Sınırımızdakiler YPG/PKK mı, İsrail askeri mi?
23.05.2019 00:00:00
6 Kasım 2018 tarihli ve 'Sınırımızdakiler Peşmerge mi İsrail askeri mi?' başlıklı yazımızı bugün için daha da artan önemi sebebi ile haber kaynaklarımızdaki yenilenmiş bilgileri de değerlendirerek güncelleme ve tekrar gündeme almak gerekli olmuştur.
Hatırlarsınız yaklaşık 1.5 yıl kadar önce yine Yeni Mesaj gazetesinde yayımlanan ve 'Büyük İsrail yolunda soybağı tezgâhı' başlıklı yazımızla birlikte İsrail Hebrew Üniversitesi tarafından altyapısı hazırlanan araştırmaları konu etmiş ve İsrail'in sözde Yahudi-Kürt genetik (soy) bağı üzerinden 'usulca' da denebilecek şekilde biraz da göz önünden uzak yürütülen 'Kürtlerin Yahudileştirilmesi' planlarını açığa çıkartmıştık.
Hemen yanıbaşımızda ABD tarafından silahlandırılan Peşmerge güçlerinin etnik yapısını yine kendi beyanları doğrultusunda dahi incelediğimizde göreceğiz ki İsrail'in Arz-ı Mev'ud ideali ve hayali sözde Yahudi-Kürt genetik (soy) bağı üzerinden de hala canlı tutulmaya çalışılmaktadır.
Kaynağımız Berlin'de yer alan kendi isimlendirmeleriyle 'Avrupa Peşmerge Bürosu...'
Elbette kişisel olarak böyle bir oluşumun Almanya Berlin'de olduğu belirtilen fiziksel yapılanmalarının mevcut olup olmadığını tespit etme imkanım bulunmuyor ama faaliyetleri ile ilgili kendi verdikleri bilgileri önemli buluyorum zira çok daha önceden yapmış olduğumuz tespitleri doğrular nitelikte bizim için de önemli bilgiler yer almakta. Ayrıca okyanus ötesinden aldıkları destekle gayet de açık ve cesurlar kendi söylemlerinde.
Yaklaşık 28.000 takipçisi olan instagram hesapları sizi haç, altı köşeli davut yıldızı ve hilal ile karşılıyor.
Sloganı ise "Hepimiz Peşmergeyiz (we are all peshmerga)" şeklinde ve peşinden de "biz Avrupalı Peşmergeleriz" ibaresi yer almakta. Hemen altında da sırasıyla İsrail, Almanya, İngiltere, Rusya, İsveç, Brezilya, İspanya, Güney Kore, Romanya, Ukrayna, Çekya, Polonya, Norveç, Hollanda, Litvanya, İtalya, İrlanda, Yunanistan, Danimarka, ABD, Finlandiya, Sırbistan, Fransa, AB, Kanada, Belçika, Arjantin, Ermenistan, Portekiz, Avustralya bayrakları yer almakta. Neden çok sayıda ülkenin bayrağı demek yerine özellikle ülke isimlerine yer verdiğimize de birazdan değineceğiz.
Genel çerçeveyi çizdikten sonra da değerlendirmelerimizi sunalım.
Hemen hemen her fotoğrafın altında da şöyle bir cümle yer almakta: 'Kürdistan tüm dinleri ve tüm ulusları koruyor' ya da orijinal hali ile 'Kurdistan is protecting all religions and nationalities.'
- 1 Mayıs tarihli paylaşımda yer alan bir elinde uzun namlulu silahı ile ABD vatandaşı beyaz, sarışın erkek sözde savaşçının fotoğrafı altında şu ifadeler yer almakta: 'Bugün bir yoldaşımızı (Kane) kaybettik. Anısı için sizleri bir dakikalığına saygı duruşuna davet ediyor ve bu yolda yalnız olmadığını hatırlatıyoruz'.
- 18 Mart tarihli paylaşımda ise bir İtalyan gönüllünün Deyrizor bölgesinde öldüğü şu ifadelerle yer almakta: 'YPG'nin İtalyan gönüllüsü Dellatullo çarpışmada öldürüldü. İntikamı on misli ile alınacaktır. Kürdistan tüm dinlerin ve ulusların koruyucusudur.'
