Sine-i Millete dönmek konusunda şimdiye kadar pek çok söz söylendiği halde, bu işi icra edene pek rastlamadık.
Nedir Sine-i Millete dönmek, bu kavramın anlamı ne? Evet, siyaset yapma imkanı ve de gerekçesi tükendiği hallerde, artık bir tepki olarak parlamentodan çekilerek halkın arasına dönmektir.
Bu işin iki temel sebebi olabilir. Birincisi siyaset yapabilme imkanının kalmaması, ikincisi siyaset yapma gerekçesinin ortadan kalkmasıdır.
Bugünlerde Fazilet Partisi'nde gündem Sine-i Millete dönmek, ya da dönmemek. Önceki gün sayın Cemil Çiçek bu konuda yaptığı açıklamada Sine-i Millete dönmek konusunda hiç bir gündem oluşmadığını ve de karar alınmadığını söyledi. Fakat epey zamandır, pek çok Faziletli üye Sine-i Millete dönmeyi seslendiriyor. Refah'ın kapatılmasından sonra Fazilet kuruldu, aşağı yukarı nadir istisnalar sözkonusu sayılmazsa, herkes oraya taşındı. Şimdi de Fazilet'in kapatılması gündeme geldi.
Eğer Fazilet kapatılırsa iki ihtimalli bir denklem gelişecek, ya üçüncü bir parti kurulacak, ya da Sine-i Millete dönülecek.
Sızan haberlere göre, bir kısım partili kapatma durumunda bir tepki olsun diye Sine-i Millete dönmeyi istiyor ki, bu grup oldukça az. Onlara göre bu şartlarda siyaset yapmanın gerekçesi ve şartları kalmamıştır.
İkinci bir grup ziyarete devamdan yanadır. İkincisi kapatılırsa üçüncüsü, dördüncüsü... kurulup devam etmek gerekir.
İşin içinde bir de ayrılıp yeni bir parti oluşturma teklifi de olunca artık işin tuzu biberi tamam demektir.
Bütün bu olup bitenleri farklı bir noktadan gözlemlediğimizde ağırlık kazanan durum şudur. Mahkeme kararı hangi şekilde biterse bitsin, Sine-i Millete dönülmeyecektir. Siyasi bir tepki kurulmayacaktır. Ya yeni bir parti kurulacak, ya da farklı bir çatı kullanılacaktır. Ancak kapama kararı çıktığında muhaliflerin farklı bir parti ile gündeme gelmeleri sözkonusu olacaktır.
Yani kapatma kararı Fazilet'i ikiye bölecek, parti küçülecektir. Azdan az bir grup ziyaret yapmadan çekilse bile ciddi bir deyişin olmayacağı görülüyor.
Yapılmak istenilen Anayasal değişiklikler, parti kapatmayı zorlaştıracak durumda görülmüyor. Faziletlilerin durumuna ne kadar etkili olur bilemeyiz. Fakat Anayasa değişikliklerinin sonucu etkilemeyeceği ortadadır.
Fazilet'i etkilemesi düşünülmeden Anayasa da yapılacak değişikliklerin demokrasi lehine olması genel arzu olmalıdır. Parti kapama işi zorlaştırılmalıdır.
Aslında bir partinin kurulması, işlemesi veya kapatılması halkın iradesine bırakılmalı olaylar sandıkta hükme bağlanmalıdır.
Partiyi kuran da, işleten de, kapatan da halk olmalıdır. Milyonların iradesi, bir kaç kişilik bir heyetin idaresine mahkum edilmemelidir.
Artık 21. yüzyıla geldik.
Dünya, demokraside bir hayli mesafe katetti. Parlamento durup iyi bir hesap yapmalı, kararı halka bırakmalıdır. Sine-i Millet sözü de artık yalama oldu. Yapabilecek birisi varsa yapsın görelim.
Nedir Sine-i Millete dönmek, bu kavramın anlamı ne? Evet, siyaset yapma imkanı ve de gerekçesi tükendiği hallerde, artık bir tepki olarak parlamentodan çekilerek halkın arasına dönmektir.
Bu işin iki temel sebebi olabilir. Birincisi siyaset yapabilme imkanının kalmaması, ikincisi siyaset yapma gerekçesinin ortadan kalkmasıdır.
Bugünlerde Fazilet Partisi'nde gündem Sine-i Millete dönmek, ya da dönmemek. Önceki gün sayın Cemil Çiçek bu konuda yaptığı açıklamada Sine-i Millete dönmek konusunda hiç bir gündem oluşmadığını ve de karar alınmadığını söyledi. Fakat epey zamandır, pek çok Faziletli üye Sine-i Millete dönmeyi seslendiriyor. Refah'ın kapatılmasından sonra Fazilet kuruldu, aşağı yukarı nadir istisnalar sözkonusu sayılmazsa, herkes oraya taşındı. Şimdi de Fazilet'in kapatılması gündeme geldi.
Eğer Fazilet kapatılırsa iki ihtimalli bir denklem gelişecek, ya üçüncü bir parti kurulacak, ya da Sine-i Millete dönülecek.
Sızan haberlere göre, bir kısım partili kapatma durumunda bir tepki olsun diye Sine-i Millete dönmeyi istiyor ki, bu grup oldukça az. Onlara göre bu şartlarda siyaset yapmanın gerekçesi ve şartları kalmamıştır.
İkinci bir grup ziyarete devamdan yanadır. İkincisi kapatılırsa üçüncüsü, dördüncüsü... kurulup devam etmek gerekir.
İşin içinde bir de ayrılıp yeni bir parti oluşturma teklifi de olunca artık işin tuzu biberi tamam demektir.
Bütün bu olup bitenleri farklı bir noktadan gözlemlediğimizde ağırlık kazanan durum şudur. Mahkeme kararı hangi şekilde biterse bitsin, Sine-i Millete dönülmeyecektir. Siyasi bir tepki kurulmayacaktır. Ya yeni bir parti kurulacak, ya da farklı bir çatı kullanılacaktır. Ancak kapama kararı çıktığında muhaliflerin farklı bir parti ile gündeme gelmeleri sözkonusu olacaktır.
Yani kapatma kararı Fazilet'i ikiye bölecek, parti küçülecektir. Azdan az bir grup ziyaret yapmadan çekilse bile ciddi bir deyişin olmayacağı görülüyor.
Yapılmak istenilen Anayasal değişiklikler, parti kapatmayı zorlaştıracak durumda görülmüyor. Faziletlilerin durumuna ne kadar etkili olur bilemeyiz. Fakat Anayasa değişikliklerinin sonucu etkilemeyeceği ortadadır.
Fazilet'i etkilemesi düşünülmeden Anayasa da yapılacak değişikliklerin demokrasi lehine olması genel arzu olmalıdır. Parti kapama işi zorlaştırılmalıdır.
Aslında bir partinin kurulması, işlemesi veya kapatılması halkın iradesine bırakılmalı olaylar sandıkta hükme bağlanmalıdır.
Partiyi kuran da, işleten de, kapatan da halk olmalıdır. Milyonların iradesi, bir kaç kişilik bir heyetin idaresine mahkum edilmemelidir.
Artık 21. yüzyıla geldik.
Dünya, demokraside bir hayli mesafe katetti. Parlamento durup iyi bir hesap yapmalı, kararı halka bırakmalıdır. Sine-i Millet sözü de artık yalama oldu. Yapabilecek birisi varsa yapsın görelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Baki Bektaş / diğer yazıları
- Gerçek hayat ahiret hayatıdır / 09.09.2003
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002