logo
03 ARALIK 2025


Siyasette gün gibi açık fark

09.11.2001 00:00:00
Son dönem Türkiye'nin içine düşürüldüğü badireler apaçık. Millet herşeye vakıf.

Gümrük Birliği ile Hazinemize yüklenen somut zararlar... Körfez savaşı ile gelen ağır fatura... AB bahanesiyle Türkiye'ye dayatılan Kıbrıs'tan, Ege'den, hatta NATO'dan tavizler... Bütün bunlar karşısında milli stratejilerin üretilmesindeki kısırlık bir yana; devletin erkleri, devletin kurumları arasında ve hatta devlet-millet arasında düşük yoğunluklu gerilimi sürdürmekte ısrar eden politik anlayışların ülkeyi sürüklediği çıkmazlar gün gibi ortada.

Derken, siyasi istikrarsızlığa, milli modelleri kulak ardı etmenin getirdiği ekonomik istikrarsızlık ekleniyor. Bu arada Hazine çeşitli yollarla hortumlanıyor. Yerli ve yabancı sermaye arasındaki ihtilafların halli, bağımsız Türk adaleti mercileri yerine, Uluslararası Tahkim'in, daha dün Fatih Terim'in Milan'dan azli gibi en basit konuda bile görüldüğü üzere her dem depreşeceği şüphesiz olan "Haçlı vicdanı"na terkediliyor.

Enflasyon alıp başını gidiyor. IMF ve Dünya Bankası'nın kucağına itiliyoruz. Gelecek üç-beş kuruşluk kredi uğruna iyi niyet mektupları arasında ekonomik bağımsızlığımızı örseleyecek tavizler veriliyor. Bununla yetinilmeyip ekonominin başına bir bakan tayini ile birlikte 15 günde 15 yasa diye formülize edilen "IMF'nin açık talimatları" yasal tavizlere dönüşüyor. Üretim bitiyor, teşebbüs ruhu ölüyor. Millette ne takat, ne güven kalıyor.

Böyle bir süreçte Prof Dr. Haydar Baş bey, bütün bu gelişmelerin, gerçekte kaynak ve insan yokluğundan değil, bilakis milletin değerlerinin har vurulup harman savurulmasından kaynaklandığının altını çiziyor. Hazine üstündeki dilencilere döndük, diyor. Türkiye'nin milli bir şahlanışla yeniden ayağa kalkabileceğinin projelerini, çarelerini sunuyor. Dış güçlerin dayatmalarına bazı politikacılarımızın yaptığı gibi gönüllü veya gönülsüz boyun eğmek yerine; ulusal bağımsızlığımızın karakterimize bahşettiği onurla topyekün "milli bir duruş" içinde olmamız gerektiğini, tarihten bugüne hep başımızın dik, alnımızın açık olduğunu haykırıyor.

Ülkedeki enflasyonun talepten değil, maliyetten kaynaklandığını anlatıyor. Mitinglerde seslendiriyor. Dövize endeksli TL'nin milletin üretim ve emeğini her geçen gün erittiğini, üstüne üstlük dalgalı kur politikasıyla eriyen TL'nin tam bir silkelemeye tabi tutulduğunu açıklıyor. Dolayısıyla hem dövizin ülke içinde başıboş dolaşımının durdurulmasının, hem de dalgalı kurdan derhal vazgeçilip sabit kur rejimine geçilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. 24 saatte ülkeyi düzlüğe çıkaracak irade ve projelerini ortaya koyuyor.

Kulak asmıyorlar. Aylarca, yıllarca hiçbir siyasi, hiçbir oda başkanı, hiçbir ekonomist bu tespit ve önerilerin yanına yanaşmıyor. Hepsi Kemal Derviş beyin etrafında amigoculuğa soyunuyor. Ama hesap tutmuyor. Ne zaman ki, gemi dibe vurup, alttan çatırdama sesleri geliyor; işte o zaman piyasayı goygoycular basıyor... Dövize hayır kampanyaları açalım, bu böyle gitmez. İşletmelere kredi verelim; herşey kelepire çıktı. Enflasyon maliyetten kaynaklanıyor. Vergilerde, KDV'de indirim yapalım... vs. naraları atılıyor.

Adeta karanlıkla aydınlık gibi, gece ile gündüz gibi bu mukayeseli tablo, net ve berrak bir kanaat oluşturuyor. Millet, Prof Dr. Haydar Baş beyin ekonomideki, dış politikadaki, AB, Kıbrıs, Ege, Güneydoğu, Kuzey Irak, Körfez savaşı gibi temel stratejik konulardaki, sosyal ve kültürel... vs tüm sahalardaki tespit ve yaklaşımlarının gerçekten ölçülü, tutarlı, ilkeli, onurlu ve milli menfaatleri gözeten kıratta olduğunu görüyor, özümsüyor, inanıyor. Toplum ancak onunla omuz omuza ülkemizin kalkınacağı azmine, ruhuna ve kudretine kavuşuyor. Millet, bu işi yaparsa ancak bu samimi ve güçlü irade yapar, diyor. Haydar Baş bey de bu kudretin, bizzat milletin kendi kudreti olduğunu, dolayısıyla millete hizmete talip olanların icazetini yabancı lobilerden değil, bizzat milletin kendisinden almaları gerektiğini ısrarla vurguluyor.

