logo
06 MAYIS 2024

Siyasette gün gibi açık fark

09.11.2001 00:00:00
Son dönem Türkiye'nin içine düşürüldüğü badireler apaçık. Millet herşeye vakıf.

Gümrük Birliği ile Hazinemize yüklenen somut zararlar... Körfez savaşı ile gelen ağır fatura... AB bahanesiyle Türkiye'ye dayatılan Kıbrıs'tan, Ege'den, hatta NATO'dan tavizler... Bütün bunlar karşısında milli stratejilerin üretilmesindeki kısırlık bir yana; devletin erkleri, devletin kurumları arasında ve hatta devlet-millet arasında düşük yoğunluklu gerilimi sürdürmekte ısrar eden politik anlayışların ülkeyi sürüklediği çıkmazlar gün gibi ortada.

Derken, siyasi istikrarsızlığa, milli modelleri kulak ardı etmenin getirdiği ekonomik istikrarsızlık ekleniyor. Bu arada Hazine çeşitli yollarla hortumlanıyor. Yerli ve yabancı sermaye arasındaki ihtilafların halli, bağımsız Türk adaleti mercileri yerine, Uluslararası Tahkim'in, daha dün Fatih Terim'in Milan'dan azli gibi en basit konuda bile görüldüğü üzere her dem depreşeceği şüphesiz olan "Haçlı vicdanı"na terkediliyor.

Enflasyon alıp başını gidiyor. IMF ve Dünya Bankası'nın kucağına itiliyoruz. Gelecek üç-beş kuruşluk kredi uğruna iyi niyet mektupları arasında ekonomik bağımsızlığımızı örseleyecek tavizler veriliyor. Bununla yetinilmeyip ekonominin başına bir bakan tayini ile birlikte 15 günde 15 yasa diye formülize edilen "IMF'nin açık talimatları" yasal tavizlere dönüşüyor. Üretim bitiyor, teşebbüs ruhu ölüyor. Millette ne takat, ne güven kalıyor.

Böyle bir süreçte Prof Dr. Haydar Baş bey, bütün bu gelişmelerin, gerçekte kaynak ve insan yokluğundan değil, bilakis milletin değerlerinin har vurulup harman savurulmasından kaynaklandığının altını çiziyor. Hazine üstündeki dilencilere döndük, diyor. Türkiye'nin milli bir şahlanışla yeniden ayağa kalkabileceğinin projelerini, çarelerini sunuyor. Dış güçlerin dayatmalarına bazı politikacılarımızın yaptığı gibi gönüllü veya gönülsüz boyun eğmek yerine; ulusal bağımsızlığımızın karakterimize bahşettiği onurla topyekün "milli bir duruş" içinde olmamız gerektiğini, tarihten bugüne hep başımızın dik, alnımızın açık olduğunu haykırıyor.

Ülkedeki enflasyonun talepten değil, maliyetten kaynaklandığını anlatıyor. Mitinglerde seslendiriyor. Dövize endeksli TL'nin milletin üretim ve emeğini her geçen gün erittiğini, üstüne üstlük dalgalı kur politikasıyla eriyen TL'nin tam bir silkelemeye tabi tutulduğunu açıklıyor. Dolayısıyla hem dövizin ülke içinde başıboş dolaşımının durdurulmasının, hem de dalgalı kurdan derhal vazgeçilip sabit kur rejimine geçilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. 24 saatte ülkeyi düzlüğe çıkaracak irade ve projelerini ortaya koyuyor.

Kulak asmıyorlar. Aylarca, yıllarca hiçbir siyasi, hiçbir oda başkanı, hiçbir ekonomist bu tespit ve önerilerin yanına yanaşmıyor. Hepsi Kemal Derviş beyin etrafında amigoculuğa soyunuyor. Ama hesap tutmuyor. Ne zaman ki, gemi dibe vurup, alttan çatırdama sesleri geliyor; işte o zaman piyasayı goygoycular basıyor... Dövize hayır kampanyaları açalım, bu böyle gitmez. İşletmelere kredi verelim; herşey kelepire çıktı. Enflasyon maliyetten kaynaklanıyor. Vergilerde, KDV'de indirim yapalım... vs. naraları atılıyor.

Adeta karanlıkla aydınlık gibi, gece ile gündüz gibi bu mukayeseli tablo, net ve berrak bir kanaat oluşturuyor. Millet, Prof Dr. Haydar Baş beyin ekonomideki, dış politikadaki, AB, Kıbrıs, Ege, Güneydoğu, Kuzey Irak, Körfez savaşı gibi temel stratejik konulardaki, sosyal ve kültürel... vs tüm sahalardaki tespit ve yaklaşımlarının gerçekten ölçülü, tutarlı, ilkeli, onurlu ve milli menfaatleri gözeten kıratta olduğunu görüyor, özümsüyor, inanıyor. Toplum ancak onunla omuz omuza ülkemizin kalkınacağı azmine, ruhuna ve kudretine kavuşuyor. Millet, bu işi yaparsa ancak bu samimi ve güçlü irade yapar, diyor. Haydar Baş bey de bu kudretin, bizzat milletin kendi kudreti olduğunu, dolayısıyla millete hizmete talip olanların icazetini yabancı lobilerden değil, bizzat milletin kendisinden almaları gerektiğini ısrarla vurguluyor.

Kuvay-ı Milliye mitingleri bu bağlamda adeta milletle bütünleşme abideleri haline dönüşüyor. Binler yüzbin, yüzbinler milyonlar oluyor; sevda seli halinde meydanlara akıyor. Hem de bir milim hukukun dışına taşılmadan, meşru zemin bir santim bile aşılmadan Kuvay-ı Milliye ruhu şahlanıyor. Bu vatan bizimdir, bizim kalacak, gerçeği adeta bilfiil ispat ediliyor.

Bu tablo, vatanımız üzerinde hesap kuranların hesaplarını bozuyor. Yalan ve düzmece senaryolarla Kuvay-ı Milliye kadrosunu sindirme, hatta aşağılık iftiralarla tahrik edip hukukun dışına taşırma planı içine giren zavallılar havalarını alınca; kimisi çareyi Haydar Baş beyin söylemlerini nakarat gibi tekrarlamakta, kimisi de iftiralarla tahrikini sürdürmekte buluyor. Tutar mı; tutmaz.

Zira tarih ve insanlık şahittir ki; bu vatan bizimdir, bizim kalacak. Millet bunu haykırıyor.
 
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek
Ticaret Bakanlığı cezayı kesti
Fahiş fiyata 61 milyon lira ceza
Erdoğan 'mülakat kaldırılacak' vaadini unuttu
'Kaldırılacağını kim söyledi'
Mart ayında bahar yaşandı mayısta havalar bozdu
Meteorolojiden don uyarısı
Gazze'nin güneyindeki bazı mahalleler boşaltıldı
İsrail'den yeni katliam hazırlığı
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek
Ticaret Bakanlığı cezayı kesti
Fahiş fiyata 61 milyon lira ceza
Erdoğan 'mülakat kaldırılacak' vaadini unuttu
'Kaldırılacağını kim söyledi'
Mart ayında bahar yaşandı mayısta havalar bozdu
Meteorolojiden don uyarısı
Gazze'nin güneyindeki bazı mahalleler boşaltıldı
İsrail'den yeni katliam hazırlığı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.