Prof. Dr. Haydar Baş, patenti kendine ait milli ekonomik sistemin çarklarının nasıl döneceğini şöyle anlattı: "100 milyarın altında geliri olan vatandaşımızdan vergi almayacağız. Yalnız bizde öyle vergi verenler çıkacak ki, bugün 40 katrilyon vergi topluyorsak, göreceksiniz, o gün 80 katrilyon vergi toplayacağız. Ben toplumu iki sınıfı olarak mütalaa ediyorum. Birinci sınıf tüketen sınıftır. İşçi, memur, çiftçi, küçük esnaf, kısaca 100 milyarın altında geliri olan bütün vatandaşlarımız bu sınıfın içerisindedir. Biz, bu tüketiciden vergi almıyoruz. Vergi almadığımız için cebi dolu olacak. Bugüne kadar bir tane gömlek alıyorsa aldığı gömlek sayısı beşe çıkacak. Ayakkabı, elbise sayısı beşe çıkacak. Bu kesim aşağı yukarı nüfusumuzun % 90'dır. Yani % 90 insanımız rahat edecek. Cebi para görecek. Zengin olmaya namzet olacak. Bunların alım gücü arttığı için fazla tüketecekler. Bu sefer bir çift ayakkabı satan imalatçımız beş çift ayakkabı satacak, beş takım elbise satacak, beş gömlek, beş çorap satacak. Yani bire beş kazanacak. Geçen yıl 20 katrilyon vergi veren kardeşimiz 100 katrilyon vergi verecek. Yani biz vergi almayacağız değil alacağız ama adam kendisi gelip verecek. 'Benim devlet babam! Sağ olasın! Var olasın" Kazandım, al ve işlerini gör' diyecek." "Peki geliri 100 milyar civarında olan vatandaş için ne yapılacak? Faraza bunların vermesi gereken vergi miktarı 20 katrilyondur. Biz bu 20 katrilyon nispetinde emisyonu genişletiyoruz. 'Üretim yapman için sana kredi, avans vereceğim' diyorum. "Ben bin baş tavuk yetiştireceğim" diyene faraza 10 milyar vereceğiz. Adam da altı ayda bu tavukları yetiştirmiş olacak. Bu sefer benim kâğıdım paraya dönecek. Yani benim emisyonum, kâğıdım altın, mal, döviz oluyor. İşte biz bunu yapacağız. Üreten kesime de aynı formülü uygulayıp onun da imkanlarını genişleteceğiz. Tüketen sınıf kazancı fazla olduğu için bir de bakıyorsunuz ki onların % 3'ü, %5'i üreten sınıfa geçmiş, o da vergi veren sınıfa dahil olmuş. Beş sene sonra memleketimizde vergi vermeyecek bir tek insan kalmayacak. Var mısınız? Bunu ben yaparım. Vallahi de yaparım billahi de yaparım. Dünyaya liberal ekonomiyi tek çıkar yol olarak gösterenlerin gözü aydın olsun! Gelsinler ekonomiyi bu fakirden öğrensinler. Onların ağabeyleri benim bu görüşlerime altın madalyalar verdiler, elimi öptüler. Şimdi bu milletin elini öptüreceğim, var mısınız?"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.