logo
26 NİSAN 2024

Sinan Meydan, Haydar Baş için ne dedi?

Bazı insanlar yürekleriyle konuşur, yürekleriyle yazarlar. Yürekleriyle mücadele eder, yürekleriyle, yaşarlar. Sinan Meydan, Türkiye’nin yürekli aydınlarından biri. Atatürk’ü yılmadan, usanmadan, bunca saldırı ve hakarete rağmen yıkılmaz bir kale gibi müd
16.03.2013 00:00:00
Bazı insanlar yürekleriyle konuşur, yürekleriyle yazarlar. Yürekleriyle mücadele eder, yürekleriyle, yaşarlar. Sinan Meydan, Türkiye’nin yürekli aydınlarından biri. Atatürk’ü yılmadan, usanmadan, bunca saldırı ve hakarete rağmen yıkılmaz bir kale gibi müdafaa eden kitaplar yazıyor.
İşte bu yürekli yazar, Kanal 99’da Mustafa Çiçek’le birlikte hazırladıkları “Saklı Tarih” programında “Türkiye’nin baş yürekli insanı” Prof. Dr. Haydar Baş’ı gündeme getirdi. Baş’ın Rusya’ya davet edilmesi ve orada Milli Ekonomi Modeli’ni anlatmasını yorumladı. Meydan’a göre Milli Ekonomi Modeli “bir kurtuluş reçetesi. Bu modelin Duma’da anlatılması ise tarihi bir olay.
Sizleri Sinan Meydan’ın konuşmasıyla baş başa bırakıyorum:

Haydar Baş milli duruş sergiliyor
“Siz Rusya’ya gittiniz. Sayın Haydar Baş’ın orada Rusya Parlamentosu’nda, Duma’da yaptığı konuşmayı Meltem Grubu’ndan izledik. Konuşma Türkiye’de basında neredeyse hiç gündeme gelmedi. Tabi bu Türkiye açısından üzücü bir durum fakat çok şaşırtıcı bir durum değil. Çünkü Sayın Haydar Baş’ın yapmaya çalıştığı şey nedir?
Türkiye’yi geziyor şu anda. Türkiye’yi niye geziyor?
Sayın Haydar Baş, başka hiçbir siyasi parti liderinin yapmadığı bir şeyi yapıyor,
Nedir o?
Ulusal kahramanlarımızı anıyor ve burada milli bir duruş sergileniyor. Bir kere tarihsel ve siyasal açıdan sergilenen milli bir duruş var. Kuvay-ı Milliye’ye vurgu yapılıyor. Atatürk’e vurgu yapılıyor. Kahraman şehitlerimize vurgu yapılıyor ve bu Ankara’dan yapılmıyor ya da İstanbul’dan oturduğu yerden yapılmıyor.
Nasıl yapılıyor?
İl il gezilerek. Yani Gaziantep’e Samsun’a gidiliyor. Kocaeli’ye gidildi. dolayısıyla bir milli duruş var, ulusal bir duruş var.

Atatürk de Milli Ekonomi uyguladı
Şimdi, öbür taraftan milli ekonomi deniliyor ve Milli Ekonomi Modeli diye bir model var kitap haline getirilmiş. Biz geçen haftalarda burada Atatürk’ün ekonomi modelini konuşurken ben dedim ki, Atatürk’ün ekonomi modeli üzerine çalışmış biri olarak bu Milli Ekonomi Modeli, yani Mustafa Kemal Atatürk’ün modeli de bir Milli Ekonomi Modeli’ydi. İzmir İktisat Kongresi’nden başlamak üzere Atatürk ölünceye kadar bu modeli geliştirdi ve bu modelle Türkiye bir yerlere geldi.
Nasıl ki Osmanlı İmparatorluğu bağımlı ekonomiyle yıkılmış -ki biz bunu da işledik biliyorsunuz- yani Osmanlı İmparatorluğunun çözülüş sürecini anlatırken dedik ki; “İmparatorluğun yıkılışında en etkili faktör ekonomiydi.” Nasıl ekonomiydi? Bağımlı ekonomiydi. Osmanlı İmparatorluğu niye yıkıldı sorusunun cevabını arayanlar lütfen ekonomisine baksınlar. Duyun-u Umumiye’ye baksınlar. Kapitalizmin, emperyalizmin eliyle Osmanlı’yı nasıl boğduğuna baksınlar dedik ve bunun ayrıntılarını verdik. Aynı şekilde Mustafa Kemal bütün bu gerçekleri gören biri olarak o süreci çok iyi bilen biri olarak Türkiye Cumhuriyetini kurarken “tam bağımsızlık” dedi. Tam bağımsızlık derken sadece siyasi bağımsızlık demedi, kültürel bağımsızlık demedi, ekonomik bağımsızlık dedi. Misak-ı İktisadi’den bahsetti. Misakı Milli dışında Say Misakı Millisinden bahsetti (emek misakı millisi). İzmir İktisat Kongresi’nde ve bu doğrultuda ne yaptı? Bağımsız bir ekonomi oluşturdu. Kendi madenlerini kendisinin işleyebildiği, kendi fabrikalarını kendisinin kurduğu, kendi demir yollarını yapan bir Türkiye kurdu. 

