınması, AB'nin bitmesi anlamına gelir" dedi.
'Sığınmacılar Türkiye'ye gönderilecek'
Hollanda'da iktidardaki Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin (PvdA) Meclis Grup Başkanı Diederik Samsom, Yunan adalarına gelen sığınmacıların feribotlarla Türkiye'ye yollanacağını açıkladı. Samsom, sığınmacıların deniz yoluyla doğrudan Türkiye'ye geri yollanmasını öngören bir plan hazırlandığını açıkladı. Samsom'un açıklamasına göre Hollanda planı Avrupa Birliği üyesi diğer ülkelerin başkentlerinde halen incelenme aşamasında bulunuyor. Türkiye'ye verilen taahhüt plan uyarınca AB üyesi ülkeler yılda 150-200 bin dolayında sığınmacıyı alma taahhüdünde bulunuyor. Diederik Samsom, Türk yetkililerin bu taahhüt karşılığında sığınmacıları geri almaya hazır olduğunu söyledi.