Kuvay-ı Milliye mitingleri bu bağlamda adeta milletle bütünleşme abideleri haline dönüşüyor. Binler yüzbin, yüzbinler milyonlar oluyor; sevda seli halinde meydanlara akıyor. Hem de bir milim hukukun dışına taşılmadan, meşru zemin bir santim bile aşılmadan Kuvay-ı Milliye ruhu şahlanıyor. Bu vatan bizimdir, bizim kalacak, gerçeği adeta bilfiil ispat ediliyor.

Bu tablo, vatanımız üzerinde hesap kuranların hesaplarını bozuyor. Yalan ve düzmece senaryolarla Kuvay-ı Milliye kadrosunu sindirme, hatta aşağılık iftiralarla tahrik edip hukukun dışına taşırma planı içine giren zavallılar havalarını alınca; kimisi çareyi Haydar Baş beyin söylemlerini nakarat gibi tekrarlamakta, kimisi de iftiralarla tahrikini sürdürmekte buluyor. Tutar mı; tutmaz.

Zira tarih ve insanlık şahittir ki; bu vatan bizimdir, bizim kalacak. Millet bunu haykırıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
Aslında kuraklık hiç de yeni bir olgu değil
Su krizi kendisini hissettiriyor
Barzani'ye Bahçeli kınaması
Dışişlerinden açıklama
Erdoğan Beştepe'de konuştu
'Yeni Türkiye'yi herkes kabullenecek'
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay konuştu:
"Asgari Ücret Tespit Komisyon'unda ne işçinin, ne de işverenin dediği oluyor"
Bakan Fidan NATO toplantısına katılacak
NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Rusya-Ukrayna savaşı masaya yatırılacak
Maduro'dan barış için ilginç yöntem
Dans ederek ABD'ye "barış" çağrısında bulundu
Derbide kazanan yok
Fenerbahçe 1-1 Galatasaray
İTO'ya göre yıllık enflasyon yüzde 38
İstanbul'un enflasyonu belli oldu
SSK ve BAĞ-KUR emeklisi ne kadar zam alacak?
Yandaş yazardan umutları bitiren açıklama!
Fiyat artışı kasım ayında da devam etti
En yüksek fiyat farkı mandalinada
Özgür Özel'in listesi firesiz geçti
CHP 39. Olağan Kurultayı tamamlandı
ABD'ye iltica başvuruları askıya alınacak
Trump: 'Yeterince sorunumuz var. Bu insanları istemiyoruz'
İsrail medyasının haberi:
Netanyahu, siyaseti bırakma karşılığında af seçeneğini reddediyor
CHP'de 39. Olağan Kurultay süreci tamamlandı
80 kişilik PM ve 15 kişilik YDK üyeleri belli oldu
Aslında kuraklık hiç de yeni bir olgu değil
Su krizi kendisini hissettiriyor
Barzani'ye Bahçeli kınaması
Dışişlerinden açıklama
Erdoğan Beştepe'de konuştu
'Yeni Türkiye'yi herkes kabullenecek'
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay konuştu:
"Asgari Ücret Tespit Komisyon'unda ne işçinin, ne de işverenin dediği oluyor"
Bakan Fidan NATO toplantısına katılacak
NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Rusya-Ukrayna savaşı masaya yatırılacak
Maduro'dan barış için ilginç yöntem
Dans ederek ABD'ye "barış" çağrısında bulundu
Derbide kazanan yok
Fenerbahçe 1-1 Galatasaray
İTO'ya göre yıllık enflasyon yüzde 38
İstanbul'un enflasyonu belli oldu
SSK ve BAĞ-KUR emeklisi ne kadar zam alacak?
Yandaş yazardan umutları bitiren açıklama!
Fiyat artışı kasım ayında da devam etti
En yüksek fiyat farkı mandalinada
Özgür Özel'in listesi firesiz geçti
CHP 39. Olağan Kurultayı tamamlandı
ABD'ye iltica başvuruları askıya alınacak
Trump: 'Yeterince sorunumuz var. Bu insanları istemiyoruz'
İsrail medyasının haberi:
Netanyahu, siyaseti bırakma karşılığında af seçeneğini reddediyor
CHP'de 39. Olağan Kurultay süreci tamamlandı
80 kişilik PM ve 15 kişilik YDK üyeleri belli oldu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.