“Hakikatten Rusya Parlamentosu’nda bir Türk’ün bir ekonomi modeli geliştirip bu ekonomi modelinin orada dinlenmesi, Rusya Parlamentosu’nda
dinlenmesi tarihi bir olaydır. Yani bunu kim yaparsa yapsın, bu tarihi bir olaydır.”

Türkiye 1938’de uçak üretti
Mustafa Kemal Atatürk uçak fabrikası yaptı bu ülkede. Ve ölmeden önce biliyorsunuz 1 Kasım 1938 tarihinde Celal Bayar’a okuttuğu Atatürk’ün son meclis konuşması vardı. Orada bir vasiyeti vardır. Bu bir anlamda Atatürk’ün vasiyetidir.
Nedir?
Orada diyor ki; “Biz birinci 5 yıllık kalkınma planını yaptık. İkincide şunları yapmaya çalışıyoruz.” Bir de diyor “maden işleme programımız” vardır. Bundan sonra bu uygulanmalıdır diyor. Türkiye’nin “dört bir yanı madenlerle doludur” diyor.
Şuraya geleceğim:
Şimdi Sayın Haydar Baş ne yaptı?
Milli Ekonomi Modeli diye bir model geliştirdi. Ve kapitalizme liberalizme alternatif başka bir model bu. Ve bana soracak olursanız Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 İzmir İktisat Kongresi’nden sonra temellerini attığı ve bizim cumhuriyetimizin de harcını oluşturan o ekonomi unsurlarını içinde barındıran bir modeldir Haydar Baş’ın modeli.
Bu Milli Ekonomi Modeli’yle Sayın Haydar Baş da incelediğim kadarıyla Türkiye’nin kendi ekonomik değerlerini işletmesini istiyor. Madenlerimizi işleyebiliriz diyor, fabrikalarımızı yeniden kurabiliriz diyor. Ekonomik kapitalizmden ayrı, liberalizmden ayrı yeni bir ekonomik sistemden bahsediyor. Tabi şimdi adı üstünde Milli Ekonomi Modeli!

Haydar Baş ezberleri bozdu
Şimdi bütün bu milli adıyla anılan kavramlar son zamanlarda biliyorsunuz olumsuz izlenim uyandırıyor Türkiye’de. Yani siz Türkiye’de demokrasiden söz edeceksiniz, içeriğinin ne olduğu önemli değil, işte insan haklarından söz edeceksiniz, ama içinde ne olduğu önemli değil, federasyondan söz edeceksiniz, ama milli sözcüğünü kullandığınız zaman birileri bundan alınıyor.
Ve sizi gericilikle suçluyorlar. Sizi çağın dışında olmakla suçluyorlar.
Şimdi bu ezberleri bozan bir şey, Sayın Haydar Baş’ın ortaya koyduğu bu sistem ve bu ekonomik model. Ve bunun Rusya Parlamentosu’nda gündeme getirilmesi de tarihi bir olay.

Türkiye’de gazetecilik yok
Şimdi bakın siyaset üstü bir şeyden bahsediyoruz burada. Sayın Haydar Baş bir parti lideri. Ama ortaya akademik bir şey koymuş. Yani mevcut partisinin lideri olarak gidip orada konuşmuyor. Başka bir şey anlatıyor. Bir model geliştirdim diyor ve projenin sahibi olarak bir akademi ve bir bilim insanı olarak konuşuyor orada. Ve bunu dinliyor.
Kim dinliyor?
1905’te kurulan Duma dinliyor. Bizim meclisimiz 1908’de kuruldu biliyorsunuz. Bugün konuşacağız Rusya Parlamentosu Duma 1905’te açıldı. Şimdi orada bunun dile getirilmesi gazetecilik açısından bir olaydır, bir haberdir. Fakat Türkiye’de demek ki gazetecilik yok. Gazeteci yok ki bunu haber değeri olarak görmüyorlar ve gündeme getirmiyorlar.
Fakat işin arkasında başka bir şey var. İşin arkasında o sihirli sözcük “milli” sözcüğü var. Milli olmayacaksınız bugünlerde başka bir şey olacaksınız. Tabi bugünlerde milli olmayacaksınız bugünlerde milli olduğunuzda rahatsız ediyorsunuz bir yerleri. Çünkü Türkiye yeniden şekillendiriliyor ve bu yeniden şekillendirilen Türkiye’de “Türk” sözcüğünü kullanmayacaksınız milli ekonomiden, ulusal ekonomiden ve milli duruştan bahsetmeyeceksiniz.
Daha daha, dünya insanı olacaksınız tabi. Dünya insanı olmanın da aslında birinci yolu önce kendi benliğinin farkına varmaktır. Önce kim olduğunu bilmektir önce milli bir duruş sergilemektir bunun farkında değil bu arkadaşlar.
Ama ben şunu söyleyeyim, bu ülkede güzel şeyler olmuyor diyenlere; aslında güzel şeyler oluyor da, emperyalizmin güdümündeki bu medya maalesef bu güzel şeyleri kamuoyuna ulaştırmıyor diyelim.

