Derviş'e göre deniz bitti

Hükümetin aksine Derviş, erken seçimi savunuyor. Derviş'e göre işler düzelmiştir, yapılacak bir erken seçim ekonomiyi olumsuz yönde etkilemez.

İşin gerçeği ne? Gerçekten işler düzelmiş midir? Her şeye rağmen erken seçim ne getirecektir?

Evet eğri durup doğru konuşursak, gerçekten işler düzelmemiştir. Hiçbir şey eskisinden daha iyi değildir. Hatta denilebilir ki bir kriz uzak görülmemektedir. Türkiye kaldıramayacağı bir krize gebedir. Ekonomi giderek daha da ağırlaşıyor.

57. hükümetin can simidi olarak sarıldığı Derviş, tünelin giderek derinleştiğini, ışık yerine karanlığın koyulaştığını görmüştür. Kaçmanın zarfı olarak erken seçimi savunuyor.

Derviş, böylece denizin bittiğini açıkça ifade etmektedir.

Hükümet ortakları, Ecevit'in boşluğunu doldurmak için senaryo üstüne senaryo düzseler de iş artık ortaya çıkmıştır.

Bu mızrak bu küçük çavullara sığmamaktadır.

Türkiye gerçekten bir erken seçime gitmelidir. Bu erken seçimde pekçok hayır var. Sn. Ecevit ahir ömrünü rahat geçirir. Tıbben ve hukuken imkanı kalmamış bir insan daha fazla rahatsız edilmemiş olur.

Kemal Derviş bey de bir an önce kurtulur ve geldiği yere dönerek bir oh çeker.

Kemal beyin gidişi, Türk halkına bir daha şunu göstermiş olacaktır ki, bu ülkenin kurtuluşu ancak "milli projelere ve öz vatan evlatlarına" bağlıdır. Türkiye hiçbir zaman mandacı olmamıştır, mandacı bir teklifle de uyuma girmemiştir.

Bu nedenle IMF, Dünya Bankası, ABD, AB ve nice gayr-i milli projeler artık gündemden düşürülmelidir.

"15 günde 15 kanun" dayatmasına boyun eğen bu parlamentonun yapacağı en güzel özür dileme, 2002'nin sonlarında bir erken seçim kararı almak olacaktır.

Derviş bey, gitmeye artık kararlı. Fakat bir kılıf arıyor. O da erken seçim. Sayın parlamento için erken seçim iyi bir bahane olacaktır.

Demokrasilerde en önemli çözüm halka gitmektir. Yıllarca Derviş'in projeleri için el kaldıran parlamenterlerimiz, Derviş'e rağmen davranmamalıdır. O nasıl bir seçim bahanesi ile Bab-ı Hükümet'ten çekilmek istiyorsa, diğer seçilmişlerin de halka gitmesi, halkın güvenoyuna başvurması gerekmektedir.

Bir de partilerarası transferlere değinmek gerekirse artık bu saatten sonra yapılan parti değişiklikleri inandırıcı olamaz. Niyet ne olursa olsun, yeni dönem için bir yer arayışı manasına gelecektir.

Değerli halkımız açısından bakarsak, seçilmişler de, atanmışlar da, ülkenin temsilinde geçerli not alamamışlardır. Artık farklı, çözüm getiren, inandırıcı kadrolara ihtiyaç vardır.

Hücre bölünmesi gibi parçalanan partilerin eskisinden farkı olamaz. İddia ve teklifleri ne olursa olsun, bu partilerin ülkeye vereceği hiçbir şey yoktur. Yapılan anketler ve halkoyu araştırmaları göstermiştir ki, henüz 6 aylık bir parti olan Bağımsız Türkiye Partisi ve Prof. Dr. Haydar Baş Bey halk için ümit kaynağı olmuştur.

Artık boşa geçirilecek zaman yok. Doğru seçim, doğru karar Türk halkı için tek yol.