- Ağzında sigarası, kolunda sözde Kürdistan bayrağı olan bir Yahudi'nin fotoğrafı altında şöyle yazıyor: 'İsrailli gönüllü Peşmerge Leonard'ın 1 Kasım 2018'de öldüğünü üzüntüyle bildiririz.' Altındaki yorumda da 'dualarımız İsrail için, dualarımız Peşmerge için' ve 'büyük bir savaşçıyı kaybettik' yazmakta.
- Bir kolunda sözde Kürdistan ve diğer kolunda İngiltere bayrağı olan 'İngiliz savaşçı' lakaplı gönüllü Peşmergenin Joseph Robinson isimli oğlunun ise PKK üyesi olmaktan 2017 yılında tutuklanıp Türkiye'de yargılandığı özellikle yer almakta.
- Göğsünde ABD bayrağı ve kolunda sözde Kürdistan bayrağı... Yorumlardan anladığımız kadarı ile eski bir ABD askeri daha Peşmerge gönüllüsü olarak hizmet vermekte.
- Şapkasında Portekiz bayrağı, kolunda sözde Kürdistan bayrağı... 'Tanrı Peşmergeyi korusun' ile başlayan cümlelerden birinde 'Portekiz'den ne ilk ne de son katılım' vurgusu yapılmış.
- Jeremiah isimli Danimarkalı gönüllü Peşmerge... 'Kuzeyin savaşçıları' lakaplı Danimarkalıların şimdi gönüllü Peşmerge olduğu yazılı.
- Arkalarında İspanya bayrağı ve matador resimleri ile 'İspanya'nın Peşmergeleri' lakaplı üç kişi daha… Matador kelimesine atıfta bulunularak 'peshmergatador' oldukları belirtilmiş.
Hemen altında Kanadalılar. Sonra Fransızlar. Sonra Almanlar. Sonra İtalyanlar. Sonra Ermeniler. Sonra, sonra, sonra derken yaklaşık 1000 kişiden oluşan grubun tanıtımı yer alıyor.
Kim bunlar gerçekte? Her fotoğrafın altında yer alan gönüllü ibaresi de ne demek oluyor? Evinde sessiz sakin otururken bir anda bir aydınlanma yaşamış da sözde Kürdistan'ın bağımsızlığı için yardıma mı koşayım demişler? Biralarını içip keyif yaparken birdenbire Kürdistan'ın bağımsızlığını mı dert edinmişler ve yetmemiş ellerine silah alıp "çöle de bi çıkayım mı" deyivermişler?
Hepsi paralı asker. Ve dünya üzerinde sadece ve sadece İsrail devleti bu derece geniş bir örgütlenme ile dünyanın tüm milletlerinden insanları biraraya toplayabilir ve aynı amaç doğrultusunda birleştirebilir. Dünyada da sadece ABD bu kadar çok sayıda ağır silah tedariki yapabilir ki zaten açıktan da yapmakta.
Hepsi aslında elinde ABD silahı bulunan birer 'gönüllü' İsrail askeri. Hepsi birer İsrail devşirmesi. Ve pek tabii diğer Peşmergeler de.
Ve hepsi aslında yeni bir Haçlı seferinin ya da yeni bir Çanakkale Savaşı'nın hazırlığı için buradalar. Yetmiş iki millet de değil sadece. 'Ne Mutlu Türküm Diyene' cümlesindeki Müslüman=Türk olmayan herkes burada yanıbaşımızda, silahı elinde.
Biz neredeyiz?
Aslında nerede olduğumuz değil, nerede olmamız gerektiği önemli gelinen bu noktada.
'Ne Mutlu Türküm diyene' cümlesindeki sırrı, birlikteliği, dirayeti ve Türk=Müslüman olmanın gururunu kavramanın tam yeri ve tam da zamanı. Öyle ki; Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'Hoş Geldin Atatürk' eserinde olduğu üzere 'Atatürk Vatandır' diyerek Büyük Önder'in hak ettiği sevgi, saygı ve hürmeti milletimiz nezdinde yeniden kazandırmanın, Mustafa Kemal dendiğinde yüzü özlemle gülümseyen dimdik bir nesile vesile olmanın ve akabinde gerekirse vatan uğruna sath-ı müdafaanın zamanı...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cem Kayalı / diğer yazıları
- Borsa İstanbul’da yeni düzenleme şart / 11.02.2021
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020