Duma’da konuşma tarihi bir olay
Hakikatten Rusya Parlamentosu’nda bir Türk’ün bir ekonomi modeli geliştirip bu ekonomi modelinin orada dinlenmesi, Rusya Parlamentosu’nda dinlenmesi tarihi bir olaydır. Yani bunu kim yaparsa yapsın, bu tarihi bir olaydır. Ve bunu Sayın Haydar Baş değil başka biri yapmış olsa da aynı cümleleri kuracağız. Çünkü önemli, hakikatten büyük bir olay tarihi bir olay.
Fakat Türkiye’de dediğim gibi biz artık kendimize yabancılaşmışız. Ve aşağılık kompleksi içinde yüzüyoruz. Yani Mustafa Kemal Atatürk bu aşağılık kompleksini kırmak için tarih ve dil tezlerini geliştirdi. Ama kırdı fakat ölümünden sonra yeniden o eski aşağılık kompleksi içine girdik gene. Yani Türkler biz yapamayız düşüncesi hâkim oldu. Türk tarihi 7000 yıllık bir tarihi. Bunun en az 5000 yılı Anadolu’dadır. Ve bizim birçok şeyi kendimizin geliştirmesi pek ala mümkündür. Hem siyasi hem de ekonomik açıdan... Lider ülke değil, taşeron ülke istendiği için bu tezlerle Türkiye’de maalesef ilgilenilmiyor.

Taşeron bir Türkiye isteniyor
Sayın yönetenler ve yöneticiler, siyasetçiler bu tezlerle ilgilenmiyorlar. Medyamız da ilgilenmiyor çünkü büyük Türkiye değil de taşeron Türkiye isteniyor. Yani amerikan emperyalizminin güdümünde bir Türkiye isteniyor. Büyük Ortadoğu Projesi denilen şey bu dolayısıyla kendi sınırları içinde bağımsız ve kendi ayakları üzerinde durabilen Misak-ı Milli sınırları içinde ayakta durabilen bütün bir Türkiye, üniter bir Türkiye istenmiyor.

Eski paradigmalar değişiyor
Dünya artık başka bir yöne gidiyor. Kapitalizm ve emperyalizm ve hatta liberalizmin tıkandığını görüyoruz. Yani eski paradigmalar artık değişme noktasına geldi. Dolayısıyla alternatif teoriler, yeni tezler ekonomiyle ilgili tezler gelecekte dikkate alınacaktır. Çok yakında bunu göreceğiz. Batının krizi Avrupa’nın ekonomik krizi kapıda, bizi de zorluyor. Bu kriz şu an çok net bir şekilde belki de yaşamasak da başka nedenlerden dolayı Türkiye’yi de zorlayan bir krizdir.
Türkiye de sonuçta kapitalizmin çarklarının döndüğü bir ülkedir. Dolayısıyla kapitalizmin krizi bana soracak olursanız çok yakın zamanda kapitalizmin ciddi bir şekilde sorgulanmasıyla sonuçlanacaktır ve bu süreçte artık sosyalizm değil, liberalizm değil, yeni ekonomik modellere ihtiyaç vardır.
Ve bu modellerden birisi de kim ne derse desin Milli Ekonomi Modeli’dir.
Ve Milli Ekonomi Modeli de tekrar ediyorum Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir İktisat Kongresi’yle temellerini attığı bir modeldir. Aslında Sayın Haydar Baş’ın da günümüz dünyasına günümüz Türkiye’sine uyarlamış olduğu bir anlamda bir kurtuluş reçetesidir.

“Mustafa Kemal Atatürk’ün modeli de bir Milli Ekonomi Modeli’ydi. İzmir İktisat Kongresi’nden başlamak üzere Atatürk ölünceye kadar bu modeli geliştirdi ve bu modelle Türkiye bir yerlere geldi.”

İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı

'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Kara Yolları Trafik Yönetmeliği'nde değişiklik yapıldığı iddialarını yalanlayarak, uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyet alamayacağı ve ehliyetini yenileyemeyeceği iddiasının manipülasyon içerdiğini bildirdi.
25.04.2024 13:48:00
İhlas Haber Ajansı
'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı
'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamada, sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları ile muayenelerine dair usul ve esasların Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik kapsamında belirlendiğ hatırlatılarak, 'Yürürlükte olan yönetmeliğin 7. maddesi kapsamında ağır derecede veya orta derecede uyku apnesi olanlar ile birlikte gündüz uyuklama hali tespit edilen kişilerin tedavi görmeden sürücü belgesi alamayacakları, ancak uyku apnesinin kontrol altına alındığı veya tedavi edildiği doktor heyeti tarafından tespit edilen kişilere sürücü belgesi verilebileceği açıkça belirtilmiştir. Yönetmelikte güncel bir değişiklik söz konusu değildir' denildi.


Açıklamada, kamuoyunu manipüle etmeye yönelik paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiği uyarısında bulunuldu.

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.
25.04.2024 10:49:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı.

Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de duruşmayı takip ediyor.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.